"özür dilerim."
seulgi hiçbir şey demeden yere bakmaya devam edince eliyle omzunu kavradı. "seulgi, lütfen bir şey söyle."
seulgi ürkek bakışlarını kıza döndürdü. "beni eve bırakabilir misin?"
kafasını iki yana salladı lisa. "seni yalnız bırakamam."
"lisa, lütfen. yüzünü görmeye dayanamıyorum." seulgi'nin ağzından bir hıçkırık çıkınca lisa onu ayağa kaldırdı. üçüncü bir ağlama seansına katlanamazdı.
jennie'nin kıskanmış olmasını anlayabiliyordu ama seulgi'nin durumu hakkında en ufak bir şey bile bilmiyordu. tek yaptığı ortalığı karıştırmaktı ve şimdi lisa'nın çözmesi gereken onlarca problem vardı.
lisa seulgi'ye değer veriyordu. hayatının hiçbir döneminde seulgi'yi gözardı etmemişti ama araya aşk girince her şey karışıyordu. lisa, seulgi'yi jennie'den önde tutamayacağı gibi jennie'yi de seulgi'den geri tutamazdı.
düşünceleri birbirini kovalarken seulgi'nin evinin önüne gelmişti bile. genç kız lisa'nın yüzüne bile bakmadan arabadan inince iç geçirdi lisa. anlaşılan o ki bu gece de uyuyamayacaktı.
zaten dört gündür doğru düzgün uyuyamamıştı. jennie ne kendisiyle oluyor ne de başkasıyla olmasına izin veriyordu. bu da aklının oldukça karışmasına vesile olmuştu.
arabayı çalıştırdı ve klübe doğru sürdü. biri çoktan jennie'yle birlikte olabilirdi ama konuşmaya ihtiyacı vardı. bunun için jennie'yi herhangi birinin kucağından çekip alabilirdi.
sevdiği kız hakkında böyle şeyler düşünmek canını yakıyordu. iç çekip direksiyonu biraz daha sert kavradı. ayağı gazın üstüne biraz daha baskı uyguladı.
hız yapmayı seviyordu, şimdiye kadar ufak sürtmeler hariç hiç kaza yapmamıştı. şimdi hem sinirinden, hem acelesinden normalin biraz üstüne çıkmıştı.
arabayı aceleyle park edip indi. bar her zamanki gibi iğrenç kokuyordu.
aslında burası lisa'nın bayıldığı bir yer değildi. lisa gürültülü yerleri sevmezdi. kırk yılda bir uğradığı bu mekanda jennie'yle tanışmasaydı o geceden sonra tekrar adımını atmazdı bile.
gözlerini önce jennie'nin genelde oturduğu yerde, ardından da dans pistinde gezdirdi. aradığı küçük bedeni bir adamla karşılıklı dans ederken bulunca gözü bu kez koltuklara gitti.
etrafa tedirginlikle bakan 19-20 yaşlarında bir çocuğu gözüne kestirdi. buraya kendi isteğiyle gelmediği gayet belliydi.
sarışın çocuğun kolunu kavradığı gibi sahneye doğru çekti. "hadi dans edelim."
çocuk şaşkınca lisa'ya bakarken bir yandan da hareketlerine uyum sağlamaya çalışıyordu. lisa çocuğu çekiştirerek jennie ve dans ettiği çocuğun dibine sokuldu. yeteri kadar yakınlaşınca jennie'yi kolundan tuttu ve bağırdı. "eş değiştirme!"
yanındaki çocuğu jennie'nin dans ettiği çocuğa doğru itti. iki genç adam şaşkınca birbirlerine bakarken lisa çoktan jennie'yi pistin dışına çıkarmıştı.
sonunda daha az gürültünün olduğu bir yerde durdular. jennie kaşlarını çatarak lisa'ya baktı. "ne yapıyorsun sen salak?"
"geçen gün senin yaptığının aynısını." lisa kollarını birbirine bağlayıp jennie'nin karşısına dikildi.
jennie pişkince sırıttı. lisa onun ukala halinin bile inanılmaz güzel olduğunu düşünüyordu. "ne o, ayrıldınız mı?"
"jennie, olaylar senin bildiğinden çok daha farklı. sadece ortalığı karıştırıp geri çekildin. seulgi senin sandığın biri gibi değil." lisa sitem etti.
jennie ise lisa'yı dinlemekten çok yaşananları düşünüyordu. ikisinin kalbi de böylesine hızlı atarken bile birlikte olamamaları çok tuhaftı. bir türlü duvarlarını kırıp yakınlaşamıyorlardı.
"biliyor musun? bu gece hiçbir şey duymak istemiyorum. sadece beni sevdiğini bilmek ve hissetmek istiyorum." tek elini ona doğru uzattı. "benimle misin?"
lisa elbette hayır diyemezdi.
#lisa jennie'nin odaklanmış görüntüsüne bakarak gülümsüyordu. eğildi ve kafasına bir öpücük bıraktı. jennie lisa'ın bu hareketine kucağında kıpraşarak cevap vermişti. "lisa, dikkatim dağılıyor."
lisa hayal kırıklığına uğrayarak oflamıştı. "hani seni sevdiğimi hissetmek istiyordun? film izleyerek mi yapacağız gerçekten?"
jennie lisa'nın büktüğü dudaklarını öpüp gülümsedi. "film bitince ne istiyorsan yaparız, sabret biraz."
"ama daha bir saat var, jennie sevişelim artık." lisa mızmızlanıp ellerini jennie'nin vücudunda gezdirmeye başladı. uyluklarında işaret parmağını gezdirip tek eliyle de kalçasını kavramıştı.
"aish, iyi alıştırdım seni." jennie filmi durdurup lisa'ya doğru döndü. sarışın olanın elleri artık karnına ve göğsüne çıkmıştı.
"l-lisa... rahat dur." lisa aldırış etmedi ve dudaklarını jennie'nin boynuna yasladı. gece ikisi için de uzun olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
wet/jenlisa
Fanficlisamanoban: tüm gece dokunduğum o ıslaklığı nasıl unutacağım ben?