angel::johnjae

💫

------------------------
jung jaehyun || 030219
cumartesi.

johnny benimle tekrar kafede buluştu, ama bu sefer hastaydı.

benimle buluşmak için yatağından kalktı, bu yüzden ona çok kızgınım!

bunu fark ettiğimde ilk yaptığım şey onu azarlamaktı, ama o sadece güldü ve omzumu patpatladı.

"sinirlenince çok şirin oluyorsun, jae."

hâlâ bu dediğini duyabiliyorum, cümlesi beynimde tekrar edip duruyor.

o.
bana.
şirin.
dedi.

belki de daha sık sinirlenmeliyim.

onun önünde çıldırmadan önce öksürük krizi geçirdi ve ben de onu evine götürmek zorunda kaldım.

eve vardığımızda, onu bir battaniyeyle sardım ve koltuğa yatmasını söyledim.

itaatkar olduğunda fazlasıyla sevimliydi, bazen onun gibi bir devin çocuk gibi davrandığını görmek çok komik oluyor.

ama o hâlâ hastaydı, bu yüzden sevimliliğini görmezden geldim. faydalı şeyler yapmaya karar verdim ve tadına hayran kalacağı bir çorba yaptım.

çorbamı gerçekten beğenmiş miydi, yoksa bana karşı kibar olmak için mi beğenmiş gibi yapıyordu...

her neyse, çorbamı içtikten sonra çok daha iyi hissettiğini söyledi, bu yüzden ben de iyi hissediyorum!

o yemeğini yerken, bana da hastalık bulaşmaması için biraz mesafeli şekilde yanına oturdum.

(aslında hastalığı umursamıyorum.)

hasta iken vakit öldürmek için film izlemeye karar verdik. güzel bir film olan yükselen ay krallığı'nı seçti.

aşık olmuş bir gencin masum aşkını anlatan romantik ve biraz da gizemli bir filmdi.

benim favori filmim.

ona randevuya çıktığımız gün bunu söylediğimi hatırlamış olmalıydı. sadece bir saniyeliğine bu filmi sevdiğimden bahsetmiştim.

"bu filmi seviyorum." bunu dediğim sırada o, netflix'i açıyordu.

bana baktı ve gülümsedi. "biliyorum."

film boyunca, filmdeki iki ana karaktermişiz gibi hissetmemi engelleyemedim.

johnny benim sam'imdi, ve umarım bir gün ben de onun suzy'si olabilirdim.