"Jin anlattım her şeyi. Seni nasıl inandırabilirim ki?"
"Sehun'u ara ve ona bir daha sana yaklaşmamasını, eğer yaklaşmaya cüret ederse Jin senin dişlerini döker eline verir diyeceksin."
"Oh, pekala."
Sehun'u aradım ve hoparlöre verdim.
"Alo Jisoo? Yoksa Jin'den ayrılıp bana dönmek istediğini haber vermek için mi aradın?"
"Hayır çok sükür ki Jin'le ayrılmadık. Sana söyleyeceğim şey ise, eğer bir daha bana yaklaşmaya konuşmaya ya da mesaj atmaya çalışırsan, Jin senin dişlerini söker ve eline verir. Anladın mı beni!"
deyip suratına kapattım. Sinirden ve stresten ellerim ve vücudum titremeye başlamıştı. Jin de bunu fark edip bana sarıldı.
"Jin beni affettin değil mi?"
"Tabi ki affettim Jisoo-ya. Seni çok seviyorum. Ama lütfen dikkatli davran bir dahakine olur mu?"
"Tabi ki elimden geldiğince."
"Kalkalım mı?"
"Olur."
⏩
"Jisoo sakın endişelenme ya da çaktırma ama sana birşey söylemem gerek."
"Ne oldu? Kötü birşey mi var?"
"Galiba takip ediliyoruz."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
