2.Buçuk Ay Sonra
Karaca Aslan Özgür
İkizlerin gelmesine çok az kalmıştı yaklaşık iki hafta sonraydı tabi bu sırada leyla doğum yapmış çok güzel bir kız dünyaya gözlerini açmıştı aynı leylaya benziyordu resmen kopyasıydı küçük sarı saçları olsun çok tatlıydı.
Tabi oğulları faruk abinin kopyasıydı ara sıra bizim ikizler kime benzeyecek diye düşünürdüm inşallah babaları kadar yakışıklı olsunlar ama benden de bir kaç özellik alırlar o kadar dokuz ay boyunca karnımda taşıdım ben bu kadarına da hakım var bence değil mi?
Sabah kalktığım da yatağın yanı boştu bu da demek oluyor ki ardıç sabah erkenden iş yerine gitmiş ya da ben geç kalkmıştım telefonumu alıp saate baktım ve saat biri gösteriyordu demek ki ben bugün çok geç kalkmıştım yataktan kalkıp banyoya girdim elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım.
Daha sonra giyinme odasına girip yeni aldığım xxl elbisemi giyindim ve aşağıya indim mutfağa girdim.Girdiğimde masanın üstünde kurulmuş olan kahvaltı vardı bir de masanın yanında duran not vardı masanın yanına gidip notu elime alıp okumaya başladım
Günaydın sevgilim dün gece fazla uyuyamadığını biliyorum bu yüzden seni uyandırmadım bilerek tabi şuan bana söyleniyorsun kesin ama melek gibi uyuduğun için sana kıyamadım uyandırmadım uyandıramadım işte bu nedenle hatamı telafi etmek için sana kahvaltı hazırladım umarım afiyetle yersiniz
Seni Seviyorum
Ardıç
Elimde duran telefonumun kilidini açıp rehbere girdim ardından ardıç'ın numarasını tıklayıp çaldırdım bir süre çaldıktan sonra açıldı ve konuşmaya başladım
'Ardıç seni çok seviyorum'
'Bende seni çok seviyorum hayatım peki sürprizi beğendin mi ?'
'Çok beğendim oğullarım ile birlikte afiyetle yiyeceğiz'
'Tamam aşkım siz kahvaltınızı yapın ben birazdan tekrar ararım'
'Olur aşkım görüşürüz'
'Görüşürüz kendine ve oğularımız'a dikkat et'
'Sende kendine dikkat et aşkım'
Dedikten sonra telefonu kapattık bende sandalyeme oturup kahvaltımı etmeğe başladım. Kahvaltımı bitirdikten sonra ufak tefek bulaşıkları yıkayıp yerlerine yerleştirdim
Ve oturma odasına geçtim masadan televizyon kumandasını alıp daha sonra üçlü koltuklardan birine oturdum ve ayaklarımı uzattım elimde ki kumanda ile de kanallara bakınıyordum.
Koltukta biraz daha pinekledik ten sonra kapı açıldı ardından da örtüldü galiba gelen ardıçtı bende seslenmeye karar verdim
"Ardıç aşkım sen misin"dedim
"Evet hayatım ben geldim"dedi ardıç
"Bugün biraz erkencisin sanırım"dedim
"Aynen öyle hayatım doğuma iki hafta kaldı zaten diken üzerindeyim ya ben evde yokken doğum başlarsa diye"dedi ardıç
"Peki anladım aşkım"dedim
"İşte bu yüzden iki hafta boyunca işlerimi buradan halledeceğim imza işlerini de genel müdüre devir ettim"dedi ardıç
"İyi yapmışsın ardıç için rahat edecekse yap ama sırf yalnız kalmayayım diye yapma çünkü o kadar komşularımız da var bir şey olmaz bana ve oğullarımıza emin ol"dedim
"Yok olmaz öyle hem benim içim rahat etmez"dedi ardıç
"O zaman bende kararına saygı duyuyorum"dedim
"Anlaşıldı hayatım sen aç mısın peki"dedi ardıç
"Yok pek aç değilim ama biraz sonra bir şeyler yapar yeriz şimdi yanıma gel ve sana biraz sarılarak oturmak istiyoruz"dedim
"Emriniz benim için bir zevktir"dedi ardıç
Ardından oturduğum üçlü koltuğa doğru geldi ve oturdu ben yavaşça düzeldim daha sonra kafamı ardıç'ın göğüsüne yasladım gözlerimi kapattım bir yarım saat öyle oturduk.
Ve mutfağa geçtik,girdiğimizde ardıç sandalyeyi çekip beni oturttu dudağıma kısa bir öpücük kondurup konuşmaya başladı.
"Şimdi ben yemek yapacağım ve sende burada uslu uslu oturacaksan tamam mı karaca"dedi ardıç
"Tamam o zaman yap bakalım ardıç bey"dedim ,
"Pekala karaca hanım"dedi ardıç
Ve yemek yapmak için buzdolabından malzeme aldı ardından buzdolabını kapatıp yemek yapmaya başladı.Ardıç yemekleri hazırlarken benim de canım sıkılmıştı bu yüzden ardıça seslenmiştim
"Ardıç aşkım hayatım canımın içi"dedim
"Efendim karacam"dedi ardıç
"Sen yemekleri yaparken bende masayı mı kursam"dedim
"Hayır karaca"dedi ardıç
"Ama ağır bir şey kaldırmayacağım söz veriyorum çatal bıçak kaşık ve tabaklar sadece gerçekten dikkatli olacağım hemde"dedim
"Tamam ikna ettin ama sadece çatal bıçak kaşık ve tabaklar o kadarına izin veriyorum"dedi ardıç
"Anlaştık"dedim
Daha sonra ardıç yemek yapmaya devam ederken bende masayı kurmak için sandalyeden kalkmıştım ilk önce çekmeceden kaşık çatal ve bıçakları almıştım iki tane daha sonra servis tabaklarını da alıp masaya yerleştirdim.
Her şey hazır olduktan sonra ardıçın hazırladığı yemekleri yemiştik gene ardıç bana bir iş yaptırmamış masayı ve bulaşıkları halletmişti mutfakta işimiz bittiğinde mutfaktan çıkmadan önce duvarda duran saate baktığımda yediye geliyordu
İşimiz bittiğinde oturma odasına geçmiş kanallara bakıyorduk ardıç ile sonunda güzel bir filme rast gelmiştik ve izlemeye karar vermiştik ben gene başımı ardıçın göğüsüne yaslamış ayaklarımı da uzunlamasına uzatmış rahat bir şekilde file bakıyordum.
Film bittiğinde saat dokuzdu ve benim acayip uykum gelmişti tam uykuya dalıyordum ki ardıçın sesini mırıltı şeklinde duymuştum
"Aşkım uyan burada uyuma yoksa bir yerin tutulur"demişti ardıç
"Tamam aşkım o zaman odamıza çıkalım mı"dedim uykulu bir ses tonunda
"Hadi çıkalım"demişti ardıç
Ardından kendisini ve beni koltuktan kaldırmış merdivenlere yönelmişti yukarıya vardığımızda ardıç kapıyı açmış birlikte içeriye girmiştik ardından ardıç giyinme odasına girmiş kendi pijamalarını ve benim pijamalarımı getirmiş ve bana pijamalarımı giyindirdi
Daha sonra kendi pijamalarını giyinmişti benim artık uykuya dayanma gücüm olmadığı için yatağa doğru ilerlemiş yavaşça oturup yatmıştım biraz sonrada ardıç lambaları kapatmış sadece led ışıkları açmıştı.
-Çünkü ara sıra tualet'e giderken ya kolumu ya ayağımı illa bir yerimi vuruyordum daha sonra ardıç bu durumu fark edip tavana loş led ışıklar yerleştirtmişti.-Led ışıkları açtıktan sonra yatağa girmişti bende hemen yatakta kayıp sarılmış-tabi oğullarımızın izin verdiği kadar-başımı göğüsüne yaslamıştım ardıçta saçlarımı öpmüş ve
"İyi geceler aşkım"demişti
"İyi geceler hayatım"dedim
ve kendimi uykunun kollarına bırakmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acımasız
RomanceSırf töre yüzünden yetim bırakılan bir kız çocuğu Karaca Özgür bunca yıl ailesinden nefret ederek yaşamış biri .Yaşadığı zorluk yüzünden çocukluğunu yaşayamamış ve hep yarım kalmış biri . Etraftaki arkadaşları yetim diye dalga geçmesin diye zorlukla...