"Ne demek takip ediliyoruz? Ne yapacağız?"
"Kalabalık yerlerde durmaya çalışalım."
"Ama tanınırsak? Daha başkanlarımız bilmiyor."
"Haklısın. Kalabalık yerlerden gidemeyiz."
"Mecburen birşey olmaması için dua ederek yolumuza devam edeceğiz."
En son, çok tenha bir caddeye girdik. Ama neyse ki yurdun yakınlarına ulaşmıştık.
Ama o iki adam peşimizi bırakmamıştı. Biz ne yapacağımızı tam olarak kestiremezken adamlar iyice dibimize girdi. Biri ilk önce beni tuttu. Korkumdan çığlık da atamıyordum. Diğer adam ise Jin'e yaklaştı. Ben bu sefer dayanamayıp "Ona yaklaşma!" Diye bağırabildim. Ama nafile. "Jin dikkat et!"
Jin elleri boş savunmasız beklerken, Jin'in yanındaki adam cebinden bir çakı çıkardı. Ben iyice çırpınmaya başladım tabi.
Sonra o adam... O bıçağı Jin'e sapladı... Beni tutan adam ise kafamı sertçe duvara vurdu. Bayılmamak için dirensem de, çok da fazla dayanamadım...
"Jisoo!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Come Be My Taecher🌹| JinSoo (TAMAMLANDI)
FanfictionJin: Aramızdaki şey sonbahar kadar güzeldi... (yarı texting) Kapak: Esmanur676 #573 - sehun