Sabah kalktığımda güneşin ışınları tüm odayı doldurmuştu vücudumun üzerine gelen ışınların beni ısıtması hoşuma gitmişti biraz daha uyumak için gözlerimi kapattığımda artık kendi evimde olmadığımı hatırladım doğru ya Shiira'nın ürkünç evindeydim ne kadar ev denebilirse şatodan farksızdı.Yataktan doğrulduğumda dünkü yorunluğumdan eser yoktu ayağa kalkıp kapıyı açtığımda inanılmaz bir gıcırdama sesiyle karşılaştım alt kata inemek için koridora çıkıp merdivenlere doğru yürürken duvarda asılı olan fotograflara gözüm takıldı bu Shiira nın ailesi olmalıydı ama fotograftaki küçük kız Shiira olamicak kadar tatlıydı gülümsüyordu şimdi ki haline bakıyorumda sert ve korkunç ve çok güçlü
Aşağı indigimda Shiira camdan dışarıyı izliyordu gıcırdayan merdivenlerden geldiğimi anlamış olmalıydı ki arkasını dönüp rahat uyudun mu diye sordu o an fark ettim gerçekten o tatlı çocuktan eser yoktu
(A)-Shiira
Gözleriyle devam etmemi beklediği ortadaydı
(A)-Ailen nerde
Gözlerini kaçırarak hemen arkasını döndü ve hazırlanıp cıkmamız gerektigini söyledi onun hakkında hiçbir şey bilmiyordum her zaman sorulardan kaçıyordu üstüne çok gitmemek için çantamı hazırlayıp yola çıktık ve yol boyunca konuşmadık-3 saar sonra-
-Geldik
Sınıra gelmiştik bundan sonrası ormanın tehlikeli olarak belirlenip sınırlar içine alınmış bir ormandı içinde canavar olan bu tarz ormanlar şovalyeler tarafından sınırlar icine alınmıştı ama içimde hiç korku yoktu dün Shiira'nın söylediği sözler aklımdan çıkmıyordu
"Ben her zaman yanındayım"
Onu hiç tanımamış olmama rağmen ona karşı çok garip bir güven vardı içimde
Uzun süre yürüdükten sonra hiçbir şeyle karşılaşmadık normal bir ormandan farksızdı hava hafif kararmıştı ve ben çok yorulmuştum benim aksime Shiira sert tavrını bırakmamıştı o sırada ilerden sesler gelmişti bir grup hem konusuyor hem de bir seylerle uğraşıyor gibiydi ama bizim dilimizi konuşmuyorlardı Shiira ya söylemek için agzımı açtığımda Shiira işaret parmağını dudağıma bastırarak sessiz olmamı istedi yavaşça ağaçların arasından kafamızı sesin geldiği yöne doğru uzattık bunlar canavardıBoyları kocaman ve ellerini istediği şekle sokabiliyorlardı bir sürü insan cesetleri vardı etraflarında bu kadar insanın bu ormanda ne işi vardı ve nasıl olur da yakalanmışlardı elleri tüm bedenimi kırabilicek kadar güçlüydüler korkudan kalp atışımın hızlandığını nefes alışverişimin hızlanmasını hissedebiliyordum o sırada omzumda bir el hissettim bu Shiiraydı sadece omzuma dokunması bile beni rahatlatmaya yetiyordu
-Akira onlara saldırıcaz plan şu bu ağacın tepesine çıkmanı istiyorum bunlar Cregler kafalarındaki iki kulağının arasında kırmızı olan yeri görüyor musun
(A)-Hıhı
-Orası kalplerinin olduğu yer oraya derin bir kesik atabilirsen onlardan birini öldürebilirsin ben dikkatlerini dağıtıcam sana doğru cekicem buraya geldiklerinde agaçtan zıplayıp birisini öldürmeni istiyorum
Ağaca tırmanmaya başladım ve en uç noktada dalın birine çıktım sonra Shiiraya hazır olduğumu göstere bir işaret yaptım o sırada göz açıp kapayıncaya kadar Shiira nın yükseldiğini gördüm ama onun kanadı vardı nasıl?!. Çok hızlı hareket ediyordu ve yukseklere kolayca çıkabiliyordu gökyüzünde ay ışıgıyla birlikte bir anda tüm dikkatleri üzerine çekmişti 4 canavar birden onu görünce yakalamaya çalıştılar ama o her ona dogru gelen elden kolayca kaçıyordu sonra kısa bir süre sonra yere indi neden havada kalmadığını bir türlü anlayamadım ama yorulmuş gibiydi yere indiğinde bir canavar hızlı bir şekilde ayagıyla Shiira'yı ezdi tüm bedeni gözlerimin önünde bir canavarın ayağının altında kalmıstı işler ne zaman buraya geldi?,o öldü mü?,ne yapmam gerekiyor? Başım çatlicak gibiydi kafamın içini susturamiyordum o sırada canavarın ayağının altından bir sürü yarasa çıkmaya başladı bu oydu Shiirayla ilk karşılaştığımızda onu kestiğimde olanla aynı şeydi bu tüm yarasalar başka bir yerde bir hortum oluşturur gibi dönemeye başladı hayretler içinde olanları izlemekten başka bir şey gelmiyordu elimden yarasalardan oluşan döngünün bozulmasıyla Shiira'nın ortaya çıkması bir oldu o sırada afallamış olan canavarlardan biri Shiira'nın üstüne dogru koşmaya başladı
-Akira! Simdi sıra sende.
Ağacın dalından güç alarak kılıcımla birlikte güçlü bir sıçrayış yaptım ve canavarın kafasına zıpladım canavar ayaklarımın altındaydı kafasının ortasında kulaklarının arasındaki o noktayı görür görmez kılıcımı iki elimle kavradım ve tüm gücümle sapladım kafasından çıkan kanlar beni yere fırlattı gözüm hızlıca Shiirayı aradı geriye 3 canavar kalmıştı Shiira yorgundu benim ise başka bir ağaca cıkıcak vaktim yoktu hızlıca bir plan yapmalıydım
-Akira sakin ol odaklan Stellayla olan maçta olanları hatırla tek yapman gereken odaklanmak
Doğru söylüyordu artık sakinleşmem gerekliydi yoksa burda ikimizde ölücektik derin derin nefes aldım gözlerimi kapadım Shiira benim gibi özelliği olmayan ve hiç bir işe yaramayan birine bir şans verdi diğerlerinin aksine bana sırt çevirmedi bana elini uzattı tüm insanlar herkes kimse benle konuşmuyordu bile herkese göstericem! Çok güclü olucam
Gözlerimi tekrar açtığımda motivasyonum yükseklerdeydi sakindim ve odaklanmıştım etraftaki hayvanların çıkardıgı sesler rüzgardan sallanan yapraklar hepsini duyabiliyordum her şey yavaşlamıştı adeta hızlıca düsündüm başlarına ulaşmamız lazım ama bunu yapamıyoruz ayakları gözlerime çarptı ayakları zayıftı bunu kullanabilirdim doğru bir kesikle içlerinden birine diz çöktürebilirdim bir anda hızlıca kosmaya başladım Stellayla olan savaşa göre daha hızlıydım Shiiraya yaklaşan bir hız seviyesine sahiptim kılıcımı toprağa bastırıp canavarların ayaklarının altında dolaşmaya başladım maksat ayaklarını yere vurmalarını sağlayıp tüm tozu yukarı kaldırmaktı eğer tüm tozu kaldırabilirsem canavarlar ayaklarının altındaki kalkan toz yıgını bizi görmelerini engellicekti canavarların ağır ayakları bana göre yavaş kalıyordu beni ezmek için vurduklarında toz havaya kalkıyordu bir süre sonra kocaman bir toz bulutu oluşmuştu artık beni net bir sekilde göremedikleri için bileklerini kesmeye başladım tek kesiş yetmiyordu uzun süredir koştuğum için gücüm azalmıştı ama hızlı bir sekilde bileklerine kesikler atıyordum bıçak darbelerinin nerden geldigini göremedikleri için bir şey yapamıyorlardı acıda bir süre sonra yere düşüp diz cöktüler Shiira gücünü toplamış olmalıydı bu son şansımızdı
(A)-Shiira şimdi bir şeyler yapmalısın
Shiira tekrar havalandı yavaşça aralarına girdi ve içlerinden birine dokunmasıyla canavarın patlaması bir oldu ama nasıl gerçekten bu kadar güçlümüydü neler oluyordu ben yorgunluktan yere yığılmışken hepsini tek dokunuşta yok edip o dumanların arasından çıkıp bana dogru yürümeye basladıYanıma yaklaştı ve gülerek
-Aferin Akira(NOT!:Şu aralar yoğun olduğum için vakit ayıramadım bu bölüm gecikmek zorunda kaldı)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DIŞLANMIŞ OLAN
Fantasy3 ulustan oluşan içinde sihir ve daha bir cok unsuru bulunduran savaş dolu bir dünyada hiç bir özelliği veya sihir gücü bulunmayan ana karakterimizi konu alan bir hikaye