Alev'in Gözünden
Misafirliğe gittiğimiz evin kapısında bekliyorduk. Adam kapıyı açtığında bir de ne göreyim? Kuru fasulyeci kız. Bir an kahkahalara boğuldum. Herkes bana bakıyordu. Sustum. İçeriye geçtik. Kızın babasının bıyıklarını tutsam elimde kalır. Kaslıydı. Bir kurtadam olsaydı güzel dalga konusu olurdu. Ama o bir insan dostum.
Tahsin diye sandığım babası fasulyecinin odasına gitmemizi söyledi. Kız odasına giderken bende onu takip ediyordum. Yaşam şanslı biriydi. Bu fasulyeciyle başbaşa kalmak da ne biliyim.
- Eveeeet burası benim odam. İstediğin yere otur ben senin gibi insanları kaldırmam.
Göz devirdim.
- Şifre ne acaba?? dedim. Twitter'a göz devirmem lazımdı. Şifre transilvanyaymış. Sohbet fena ilerlemiyordu. İsmi Ayselmiş. Fasulyeci Aysel.
Güzel bir yemekten sonra annem Meryem ve annesi Hacer fotoğraf çekilmeye başladılar. Annem bir an yerinden kalktı ve " Ayyy! İnstıgram için foto çekilmeyi unuttuk!" Göz devirdim. İnstagramın batsın. Fotoğraf için yerleşiyorduk. Tahsin bey, alnından soğuk terler akıtıyordu. Ve bir anda çişinin geldiğini söyledi. Bu adam penguene benziyordu. Kaslı bir penguen. Babasına gülmek için Aysele baktım. Ama Aysel de babasından farksızdı. Aysel " Ay benim yemekten sonra içim geçti valla sonra çekiliriz." dedi. Çok tuhaftı. Ama çok da fifi.
Eve gitmek üzere Aysellerden ayrıldık. Yolda babama "Hiç ayna yok evde fark ettiniz mi?" diye sordum. Annem bütün egosuyla zaten çirkinler gerek yok diye yükseldi. İyi ki instagrama fotoğraf atmadılar. Babam yutkundu.
- Galiba onlar vampir... dedi.
MERHABA ARKADAŞLAR! BU BİZİM DÖRDÜNCÜ BÖLÜMÜMÜZ!! YORUM VE VOTE ATMAYI UNUTMAYIN!! UNUTMAYIN Kİ AYNI GEMİDE YOL ALAN BİR AİLEYİZ! ÖPÜYORUM AŞKOLAR XOXOXO