" Ben bir Playboy um hyung, böyle şirin şeyler bana göre değil. "
" Biz de seni sütçü Şakir zannediyorduk. "
" Hyung dalga geçme. Şuna bak.. "
" Jungkook, abi sözü dinle. Bu kızları alacağız. "
●GEÇMİŞ● ( Cat boy u okumuş olanlar anlayacaktır. )
Lee youn gün geçtikçe değişiyordu. Onun değişmesi jungkook u öylesine üzüyordu ki, kendini içkiye vermişti. Günlerce ağlıyor ve içiyor, sadece düşünüyordu..
Mutluydular aslında.. Ne olmuştu böyle ? Ne değişmişti ?
Elindeki sigaradan bir duman daha çekerek bardaktaki soju yu tek içişte bitirdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bilmediği bir barda tanımadığı insanlar vardı. Gelen geçen gözlerini ona yoğunlaştırıyordu ve jungkook bundan çok rahatsız olmaya başlamıştı.
Ona bakan insanlara döndü ;
" NEYE BAKIYORSUNUZ LAN ? "
Diyerek önündeki uzun ve büyük masayı tek hamlede yıkmıştı.
Bir köşeye geçerek ikinci paketteki sigarayı da çıkardı. Hem ağlıyor hem sigarasını içiyordu.
Yanına biri geldi, tanımıyordu. İçkili olduğu bariz belli olan bir kadın... Üzerinde jungkook a aptalca gelen giysiler vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kadının edepsiz tekliflerine karşı arkasını döndü ve ilerledi. Elindeki sigarayı arkadan kadına doğru fırlatarak kendi kendine ne kadar iğrenç insanların olduğunu mırıldandı.
Eve doğru yol aldı. Bu durum onu ne kadar üzse de lee youn ile konuşup barışmak istiyordu.
Anahtarını kapının kilidine yerleştirdi ve içeri girdi. Girer girmez de gözleri karardı, neler olduğuna anlam veremedi.
Bi dakika !
Neye anlam verememişti ki ?
Bas baya karşısında karısı ile karısının kuzeni sandığı ve evine aldığı adam sevişiyorlardı.
Tek bir kelime bile etmeden yüzüğünü çıkardı ve ayakkablığa koydu. İkisi onu fark etmeyecek kadar birbirlerine odaklanmışlardı.
Yavaşça çıktı evden.. Gözyaşları sel olmuştu. Hırkasını çıkarıp fırlattı. Çok hafif yağan yağmurun altında ilerledi usulca.
Lee youn un babası, jungkook u çok severdi. Ona baba derdi jungkook çok değerliydi onun için. Ama hep birbirlerine nefret sözcükleri kullanırlardı çünkü bu onların tarzıydı. Babasını aradı ve ona ihtiyacı olduğunu söyledi. Şaşırmıştı, jungkook atomu parçalasa böyle konuşmazdı. Hemen buluşma kararı aldılar. Jungkook babasının evine gittiğinde, elleri kan içerisindeydi.
Yolda gelirken birileriyle çok ağır kavga etmişti. Kendisinin suratı da tanınmayacak gibi kötüydü.
Oturup babasına 3 aydır lee youn un ona kötü davranıp uzaklaştığını ve o gün olanları anlattı. Babası şaşkındı ama o da lee youndaki değişikliği fark etmişti. Oğlu yerine koyduğu damadına, bu acıyla ilişkiyi yürütmektense boşanmasının daha doğru olacağını söylemişti.
Zaten o da istiyordu, onay verirce kafasını salladı.
Saatler sonra kapıya meslek arkadaşları gelmiş, kavgadan dolayı tutuklama kararı çıktığını ve gitmek zorunda olduklarını söylemiştiler.
Ağır yaralamadan dolayı bir haftasını hücrede geçirmişti ve meslekten alınmıştı.
1 ay sonra tüm işlemler halledilmişti ve boşanmışlardı. Lee youn hiç de üzgün gibi değildi. Bu jungkook u iyice yıkmıştı.
Artık jungkook kendini içkiye ve tek gecelik ilişkilere vermişti. Taehyung ve yoongi hyung u dışında kimseyle duygusal bağ kurmuyordu artık. Her gece başka birisiyle beraber oluyor, o gecenin sabahında ise lee youn için ağlayıp duruyordu.
Zaman geçtikçe lee younu bile unuttu.
Bir gece yine aynı şeyleri yaşayacakken jimin onu arayıp duruyordu. Artık jiminden de uzaklaşmıştı, onun suçu olmadığını bile bile herkese olduğu gibi ona da kötü davranıyordu.
Telefonun susmayacağını anlayınca açtı. Bir doktor jiminin kaza yaptığını, onu sayıkladığını söylemişti. Yapabileceği en hızlı şekilde adı verilen hastaneye gitti. Ama yetişemedi.
Onu kaybetmişti.. Çocukluğunu beraber geçirdiği insanın yanında olmamış, ona suçsuz yere kötü davranmış ve onu kaybetmişti.
Bu olayın üzerine barınağı aradı. Oraya tonlarca para yardımı yaptı. Hatta kedi çocukların içlerinden birinin adını jimin koydu. Ama bir zaman sonra hafıza sorunu yaşamaya başladı. Artık sadece lee younu değil her şeyi unuttu. Tek bir saniyesi ayık geçmiyordu hep içki içiyordu.
Hayatı bir anda hiç tahmin edemeyeceği bir hal aldı.
İnanmamaya başlamıştı aşka..
Sadece tek gecelik zevk diye düşünmeye başlamıştı.
Ta ki...
Hafızasını bile kaybettiği yerde, eun mi yi kazanana kadar.
Bu bölüm bi nevi diğer kitap için de devamı oldu. Olaylar aslında böyleymiş. Diğer kitap biraz eski. Yani bence 4 yıl eski bi zaman dilimi... Her neyse. İyi günler.
