"Aynaya baktım ve parçalanana kadar yumrukladım. Parçaları biriktirdim ve hançeri çıkarttım. İki parmağımın arasından derimi sıkıştırdım. Ve bazı parçalarını makasla kesmeyi diledim."::
Zehir, damarlarından geçip ona gökyüzünde uçuyormuş hissi verecek şekilde göğüs kafesini sıktı. Koluna saplanan iğneye minnet duyuyordu. O olmadan yaşayamayacağı hissi durmaksızın tuhaf düşünceleri barındıran aklındaydı. Bedenini uyuşturan bu hissi sevmese buraya katlanabilir miydi? Hayır, pek sanmıyordu. Bir gerçeği söylemek gerekirse de... kendisini Yeri kadar başarılı bulmuyordu. Başarılı... her türlü düşünceye açık bir kelimeydi, değil mi?
İğnesini yaptıktan sonra uzandığı küvetten yavaşça kalktı ve çıplak bedeniyle birlikte suyun içinden çıktı. Dirsek içlerinde derincesine bir yara, gözlerinde muhakkak bir öbür tarafa uçuş hakimdi. Sık nefes alış verişleri uyuşturucunun etkisini belirler nitelikteydi.
Şırıngayı bir kenarı attı ve bedenini kurulama gereği duymadan üzerine bir tişört, altına da kot pantolonunu giydi. Yeri'nin o çocukla ne yaptığını merak ediyordu şimdi. Bu binada güzel olan tek şeyin karşısındaydı, yani gıcır ve tertemiz aynaya bakarak bu düşünceleri sorguluyordu. Güçlü olduğunu ve kendisinin baş edemeyeceğini bildiği siyah saçlı, ya da kahverengi de olabilirdi pek hatırlayamıyordu, çocuğu Yeri'nin saf (!) düşünceleri eline bırakmıştı. Diğerinin uslu olduğu kanısındaydı, en azından şimdilik.
Islak saçlarından süzülen damlalar onun geldiği yönü apaçık etrafa sunarken Yeri'nin odasının yanında bulunan kendi odasına girdi. Karanlıktı, dehşet vericiydi ama temiz kokuyor ve temiz gözüküyordu. Çünkü Sooyoung işlerini burada halletmeyi sevmezdi. Ayrıca muhtemelen Peder tüm şölen boyunca bu ikisini arama zahmetine girmese de şölenden sonra hadlerini bildirme düşüncesiyle yanıp tutuştuğu kesindi. Sooyoung umursamayacaktı. Belki Yeri de öyle, bu konu da tartışmaya açık sayılırdı.
İçeri girdiğinde iki kişilik yatağının ucunda endişeyle oturmakta olan genç adama baktı. Kendisini görünce direkt ayağa kalkmıştı tabi ama Sooyoung o endişe dolu ifadesini zihnine kazıdı kısa sürede. İnsanların ızdırap ve acı dolu görüntülerini aklının dolaplarındaki raflara kaldırmak hobileri arasındaydı.
Genç adamın göz çevresi hafif mor ve sarı çürüklerle doluydu. Babasından kalma birkaç izdi. Artık pek belli olmuyordu fakat Sooyoung bunları da fark etmişti. Adımlarını Taehyung'un soğuktan ya da belki de korkudan titreyen bedeninin yanına ilerletti. Gözleri hafiften kaymaya, vücudu üşümeye başlamıştı. Uyuşturucu etkisini gösteriyordu sahice. Önce kızın gözlerini karartacak, daha sonra onu daim bir mutluluğa sürükletip zayıf bedenini kara zeminle buluşturacaktı. Bu, damarlarına uyuşturucu enjekte etmek için uygun bir zaman değildi.
"B-Ben vazgeçtim," dedi Taehyung. Henüz bir 'adam' değildi, özgürce korkabilirdi (!). "Kiralık katil saçmalıklarınızı ya da babamı öldürmenizi falan istemiyorum. Anlaşmada bizi bu siktiğimin yerine mühürleyeceğiniz yazmıyordu! Beni duyuyor musun?!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dark web: avenoir
FantasyJUNGRI & VJOY - "Bizi çağırdınız, sizi istiyoruz. Ve alacağız." © joyrist | 2019. thriller. ➳ kim yerim & jeon jungkook. ➳ park sooyoung & kim taehyung. for: @nemesislau