------------------------
jung jaehyun || 030319
pazar.bunu johnny'nin banyosundan yazıyorum, biraz önce olan şeylerden dolayı titriyorum. çok mutluyum, ama aynı zamanda korkuyorum.
johnny tekrar benimle birlikte film izlemek istediğini söyledi, ama bu sefer yanıma oturdu ve başımı göğsüne yasladı.
bu hayatımın en iyi deneyimiydi. göğsünün sıcak hissini ve taşıdığı güzel kokuyu hâlâ özlüyorum. sıcak kahve ve lezzetli, çikolatalı kekler gibi kokuyordu.
ve kucaklaması o kadar rahattı ki, bana hiçbir şeyin zarar vermeyeceği konusunda güven veriyordu.
"yükselen ay krallığı'nı tekrar izlemek istiyorum." dedim, sevdiğimin kollarında olduğum gerçeğiyle garip davranıyordum.
ama o benimle birlikte çok rahattı. başını salladı ve kumandayı alarak birkaç düğmeye bastı, en sevdiğim film oynamaya başladı.
"bunun şimdiye kadarki en güzel film olduğuna beni ikna ettin." dedi küçük bir gülümsemeyle.
filmi benim kadar sevdiğini duyunca mutlu oldum. "bu filmin ne kadar güzel olduğuna dair saatlerce konuşabilirim!" kıkırdadım.
ve, alnımda sıcak dudaklar hissettim. "jaehyun, çok sevimlisin."
bunu okuyan kişiye; şu an tam anlamıyla titriyorum.
ah, her neyse, hikayeye geri dönelim.
yüzümün hemen ısındığını hissettim ve panik içinde ona baktım "n-ne!" bunu derken sesim çatlamıştı.
bu sadece johnny'nin kıkırmadasına ve alnımdan sonra yanağıma da iki öpücük vermesine sebep oldu. yüzümü ellerime sakladım ve ondan uzaklaşıp, kanepenin köşesine kıvrıldım.
"bir dahakine bana haber ver!" diye panikle bağırdım.
birkaç saniye sonra tekrar ona döndüm, hâlâ gülümseyerek bana bakıyordu. "yani, bir dahaki seferi olacağını mı söylüyorsun?"
tereddüt etmeden, koluna hafifçe vurdum. biraz önce, sevdiğiyle konuşan on yaşında bir kız gibi davrandığıma inanamıyorum.
"en azından, bir öpücük daha alabilir miyim?" johnny kazağımı çekiştirerek sordu. "neden aniden böyle davranıyorsun?" diye sordum, hâlâ heyecanlıydım.
hâlâ kazağımı çekerken sabırsızlandığını görebiliyordum.
iç çektim, elbette ona başka bir öpücük verecektim, yanına gittim ve hafifçe yanağını öptüm.
kıkırdadı, bu beni tekrar kızartmıştı. "çünkü, sevdiğim kişi sensin, ya da aşık olduğum." diye itiraf etti.
"bekle, NE-" bunu söyledikten sonra koşarak mutfağa gittiğinde, söylediklerini sindirmeye çalışıyordum.
"her neyse, geç oluyor bu yüzden bize yemek siparişi veriyorum!" johnny içeriden bağırdı, onun da kızardığına emindim.
sonra banyosuna koştum ve şimdi burada yemeğin gelmesini bekliyorum, ve biraz önce yaşadıklarımı buraya yazmaya çalışıyorum.
johnny seo... benden mi hoşlanıyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
angel::johnjae
Fiksi Penggemarsenin çoban yıldızın olacağım ve sen de benim meleğim olacaksın. all rights belong to @-sunlitpraia