Eksik Parça 3/6

1K 63 23
                                    

Ertesi Gün

DENİZ

Akşam yemeğinden sonra biraz yalnız kalmak adına ortak tuvalete doğru gitmeye başladım. Azra teklifimi reddetmişti ve aklıma onu ikna etmek hiçbir şey gelmiyordu. Çok acele davranmıştım. Korkutmuştum onu. Ama onu Melis'le öyle görünce benden daha çok uzaklaşmasından korkmuştum. 

Sanırım Heves gerçekten haklıydı. Azra Melis'ten hoşlanıyordu. İyi de bu ne zaman olmuştu ki? Yoksa ilk görüşte mi aşık olmuşlardı birbirlerine?

Bu düşüncelere daha fazla katlanamayınca cevabını alamayacağım soruları sormayı bıraktım. Ayrıca beni ne ilgilendirirdi ki Azra'nın ilişkisi. Beni ilgilendiren tek şey Azra'ya tayfayı emanet edip bir an önce kızıma kavuşmaktı.

Azra'yla birbirimizi görmezden gelme konusunda ikimizde çok başarılıydık. Yinede yemekhanede ona kitlenen bakışlara şahit olmuştum bugün fazlasıyla. Eğer böyle tek tabanca takılmaya devam ederse başına bir şey gelmesinden korkmaya başlamıştım.

Sakin ol Deniz, sen buranın liderisin artık. Burada böyle şeylere bir son verdin, diye geçirdim içimden ama tuvaletten gelen seslerle gerçekliğe dönmek zorunda kaldım. Sesler yükselince adımlarım hızlanmaya başlamıştı. 

Azra'nın sesini duymamla korktuğum başıma geldiğini anladım. İçeri girdiğimde B2'dekiler onu sıkıştırıyorlardı. Aslında hırpalıyorlardı desek daha doğru olurdu. Azra elinden geldiğince karşılık vermeye çalışıyordu ama sayıları çok fazla olduğu için bir etkisi olmuyordu.

"Hey hey hey ne oluyor burada? Rahat bırakın kızı." deyince iki kişi korkup dışarı çıktı. Geride 4 kişi kalmıştı.

"Yeni kızla konuşuyoruz. Bu da mı yasak Kaptan?" dedi isminin Hande olduğunu hatırladığım kız.

"Biz ne zamandan beri böyle konuşur olduk birbirimizle?"

"Hak edene hak ettiği muameleyi gösteriyoruz." 

"1 kişiye 6 kişi. Adalet anlayışınız gözlerimi yaşarttı gerçekten." dedim ama Azra ayağa kalkıp sözümü kesti. "Sana yardıma ihtiyacım olduğunu söylediğimi hatırlamıyorum Deniz."

"Bu seninle ilgili değil Azra. Senin yerinde kim olsa yine yapardım aynısını." dedim.

"Ama şimdi ben varım ve senin yardımını istemiyorum. Onlarla işim bittiğinde sen verirsin yine cezalarını." deyip bana güven verircesine gülümsedi. Bu kadar kişiyi tek başına halledemezdi. 

"Orası belli olmaz." dedi Hande. "Hadi Kaptan duydun kızı. Tayfan seni bekler."

"Hiçbir zaman şiddete eğilimim olmadı ama sizin gibiler insanı gerçekten zıvanadan çıkarıyor." dedim.

"Bizim seninle bir derdimiz yok, biliyorsun. Öyle olsaydı sana zarar verirdik değil mi? Savunduğun kıza iyi bak çünkü o bir muhbir. Bugün iki kere Nihal Müdür'le konuştuğunu gördük." deyince Azra'ya baktım. Şaşkınca gülmeye başlamıştı. O böyle bir şey yapmazdı. 

"Siz kendinizi ne sanıyorsunuz? Eğer öyleyse cezasını ben veririm merak etmeyin." deyince bir adım geri çekildiler. "Sen nasıl istersen." deyip hep bir ağızdan "Özür dileriz." dedikten sonra gittiler.

Arkalarından "Bir daha bana söylemeden kafanıza göre bir şey yaparsanız bu kadar ucuz kurtulamazsınız." diye bağırıp Azra'nın yanına gittim. "İyi misin?" deyip onu göz ucuyla kontrol ettim. Arkasına baktığımda sağ kolunun arkasında jilet izleri gördüm.

"İyiyim ben, ufak bir şey çok acımıyor zaten." dedi gülerek. 

"Azra revire gitmemiz gerek baksana şu haline."

AZDEN ~ Sil BaştanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin