Yüzüme gelen güneşin ışıklarıyla zar zor gözlerimi açtım dogrulmadan önce etrafı incelemeye başladım burası benim yetimhanedeki odam degil lüks dekore edilmesine ragmen yine de çok az eşya vardı odadaki eşyallar odanın köşesinde büyük beyaz bir gardrop gardrobun 2 metre ötesinde siyah bir masa ve etrafında lüks sandalyeler aynalı bir masa büyüklügünü ölçemedigim ama çok geniş ve uzun olan siyah çarşaflara bürünmüş yatak ve odanın ortasındaki elmas avizeyle sınırlıydı
Yavaşça dogruldum ve ayaga kalkmaya çalıştım ama alçılı kolum ve sırtımdan gelen agrılar buna engel oldu her yerim agrıyordu dün bana ne oldu böyle en son hatırladıgım müdürün beni çagırmasıdı beynimi biraz zorlayınca dün yaşadıgım her şey gözlerimin önünden geçti ve gözlerim doldu gözlerimdeki yaşları silerek acılar içerisinde ayaga kalkmaya çalıştım
Tam yataktan kalkmayı başarmışken ayagıma takılı demir bir şey beni geri çekti dönüp baktıgımda onun metal kalın bir kelepçe oldugunu gördüm fazla uzun olmayan bir zincir tarafından yataga baglanmıştım zincir sadece yataktan kalkıp bir iki adım atmama izin veriyordu
Zincirin baglı oldugu yere gittigimde yatagın ayagına baglı oldugunu gördüm çözmeye çalışsamda anahtarsız açılamayacak bir kilitti omzumda bir el hissedince koşarak yatagın arkasına saklandım
Dönüp elin sahibine bakınca bu kişinin saçlarının beyaz gri karışımı oldugunu fark ettim benimle aynı yaşlarda gözüksede bakışlarındaki bu sogukluk hayatı boyunca insanları katletmiş bir psikopatı andırıyordu elindeki kahvaltı tepsisiyle soguk bakışlı gözlerini bana kilitlemişti
Bay buz dagı
Fazla sabırlı bir insan degillim dir şimdi buraya gelBen yerimden kımıldamayınca kahvaltı tepsisini yataga bırakıp yanıma gelmeye başladı zincirin uzunlugu yetmediginden kaçamıyordum bilegimi tuttarak beni kendine çekmeye başladı ben anlık cesaretle tüm gücümle ona bir tokat attım ama ne yazıkki işe yaramadı yüzündeki ifade degişmemişti ve bilegimi hala tutuyordu
Bay buz dagı
Bitti mi ? Şimdi sıra bendeDiger elini kaldırarak yumruk yaptı ve bana dogrullttu ben gözlerimi sıkıca kapatmıştım
Yumruk beklerken beni bilegimden tuttarak sürüklemeye başladı ve beni yataga itti ben daha ne oldugunu anlayamadan üstüme egildi ve ellerimi yataga bastırdı biri alçılı oldugu için gözlerim yaşarmıştı korkudan dilim tutulmuştu ve konuşamıyordumAgzını kulagıma yaklaştırarak kabuslarıma girecek kelimelleri söyledi eger sabrımı tüketirsen ve emirlerimi dinlemezsen hemen burada senin işini bitiririm umarım ne demek istedigimi anlamışsındır beni koltuk altlarımdan tuttarak zorla dogrullttu ve yatagın ucundaki kahvaltıyı getirerek tabaktaki krebi kaşıkla bölerek agzıma getirdi ben agzımı açmayınca ve kafamı yana çevirince tepsiyi de alarak odadan çıktı
O gittikten sonra göz yaşlarımı serbest bıraktım ve sesli bir şekilde aglamaya başladım
Neden bütün bunlar benim başıma geliyor
Göz yaşlarımı silerek kafamı toparlamaya çalıştım sakin ol
Emilie eninde sonunda bir çıkış yolu bulucaksın ama önce şu zincirden kurtulman gerekiyor belki zincirden kurtulabilecegim bir şeyler vardır buralarda sakin ol kısa bir sakinleşme sürecinden sonra yatagın yanındaki komodini aramaya başladım ilk iki çekmece bomboştu bu beni hayal kırıklıgına ugratsada içimde kalan az sayıdaki kurtulma umudum beni üçüncü çekmeceye bakmaya yöneltti çekmeceyi açtıgımda yogun bir sis bulutu yüzüme vurdu ve bununla birlikte tüm bedenim agırlaşmaya başladı pislik herif tuzak kurmuş bilincimi kaybederken aklımdaki tek düşünce kurtulma umudumun çürüyüp gittigiydi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
köle
FantasyEmilie 17 yaşında bir lise ögrencisidir kimsesi olmadıgı için bir yetimanede kalan emilie okuldan yetimaneye giderken bir kimsenin yardım seslerini işitmiştir ve yolunu döndürerek sesin geldigi yöne gitmiştir Acaba bu kararı emilie yi ne gibi sürp...