Sana:
"Tzuyu! Sadece dayan, sakın beni bırakma."
Sana, kolu kanayan Tzuyu'yi sırtına almış, hastaneye doğru koşuyordu. On dakikadır koştuğu için artık fazla gücü kalmamıştı, koşuşu yavaşlıyor ve nefes nefes nefese kalıyordu. Ama asla duramazdı, eğer zamanında hastaneye yetiştiremezse Tzuyu kan kaybından ölebilirdi. Ve bu Sana'yı derinden yaralar ve acı çekmesine neden olurdu, çünkü Tzuyu onun tek dostuydu.
Tzuyu:
"Sana, seni seviyorum, özür dilerim..."
Sana:
"Hayır, hayır özür dileme. Veda edermiş gibi davranma Tzuyu!"
Tzuyu:
"Sana, b-bu zaten bir veda. Ailen öldükten sonra s-sana çok... yardımcı olmaya çalıştım. U-umarım beni iyi hatırlarsın."
"KESTİK!"
Tzuyu duyduğu sesle sevinçle Sana'nın sırtından atlamıştı.
Tzuyu:
"Yah, Sana cidden çok iyisin."
Sana:
"Ehehe, teşekkür ederim. Sen de öyleydin!"
Yönetmen:
"Woah, siz gerçekten harika Aktörlersiniz!"
Sana&Tzuyu:
"Teşekkürler!"
Yönetmen:
"Ah, final bölümü bittiğine göre artık pek görüşemeceğiz galiba... Ama unutmayın yeni bir dizi ayarlarsam mutlaka oyuncularda yer alırsınız! Çok etkileyicisiniz."
Yönetmen havada öpücük yapıp Sana ve Tzuyu ikilisine göz kırptıktan sonra koşarak yanlarından ayrılmıştı. Sana derin bir nefes vererek konuşmaya başladı;
Sana:
"Şey, ben gitmek zorundayım menajerim burda. Sonra görüşürüz!
Tzuyu:
"Um, tamam görüşürüz!"
Tzuyu, Sana'ya veda ettikten sonra sıkıntıyla etrafta dolaşmaya başlamıştı. Bir kaç dakika sonra duyduğu sesle yerinden irkildi.
Jungyeon:
"Tzuyu! Arabaya binmeyi düşünüyor musun? Manejerinim diye seni beklemek zorunda değilim ya!
Tzuyu duyduğu sese doğru döndü, arabanın camından sarkıp bağıran Jungyeon'u görünce gülümsedi.
Jungyeon:
"Ne gülümsüyor musun? Deli kız, en sonunda beni de deli edeceksin!"
Tzuyu:
"Oh? Delirdiğin kadar delirmişsin zaten yaşlı kel seni!"
Jungyeon:
"Gidiyorum ben, hm-hm tek başına kal burda kaybolmuş çocuklar gibi ağla. Bir kere ben yaşlı ve kel değilim görmüyor musun pembiş saçlarımı?!"
Tzuyu kahkaha atıp montuna uzandı, çalışanlara teşekkür ettikten sonra arabaya doğru ilerledi.
Jungyeon:
"Dur orda! Bak pembiş saçlarıma."
Tzuyu Jungyeon'u takmıyordu, arabanın kapısını açıp içeri girdi.
Tzuyu:
"Güzel saç, çilekli pudinge benziyorsun."
Jungyeon:
"Ne, salak mıs- Bir dakika, sen çilekli pudinge bayılırsın!"
Tzuyu:
"Ne yazık, sana bayılamıyorum sen bir çilekli puding değilsin."
Jungyeon:
"Kemerini tak, hem ben çilekli pudingten daha tatlıyım!"
Merhaba! Pek fazla MiTzu kitabı(Türkçe) olmadığını fark ettim, bu yüzden bir MiTzu shipper olarak yazmaya başladım.
Umarım beğenirsiniz, Vote ve Yorum benim için çok önemli. Çünkü birilerinin okuması cidden beni mutlu ediyor :')
