Benim adim Rüya. Aslinda adimin tasidigi gibiydi hayatim. Ruya gibi gelip geciyordu bir tat vermeden damagima. Verdigi tatlar ise zaten hep acıydi.
Zaman gecmek bilmezdi İzmirde. Izmirde zamanin geçmemesi de en buyuk degisiklikdi benim icin
Ben evimde oturan arkadas canlisi olmayan hayatını muzige adamis bir kizim ve bunlarin olmasinida dogal olarak görüyordum zaten. Duzgun bi ailesi olmayan hayatin her sorusunu okeyleyen ve aksiyon tadini sadece bi yerden duserken alan birisiyim dogrusu. Ama bu aralar sadece bir şeye odaklanıyor olmam bana bi sorun oldugunu gösteriyordu.
Odaklandigim sey ise komsularimizdi aslinda.Aldiklari bir nefes bile rahatimi bozuyor gibiydi. Kitap okuyordum ve kapinin acilma sesini ve kilitin bi yere firladiğinin sesini duyunca annemin geldigini anlamistim cunku annem gece gec saatlere kadar calismayan ve hayatini lise öğrencilerine adamis ve ogrencilerini bile benden daha fazla seven kimya hocasiydi.
Okuldaki haliyle evdeki hali cok farkliydi. Ama aslinda ayni olmasini daha cok isterdim cunku okulunda melek hoca diye tabir edilen bi iyiligi vardi okulda ama ne yazikki bu hali eve gelince zit oluyordu bana bir hayvan muamlesi gösteriyordu ama nedenini anlamiyordum.
Ha evet yemegimi verirdi hicbiseyim eksik kalmazdi ama o sevgi o duyguyla bana bakmadigini dogdugum gunden anlamistim. Zaten benim kucukluklerimden falan bahsetmiyordu nedense. Sormuyordum ama bu soylemememesi gerektiği anlamina gelmezdi ama ne olursa olsun o benim annemdi ve bu gerceklik asla degismeyecekti ama hala onun benim öz annem olduguna dair suphelerim bile vardi ama bu şüpheler sadece vermedigi değer yuzunden diye saniyorum her neyse gelelim babama.
Babam 45 yasinda olsa bile 30 yasindaki delikanlilarfan bi farki yoktu aslinda pek karizmatik degildi ama duruşu ardinda bi aslet birakiyordu insana. Bakdikca bakasi geliyordu. Babam ise bir fabrikanin mudur yardimcisiydi.
Aslinda fakir oldugumuz soylenmezdi ama pekde zengin sayilmazdik. Babam ise beni annemden daha cok seviyordu bunun farkina coktandir varmistim aslinda.
Gelelim komsularimiza. Komsularimizla aramiz tuhafti aslinda. Komsularimizla 3 veya 4 kez konusmaya calissakta hic oralı olmamislardi ve sanki iclerinde bi ruh yokmus gibi cansizlardi ve ne yazikki bir tanede kedileri ve köpekleri vardi. Oldum olasi kopekleri ve kedileri sevmezdim ama korkmuyordumda dogrusu. Ama acayip olan komsularimizin kedi ve kopeklerinin hergün farkli bir tipe sahip olmalariydi. Bir gunki kopegi ile 2. gunki kopegi farkliydi ve bu beni cok korkutuyordu.
Evlerine de hic girmemistik icerde leş kokular gelse bile onlara sormaya dilimiz varmiyordu dogrusu. Daha dun gece blkonumuzdan kopek cigliklariyla tüfek sesleri gelmeye baslamisti. Ne oldugunu anlamak icin mutfak balkonuna ciktigimizda kim varsa oradan yok oldugu sesi gelmişti. Cok korkunc bir olaydi. Düsündukce tüylerim diken diken oluyordu.