Chapter 1: Accident
Her sabah olduğu gibi bu günde evin içini alarmın sesi kaplamıştı. Karla örtüsünü kafasına çekerek belki sesten kurtulacağını düşündü. Ancak kendisi de çok iyi biliyordu ki kalkmazsa okula gecikecekti ve okula gecikmesi tüm planlarının karışması demekti. Asla bunu göze alamazdı. O yüzden bıkkın bir ifadeyle yatağından oflayarak kalktı. Geceleri çabuk yatsaydı belki her sabah böyle olmazdı. Ancak her gece dizilerinden bir kaç bölüme bakmalıydı. Yoksa netflix'e boşu boşuna para verdiğini düşünüyordu.
Üzerine açık mavi ve bol bir kapşonlusunu altına siyah dar kot pantolonunu geçirdi. Akşamdan topladığı çantasını alarak saçlarını taraya taraya mutfağa doğru ilerledi. Merdivenlerden inerken uykusuzluğu yüzünden bir kaç kez düşme tehlikesi yaşamıştı ancak bir yerini kırmadan mutfağa inmeyi başarmıştı. Çantasını yere atarak kendine bitki çaylarından birini hazırlamaya başladı. Kahve yada çikolata gibi şekerli içecek ve yiyeceklerden kalbinde olan rahatsızlık yüzünden tüketemezdi. Kalbi çabucak hızlanıyor ve panik ataklar geçirerek sonunda kendini hastanede buluyordu. Annesinin söylediğine göre bu babasında da olan bir rahatsızlıktı. Babasından ona kalan tek şey... kalp rahatsızlığı. Harika.
Tam demliğin altını yakacaktı ki, ev telefonu çaldı. Karla koridora giderek ev telefonunu açtığında diğer taraftan May teyzenin sesini duydu. "Karla! Kızım hemen bize gel. Harika bir kahvaltı hazırladım! İtiraz yok! Yemek yemeyeceğini biliyorum! Hadi bekliyorum yoksa ben gelip seni alırım!" deyip kızın konuşmasını izin vermeden telefonu kapattı. Karla bir mutfaktaki demliğe birde telefona baktıktan sonra omuzlarını silkerek yerdeki çantasını aldı. Evdeki her şeyi kapatıp siyah kot ceketini ve anahtarını alarak evden çıktı.
Peter'le evleri yan yanaydı. Yavaş adımlarla evin kapısına geldi ve bir kaç kez vurdu. Hiç vakit geçmeden kapı açıldığında karşısında Peter'i gördü. "Merhaba Peter." ona yüzünde büyük bir gülümsemeyle bakan çocuğa hafifçe sarılıp, yanından geçerek mutfağa doğru ilerledi. "Yine yorgun gözüküyorsun Karla." diye Peter arkasından ona seslendiğinde aldırmadan mutfağa gitti.
May teyze kızı görür görmez "Karla! Gel tatlım sana özel kahvaltın hazır!" diye May teyze mutlu bir ifadeyle ona söyledi. Karla gülümseyerek küçüklüğünü hatırladı. 7-8 yaşlarındayken Peter şekerli yiyecekler yediği zaman, May teyze ona şekersiz ama bir o kadarda güzel tadı olan yiyecekler verirdi. Küçük yaşlarda olan kızın kırılmaması içinde ona özel yemekler olduğunu söylerdi. Karla mutlu bir şekilde "Teşekkür ederim bir tanesin!" deyip kollarını kadının bedenine doladı.
~*~*~
Peter'le birlikte okula doğru sakince yürüyorlardı. Karla "Biliyor musun, Harry gelecek yıl geri döneceğini söylüyor." dediğinde Peter kıza dönerek "Siz konuşuyor musunuz? Bana hiç yazmadı." dedi. Karla bıkkınca "Peter, sen ona yazmadığın için o'da senin onunla konuşmak istemediğini düşünüyor. İkinizin arasında kalmaktan bıktım. Kendimi kavgalı aile bireyleri arasında kalmış çocuk gibi hissediyorum." dedi ve önüne döndü. Peter hızla konuyu değiştirerek "Çalışmak için Stark Endüstrilerini düşünüyorum. Neden sende OsCorp'dan çıkıp oraya gelmiyorsun? Birlikte çalışırız Karla." diye sorduğunda Karla kafasını iki yana sallayarak "Olduğum seviyeye yükselmek için neler yaptım ben hatırlıyor musun? Geceler hiç uyumuyordum. Bir daha o günleri yaşamak istemiyorum Peter." dedi. Peter ise yinede inatla "Hadi ama! O zaman okullar bitecek ve böylece daha çok vaktin olacak! Bende seninle olacağım! Harika olmaz mı?" diye mızmızlandığında "Bakarız Parker. Bakarız." dedi ve adımlarını hızlandırdı.
~*~*~
Karla kalemini iki parmağı arasında tutup sallayarak yazı tahtasına bıkkın bir şekilde bakıyordu. Ne kadarda derslerde iyi olsada bu okulun sıkıcı olmadığı anlamına gelmiyordu. Sabırsızca saate baktığında dersin bitmesine hala 20 dakika olduğunu görüp kafasını sesli bir şekilde oflayarak sıraya koydu. Tabikide profesör hemen onu duyarak "Bayan Ross? Sanırım dersim size o kadarda ilginç gelmiyor?" dediğinde Karla kafasını kaldırarak "Ders ilginç ama sizin anlatım şeklinizin pek ilginç olduğu söylenemez." dediğinde sınıftaki herkes ona döndü. "O zaman neden siz anlatmıyorsunuz bayan Ross?" diye profesör sinirli olduğu belli bir sesle konuştu. Karla yapacak bir şey bulduğu için "Büyük zevkle." dedi ve tahtaya çıktı. Tahtada yazmak için profesörün elinden keçeli kalemi aldığında kadının ona yolladığı kötü bakışları aldırmamaya çalıştı. Yazı tahtasının en üstüne 'Tek hücreli canlılar" yazarak altından söyledikerine uygun elinden geldiği kadar çizerek anlatmaya başladı.
"Tek hücreli canlılar, yeryüzünde yaklaşık olarak 3-4 milyar yıl önce oluşmuş ilk canlı biçimleridir. Daha sonraki evrim süreci yavaştı ve yaklaşık olarak 3 milyar yıl boyunca Kambriyen öncesi devirde tüm canlılar mikroskobikti. Yani,dünya tarihinin büyük bir kısmında tek canlı biçimi mikroorganizmalardı. Trias döneminden beri mikroorganizmaların morfolojilerinin çok az değiştiğini gösterececek şekilde 220 milyon yıllık bir kehribarın içinde bakteri, algler ve mantarlar bulunmuştur....
Dersten çıktığında bir kaç kişi ona gülümseyerek 'Harikaydı' gibi şeyler söylediler. Bazılarıysa ona ukalaca bakarak yanından geçip gittiler. Karla hiç birini aldırmadan okuldan çıkarak işine doğru ilerlemeye başladı. Okulda bir sürü kişiyle konuşuyordu ancak hiç birine fazla yakın olmak istemiyordu. Yakın olmaya çalışsa bile ayak uyduramıyordu. Her gün yeni bir moda trendinden ve ya yeni bir ünlüden yada yeni bir makyaj markasından konuşuyorlardı. Tamam kendisi de makyaj yapıyordu hatta kazandığı parayla makyaj malzemelerinin arasına bir kaç tane marka parçalar eklemişti. Hayır onları kesinlikle yargılamıyordu. Çünkü kendisinin de hayatı onlar gibi normal olsaydı belki o'da onlar gibi eğlenceli bir hayat yaşaya bilirdi.
"Karla!"
Diye Peter'in onu çağırdığını duyduğunda düşüncelerinden çıkarak sesin geldiği tarafa döndü. "Gelsene amcamla seni iş yerine bırakalım." dediğinde kız itiraz etmeden arkadaşının yanına ilerledi.
~*~*~
Yorucu bir iş günüydü. Hatta fazlasıyla yorucu. Kaç haftadır her üniversite ve okuldan öğrenciler geliyordu. Gwen'de bir kaç gündür işe uğramadığı için bir çok iş onun üzerine düşmüştü. Sanki kendi işi yokmuş gibi...
Beyaz halatını çıkararak dolabına astı ve hızla çantasını alarak tek kolundan astı ve her şeyi kapatarak laboratuvarından çıktı. Kapıyıda kiritleyerek binanın çıkışına doğru ilerledi. Asansörlerden birinine bindiğinde sırtını duvara yasladı ve çantasında telefonunu ve kulaklığını aramaya başladı. Bulduğunda kulaklıklarını takarak müziği son ses açtı.
Evine doğru giden sokaklardan sakince yürüyerek geçip gidiyordu. Saat akşam 10 civarlarındaydı. Aniden kulağındaki şarkı kesildiğinde korna sesi duydu ardından ona doğru kaldırımda olmasına rağmen son surat gelen bir araba gördü. Tepki veremeden bedeninde büyük bir acı hissetti ve gerisi karanlıktı....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hulk's Daughter
ActionBabasını hiç tanımayan, sinir nöbetleri geçiren, sık sık kalp atışları hızlanan, zeki, bir kız düşünün. Bir gün babasının Bruce Banner olduğunu öğrenirse neler olur? Geçirdiği küçük kazadan sonra güçleri ortaya çıkmaya başlarsa?