15

532 47 21
                                    

"O defteri nereden buldun?"

"Endişelenmene gerek yok Mark. Bende seni seviyorum."

"nE?"

"Ciddiyim."

"İnanmıyorum, ayrıca benim seni sevdiğimide nereden çıkardın?"

"Biliyorum Mark."

"Sen cidden okuldaki asılsız dedikodulara inanıyor musun?"

Mark bir cevap beklerken Donghyuck onun dudağına yapışmıştı. Donghyuck'u şaşırtan ise Mark'ın ona karşılık veriyor oluşuydu.

Ayrıldıklarında ilk konuşan Mark olmuştu:

"Seni seviyorum Donghyuck."

"Seni seviyorum Mark."

🍀

Randevuları bittikten sonra Donghyuck yüzünde kocaman bir tebessümle kafeden ayrılıp evine gitmişti. Mark ise hala kafedeydi ve Taeyong hyunga olanları anlatıyordu.

"Aslına bakarsan her şeyin sebebi sensin hyung. Sana minnettarım."

"Bana değil, Donghyuck'un biyoloji kitaplarına teşekkür et. Onlar olmasaydı şu an bu konumda değildiniz."

İkisi beraber güldü.

Donghyuck ise olanları Jeno'ya anlatmakla meşguldu. Onlar telefonda konuşmaya başlayalı 2 saat oluyordu.

"Yani şu an sevgili misiniz?"

"Hayır. Daha aramızda resmi bir şey yok."

"Çıkma teklifi edecek misin?"

"Bence o etmeli."

"Niye ki?"

"Bilmem. Ama onun etmesini bekleyeceğim galiba."

"Peki."

Donghyuck Jeno ile konuşmayı bırakıp biraz kestirmek istemişti. Bugün çok heyecanlı geçmişti ve bu yüzden dinlemek istemesi normaldi.

Donghyuck kafasını yastığa koyar koymaz uyumuştu.

Gaza gelip iki bölüm saldım :)

MarkHyuck 🍀 LuckyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin