22

1K 112 53
                                    

Sicheng oturduğu çardaktan kalkarak yavaş ve savsak adımlarıyla bahçe kapısına doğru ilerledi,biraz ilerisinde Yuta karşı kaldırımda yere çökmüş duruyordu.Suratını koluna gömmüş,hıçkırıklarla ağlıyordu. Akan göz yaşları güzel teninden aşağı doğru kayarak montunun üzerine oradan da karına çektiği dizlerine düşüyordu.

Hava soğuk ve birazda pusluydu üzerindeki mont onu korumaya yetebilmek için fazla ince duruyordu. Sicheng içeri girip onun için daha kalın bir şeyler almak istese de gitmesinden korkuyordu. Şu an çok savunmasız duruyordu ve onu böyle bırakırsa yanlış anlayabileceğinden endişe ediyordu.

Sicheng kalbinin ağzında attığını hissedebiliyordu,onu böyle gördüğü ilk seferdi.
Yuta kapalı bir kutu gibi kendisini her zaman ondan saklamış,olabildiğince uzağa çekmişti. Kontrolünü kaybeder gibi olduğu anlarda hiçbir şey olmamış gibi toplar aralarına mesafeleri tekrar ve tekrar koyardı.

Şimdi Sicheng onu karşısında böyle savunmasız görmenin etkisiyle dağılmış,ne yapması gerektiğini bilmez bir haldeydi. Duraksayan adımlarını hızlandırarak evin bahçesinden çıktı ve yola bir kaç kez bakındıktan sonra karşıya geçti.

Vücudu sarsılıyordu,delice ağlıyor ve haykırışları ağzından acı çığlıklar olarak dökülüyordu. Sicheng panik ile ona bakmaya başladı. Ne yapmalıydı ? Ne yapması gerekiyordu ?

Ani bir fikirle kendini dizleri üzerine atarak kollarını Yuta'nın etrafına sarıdı ve onun da kollarını ona dolamasını izledi. Yuta'nın hıçkırıkları gittikçe artmıştı ve Sicheng dolan gözlerini durduramıyordu.

Deli gibi rüzgar esiyordu,ona içeri girmeleri gerektiğini söylemek istiyordu ama onu bu haldeyken  rahatsız da etmek istemiyordu. Tamamen rahatlamasını istiyordu.Dudaklarını onun saçlarına değdirerek yanında,onunla güvende olduğunu belirtti. Bu Yuta'yı daha çok etkilemiş olmalı ki dudaklarından acı bir yakarış daha döküldü.

Ağlamaktan yorulduğu an kafasını geri çekerek ıslak gözleri ve şişmiş dudakları ile Sicheng'e baktı. Sicheng'in de ağlamaktan gözleri kızarmıştı. Yuta elini onun suratına atarak yüzünden usul usul süzülen göz yaşlarını sildi.

Sokak sessizdi eh hava da biraz pusluydu ama yine de Yuta artık tamamen saf duygularıyla o gecenin içinde onun karşısında oturuyordu.

Sicheng suratını kavrayan ele yaslanarak küçük,sevimli bir gülümseme bıraktı. Yuta sanki ona değerli bir mücevhermiş gibi parlayan gözlerle bakıyor ve titreyen ellerine rağmen baş parmağını onun suratında gezdiriyordu.

Hafiften yağmur çiseliyor eh sokaktan geçenler de onlara bakıyordu ama yine de Sicheng bütün sevgisiyle sevdiği adamın karşısında oturuyordu. Rüzgar saçlarını haşince okşuyor ve gözünün önüne gelmesini sağlıyordu.

Yuta boştaki elini Sicheng'in saçlarına atarak geriye çekti ve daha sonra o elini de diğer yanağına yerleştirdi. Hafifçe eğilerek Sicheng'in kapanmış göz kapaklarını teker teker öptüğünde Sicheng'den titrek bir iç çekiş duyuldu. Bu Yuta'yı istemsizce gülümsetmişti. Bu sefer dudaklarını çıkık elmacık kemiklerine değdirdiğinde Sicheng'in titreşen kirpiklerini hissedebiliyordu.

Dudaklarını burnunu da değdirdikten sonra yavaşça geri çekildi ve alınlarını birbirine yasladı.

"Seni seviyorum." Sesi titrek ve güçsüzdü ama yine de bunu söylemek onu güç veriyormuş gibi bir havaya bürünmüştü. Yuta o gece kırmızı saçlarından aşağı düşen yağmur taneleri arasında Sicheng'e olan aşkını dile getirdi. Bundan asla pişman değildi, defalarca kez söyleyebilirdi.

Sicheng sertçe yutkunarak önündeki adama baktı ve güzelliği karşısında mest olurken derin bir iç çekti. Kafasını hafifçe eğerek dudaklarını onunkilere değdirdi ve kısa bir süre sonra geri çekilerek gözlerini onunkilere dikti.

"Seni seviyorum."

Bu sefer Yuta yüzünde yine o tatlı gülümseme ile Sicheng'e eğilerek dudaklarını kavradı ve nazikçe öpmeye başladı.

Arada duraksayarak küçük küçük öpücükler bırakıyor ardından öpmeye devam ediyordu. Hayatında verdiği en güzel öpücüğü veriyordu. Saf sevgiyle dolu öpücüğü Sicheng'in onu daha iyi öpebilmek için kucağına çıkmasıyla böldüler. Sicheng onun kucağına yerleştikten sonra yağan yağmur tenlerini temizlercesine üzerlerinden akarken birbirlerini öpmeye devam ettiler.

Sicheng,Yuta'nın ensesindeki saçlarla,Yuta Sicheng'in belindeki kıvrımla oynarken bütün gece yağmurla ıslandılar.

****
bu bölüm en en en içime sinen bölüm olabilir gerçekten düşüncelerinizi belirtmeyi unutmazsanız cidden çok sevinirimmm sizi seviyorum baay

Everybody Gets High//YuwinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin