Cehennemin en ücra, en karanlık yerinde tekrar attı o çirkin kahkahasını şeytan. Duygudan uzak bir kahkahaydı bu, insanların çektiği ızdıraplara, acı çığlıklarına karşılık olarak atmıştı o kahkahayı belkide.. Kahkahasını yarıda kesmesine sebep olacak bir ışık kümesi belirdi ansızın cehennemin en kuytu köşesinde. Aydınlattı şeytanın çirkin ve masumiyetten uzak bedenini.
Bu rahatsız edici, yoğun ışığa simsiyah gözlerini dikti ve gözlerinin alışmasını bekledi şeytan bir süre. Bir silüet belirdi bu ışıktan. Bir melek.. Güzel bir melek. Şeytan sevmezdi melekleri. Meleklerin büyük bir çoğunluğu da cehenneme adım atmaya korkardı zaten.
Fakat farklıydı bu melek. Bembeyaz kanatlarından gelen ışık rahatsız etmemişti şeytanı, ilk defa. Güzel melek, şeytanın korkutucu gözlerine baktı ve açtı ağzını.
"Ah Lucifer*, ne kadar değişmişsin.."
İçinden düşünmeye devam etti melek.
'o eski güzel kanatların nereye gitti sevgilim? Ne kadar değişmişsin Lucifer, duygularını ne zaman kaybettin? Ne zaman taşıdığın ismin o güzel anlamını "şeytan" olarak değiştirdin?'
Melek, şeytana dokunmak istedi o şifalı elleri ile. Dokunmak ve onu eski haline getirmek istedi.. Şeytan açtı ağzını ve kalın, çirkin sesiyle aklındaki soruyu dile getirdi.
"Neden ben Tanrının 3. planıyım?"
Melek konuştu, acı bir gülümseme ile baktı sevdiğine.
"Çünkü sen tanrının 1. planı olan insanları kötülüğe ittin Lucifer. Sen izin almadan bu insanların içine işleyip onları kötülüğe ittin."
Şeytanın içini bir hırs kapladı bir anda. Cehennemin her yerindeki ateşler, içlerine odun atmışcasına alevlerini yükseltti. Bu tepkiye karşı korkmadı melek.. Aksine, mutlu oldu güzel yaratık. Şeytan, uzun yıllar sonra bir duyguyu hissetmişti çünkü. Sinir.. Melek, şeytanın kapkara, sonsuz ve ürkütücü gözlerine bakıp tekrar açtı o tapılası ağzını.
"İzin ver sarılayım sana Lucifer. Ellerini ver ki, seni iyileştirebileyim.. O eski mavi gözlerini tekrar göreyim bebeğim."
Şeytan hatırladı bir anda güzel sevgilisini.
"Ramaela**, benim güzel meleğim."
Melek, duyduğu cümle ile en güzel gülümsemesini bahşetti şeytana. Şeytanın gözünden bir damla yaş aktı cehennemin en dibine. Sonsuzluğunun yaklaştığını hissetti. Fakat silmedi yüzündeki gülümsemesini şeytan. Kendi yarattığı kötülüğe ihanet ettiği için, karanlık içine çekti Lucifer'i.
Bir daha asla açmamak üzere kapattı gözlerini şeytan. Kendi karanlığında, kendini öldürmüştü. Tekrar meleğinin ellerini dahi tutamadan yok
olmuştu şeytanın varlığı. Sevgilisinin cenneti hissettiren kokusunu içine çekemeden, sonsuzluğa ulaşmıştı. O, kendi cehenneminde kendini yakmıştı.*lucifer; latince ''ışık taşıyıcı'', ''ışık getirici'' anlamlarına gelen lucifer, sabah yıldızı olarak bilinip adı venüs gezegenine verilse de sonradan şeytan olarak kabul edilmiştir.
**ramaela; içimizdeki mutluluğu açığa çıkartıp fark etmemizi sağlayan melektir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kendi Cehennemini Yaratmak
Short Story2015 tarihinden itibaren taslaklarımda duran, tek bölümden oluşacak olan kısa bir şeytan-melek hikayesidir. "İzin ver sarılayım sana sevgilim. Elini ver ki seni iyileştirebileyim. O eski, mavi gözlerini tekrar göreyim bebeğim."