"Kumsal uyan kızım okula geç kalacaksın." Diyerek odamdaki perdeyi açtı annem odama sızan güneş gözlerimi alırken yatağa daha çok gömüldüm.
"Anne ya 5 dakika daha uyuyayım ne olur?"
"Olmaz kumsal geç kalacaksın dedim çabuk hazırlanıp aşağı geliyorsun yoksa yarın Emir'in doğum gününe gitmene asla izin vermem." dedi ama bu çok caniceydi emir benim en sevdiğim kuzenim ve küçüklüğümüzden beri yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez neyse öncelikle ben kendimi anlatayım size ben Kumsal Akın 17 yaşındayım Atay kolejinde okuyorum. Siz bunları okurken bende hazırlanıyorum kolej formalarımı giydim ve saçımı dalgalandırdım ayakkabılarımı da giyip aşağı indim.
"Günaydın anneciğim günaydın babacığım."
"Günaydın yavrum hadi kahvaltını yap da çıkalım." dedi babam.
İştahla kahvaltı masasına oturdum. Bugün başıma gelecekleri bilmiyordum emin olun bilsem arkama bakmadan o gün okuldan kaçardım.
***
Okulun kapısına geldiğimde en yakın arkadaşım Ayça ve Başa'ğı gördüm onlara gülümsedim ve yanlarına gittim sıkıca sarıldık birbirimize.
"Kızlar size bomba bir haberim var" dedi heyecanla Başak.
"Kız anlat çabuk" dedi Ayça.
"Okulun sahibinin oğlu kendi okulundan atıldığı için Poyraz Atay burada okuyacakmış arkadaşları ile birlikte ve çok yakışıklıymış kızlar çok heyecanlıyım ya!" dedi Başak. evet arkadaşlar Başak biraz şıpsevdiydi. Bütün her yerden dedikodu toplayabilecek kadar eli kolu uzundu.
"Ee Başak bize ne bundan." dedi Ayça. Evet gördüğünüz üzere Ayça hem meraklıydı hem de umursamaz.
"Tamam kızlar tartışmayın o değilde Emir'in doğum gününde ne giyeceğiz yarın doğum günü!" dedim. Ayça heyecanlı gözlerle bakıyordu. Küçüklüğünden beri kuzenime karşı duyguları olduğunu biliyordum ama bu aralar daha bir artmıştı çünkü Emir sevgilisinden ayrılmıştı.Ayça bu duygularını hep içinde yaşıyordu ve canım arkadaşım bu konuda çok acı çekmişti. Emir'de çorap değiştirir gibi sevgili değiştiriyordu. Ben daha önce hiç aşık olmamıştım ama Ayça'nın o günlerinde hep yanındaydım ve canının nasıl yandığını bir ben bilirdim. O yüzden aşktan çok korkuyorum bana yanaşan erkekleri hep kanka yakınlığında bıraktım. Ben derin düşüncelere dalmışken bana doğru gelen topu fark etmedim ve bana çarpan nesneyle yere düştüm.
Gözlerimi açtığımda sarışın mavi gözleriyle bana korku dolu bakan bir çocuğu gördüm.
"İyi misin tatlı kız?" dedi gülümsedim.
"Kafama çarpan yarım ton topu benden uzak tutarsan daha iyi olabilirim." dedim o da gülümsedi.
"Kusura bakma sadece potaya girmediği için sinirlenmiştim seni görmedim." dedi mahçup gözlerle.
"Bilerek atsaydın kendimden şüphe edebilirdim uzaktan potaya benzer bir yanım var sanırım diye." dediğimde kahkaha attı .
"Ömer hadisene ne bekliyorsun!" dedi daha önce hiç tanımadığım biri sesin geldiği yöne baktım siyah pantolon gri bir tişört ve üstünde de deri ceketi olan kas yığını bir çocuk görmem ile ağzım açık kaldı.
"Pardon ama arkadaşın kas yapmaktan beyini sulanmış sanırım görmüyor burada bana yardım ediyorsun davranışı çok kaba!" diye çıkıştım beni duymuş olacak ki,
"Kaslı olduğumu söylediğin için teşekkür ederim diğer dediklerini dinlemedim." dedi
"Beyinsiz!" dedim diye bağırdım sinirlenmiştim.
"Bana yardım eden çocuğun kolundan tuttuğu gibi arkaya fırlattı ve bana doğru eğildi,
"Ne dedin tekrar söyle!" diye burnumun dibine kadar girdi seni dinliyorum ufaklık! diye sert sert konuştu gözlerini gözlerime dikmiş öylece beni dinliyordu kendimi toparlayıp
"Beyinsiz dedim oldu mu?" diye çıkıştım yürek mi yedin diye soruyorsanız ben böyleydim beni bu sert tavırlarla korkutamazdı sadece çok tatlı baktığı için etkilenmemeye çalışıyordum gözleri yeşildi. Saçlarını çekiştirdi ve sinirden kafasında oluşan damarı görüyordum.
"Bana bak kızım başına öyle bir bela aldın ki bunu öğrendiğinde çok geç olacak sana şans tanıdım 2 kez ama sen inatla demeye devam ettin şimdi sana tek uyarım bir yerlere yalnız gitme gittiğin an sana yapacağım şeyleri emin ol gözümü kırpmadan yapacağım bundan sonra başında bir bela var ve öyle bir bela ki kimse seni koruyamayacak!" dedi kulağıma fısıldayarak.
Ben ne yapacaktım şimdi korkuyordum ama korktuğumu göstermeyerek,
"Hodri meydan tanımadığım çocuk elinden gelenin fazlasını yap!" dedim ne diyordum ben vücudumda fazlasıyla adrenalin vardı sanırım yoksa bu saçmalığın başka anlamı olamazdı.
"Poyraz hadi gidelim kardeşim daha kayıt işlemlerini halledeceğiz." dedi tanımadığım bir ses daha. hayır ya burada mı okuyacaktı? işte şimdi yanmıştım. Bir dakika o Poyraz mı demişti şu okulun sahinin oğlu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KISKANÇ SEVGİLİM
Dla nastolatków-"Sen kimsin de bunu yapıyorsun?" -"Ben senin sevgilin olarak istediğimi yaparım kaç kez dedim sana Egemen denen o ahmakla konuşmayacaksın diye sen ne yaptın ha!! Sen beni dinlemedin şimdide bunun acısını çekeceksin o aklın başına gelene kadar sevgi...