'İSTANBUL'

220 25 45
                                    

Bölümü geç attığım için kusura bakmayın canlarım. . Umarım beğenirsiniz . Yazım yanlışları varsa gözden kaçırdığım kusura bakmayın.  Bu arada önerilerinizi yazabilirsiniz hikayenin gidişatına göre kullanabileceklerimi kullanırım .Keyifli Okumalar.

Yazardan öneri :şarkı ile okuyun daha keyif verecektir. 

Fransa :

Eylem: BABA ANLAMIYOR MUSUN ALEX İLE EVLENMEK İSTEMİYORUM.

BABA : bana bak eylem evleneceksin dedim o kadar hayatta her zaman her istediğin olmaz ayrıca bu aile ilişkilerimiz için de çok önemli

Eylem: zaten bu hayatta ne zaman nasıl yaşayacağımı nasıl davranacağımı hep sen belirliyorsun bıktım senden nefret ediyorum biliyor musun abim de bu yüzden gitti hepsi senin yüzünden dediği anda babası eyleme tokat atar .

Olanları izleyen annesi şok içinde kalmıştır çünkü karşısında ki adam onun tanığı kocası değildir sanki ;evet kocası gibi o da bu evliliği istiyordu çünkü  Alex ve ailesi tam olarak kendi standartlarındaydı . Bu evlilik sayesinde iş bağları daha da kuvvetlenecekti. Fakat kızına atılan bu tokat onun canını acıtmıştı.

Eylem ani bir sinirle: SENDEN NEFRET EDİYORUM BABA

Baba : iyi çık yukarı aklın başına gelene kadar odandan çıkmayacaksın.( Eylem' in elindeki telefona bakarak) telefonunu da ver .

Eylem sinirle telefonu fırlatır .Odasına çıkar.

Eylemden :

Nefret ediyorum ondan her şeyime karışıyor beni hiç düşünmüyor. Ama ne olursa olsun bu benim hayatım kendi kararlarımı kendim vereceğim ;abisinin resmini eline alır biliyorum ne yapacağımı yanına geliyorum abi özgürlüğe...

Türkiye

-Karabayır –

Yağız her zamanki gibi sabahın erken saatlerinde  kalkmış ve askerleri ile talim yapıyordu.

Yağız: başla 50 şınav

Bu arada bu konuşmalar yaşanırken şınav çekiyorlardır.

Mücahit: komutanım 100 az değil mi ya be rahat 300 çekerim.

Fethi ateş ve çaylak mücahitte bu ne yaşıyor kafasıyla bakar

Fethi: oğlum sabah yine hangi tarafından kalktın sen 300 şınav nedir ya rüyanda şınav mı çekiyordun

Çaylak : yuh abi 300 ne ya bir de 500 deseydin

Yağız gülerek : iyi fikir çaylak evet az söylemişim 500 tane çekeceksiniz.

Ateş. Yaktınız bizi ah çaylak ah.

Çaylak: ben nerden bileyim komutanın ciddiye alacağını.

Yağız: efendim çaylak duyamadım ne dedin ?

Çaylak : hiçbir şey demedim komutanım

Yağız:Bende öyle düşünmüştüm.

O sırada yanlarına bir asker gelir .

Asker: komutanım Erdem Yarbay sizi çağırıyor.

Yağız :askerlerine gülerek bakıp iyi yine yırttınız .

Mücahit: yok komutanım olur mu öyle şey biz devam edelim .

Fethi: sussana lan sen

Mücahit: ne dedim ben şimdi.

Fransa

Eylemden :

Odamda nasıl kaçabileceğimi düşünürken aklıma dedem geldi beni kurtarsa kurtarsa dedem kurtarır . Hemen yatağımdan kalkıp yatağa ittirdim altında kimsenin bilmediği gizli bir bölme vardı babamı tanıdığım için mutlaka telefonuma el koyacağını biliyordum zaten ;o bölmede kendi ismime kayıtlı olmayan yüzlerce hat , telefon ve hatırı sayılı miktarda para birkaç tane araba anahtarı ev anahtarı ve ruhsatlı 5 tane silah ve mermi vardı ; silah diyorum çünkü sürekli kaçırıldığım için 16 yaşından beri silah kullanmayı ve 10 yaşından beri dövüşmeyi biliyorum şuana kadar kendimi korumam da ve birçok şeyi başarmamı sağladı. Eşyaları çantayı doldurdum birkaç parça kıyafette aldım . O an aklıma kara gözlümü aramak geldi kim bilir ne yapıyordu Amerika da acaba benim de Türkiyeye gideceğimi söylesem ne yapardı bende ki de hata gerçi gelip kesin önce bu kararı verdiği için babamı neşterle keser ,sonra karşı çıkmadığı için annemin organlarına kadar parçalar tabi ki en son vuruşu o şe***s*z morgluk eder ben tanımaz mıyım kara gözlümü neyse yine de bir arayım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 08, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ASKER OCAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin