The Man Picked Up By the Gods (Reboot)

Cilt 1 Bölüm 22

Bölüm 22 part1

~ Yan Ryouma ~

Hazırlıklar tamamlandı.

Diğerlerinden öne çıktım ve hazırlıklarımı çukurların önünde hazırladım. Kıyafetim çok dikkat çekiciydi, bu yüzden diğerleriyle birlikte gidersem, kesinlikle dikkat çekecektik. Ayrıca, yapacakları müstahzarları olduğundan eminim ve ayrıca virüsün gerçekten yayılmadığını kontrol etmek isteyebilirler.

Bütün hazırlıklarımla birlikte, geriye kalan tek şey beklemek - Şeytandan bahsetmek.

Ayak sesleri durduğunda, kapı açıldı ve üç kişi içeri girdi. Üçünden biri, daha önce çalıştığım Miya-san, diğeri ise Miya-san'ın yerini temizledikten sonra tanıştığım Jeff-san.

“Geldiğin için teşekkürler.” [Ryouma]

“Elbette, ancak henüz bir şey yapmadık.” [Jeff]

“Geçen gün tanıştık ama bence hala kendimizi tanıtmalıyız, Nyaa. Başlamama izin ver; Ben Miya Cat'im, nyaa. Bana Miya, nyaa de. ”[Miya]

Miya-san'ın açık kahverengi tüylü kuyruğu, kendini tanıtırken sallandı. Neredeyse catman kabilesinin bir üyesi olmasına itiraz etmeye çalışıyor gibiydi.

Girişten sonra Jeff kendini tanıttı.

“Daha önce de söylediğim gibi, adım Jeff Grange. Kötü yetiştirildim, bu yüzden görgü ve görgü kurallarına düşkün değilim. Benimle kibar olmana gerek yok. Sadece normal konuş. ”[Jeff]

“Teşekkür ederim, ama kendimi ya da hiçbir şeyi zorlamıyorum.” [Ryouma]

“O zaman sorun değil. Sıradaki… ”[Jeff]

“Bu, de gozaru.” [3. Maceracı]

Bu sefer maceracı, henüz tanışmadığım biriydi. Kısa bir süre sonra neredeyse siyah olan koyu kahverengi saçları kesip tarihi bir oyundan biri gibi konuştu. O da bir katana kullandı. Hayır, boyutuna bakılırsa, o bir o-katana (büyük katana). Buraya geldiğinden beri ilk gören bu. Haydutların yanlarında katana yoktu. Sadece bu adam kim?

“Bu kişinin adı Aşağı. Dragonewt köyünden ayrıldım ve bıçağımı umut etmek için bir yolculuğa çıktım. Şu anda bu kasabaya yerleştim ve bir maceracı olarak çalışıyorum. Aramızda kader var, bırak da hoş olsun. ”[Aşağı]

“Ryouma Takebayashi. Tanıştığımıza memnun oldum. Demek bir ejderhanısın. ”[Ryouma]

Dragonewts aynı zamanda dragonman kabilesi olarak da bilinir. Sadece adından da anlaşılacağı gibi, ejderha gibi görünüyor söyleniyor, ama hiç biri gibi görünmüyordu, bu yüzden onun bir insan olduğunu düşündüm.

Aşağı-san bunu fark etti.

“Bunun bir dragonewt, de gozaru olduğunun farkında mısın?” [Aşağı]

“Üzgünüm, bu benim ilk buluşmam.” [Ryouma]

“Güzel. Dragonewt özellikleri, catman kabilesinden Miya gibi diğer kabileler kadar açık değildir. Çoğu, vücudun bir bölümünde pullara sahipken, çok azı boynuzu büyütür. Gerisi insanlardan farklı değil. Açıkça bile görülemeyen böyle bir dakika farkıyla, bir tane de Gozaru'yu tanıyamadığınız tamamen anlaşılabilir bir durumdur. ”[Aşağı]

Konuşurken, sonunda, boynundan göğsüne kadar uzanan, saçlarıyla aynı renkte bir ölçek olduğu aklıma geldi. Ama konuştuğu ve taşıdığı silahla daha fazla ilgileniyordum.

“Üzgünüm, sana bir şey sormamın sakıncası var mı?” [Ryouma]

Yarasadaki aksanını sormanın biraz garip olacağını düşündüm, bu yüzden önce memleketini sordum. Görünüşe göre, muhtemelen başka bir dünyadan olan bir kişi, ejderha köyünü uzak bir adada oluşturmaktan gerçekten sorumluydu.