6

296 34 11
                                    

"Alo Yoongi hyung?"

"Efendim Jimin-ah"

"Hyung, Namjoon hyunglar yanında mı?"

"Evet bir sorun mu var?"

"Hayır hayır bir sorun yok sadece Taehyung ile ramen yaptık daha doğrusu taehyung yaptı her neyse birlikte yiyelim diye aramıştım."

"Olur... acıkmıştım zaten bende."

"Tamam çabuk gelin. Ah... birde hyung taehyung çikolata almanızı istedi."

"Tamam alırım"

Yoongi hyungu aradıktan 10 dk sonra kapı çalmıştı.
Taehyung ise koşarak kapıyı açmaya gitti bazen bu enerjik tavırlarına ayak uyduramıyordum.
Masaya geldiklerinde onlara kocaman gülümsedim.

"Merhaba Jimin-ah"

"Merhaba Jungkook-ah"

"Ahh... kurt gibi acıktım artık yemeye başlasak mı?"
Sandelyeye oturan Yoongi hyung bunları söyledi. Yemeğimizi yedikten sonra oturma odasına geçtik.

Sebepsizce kimse konuşmuyordu sanki ölüm sessizliği vardı ortamda.

"Neden hiçbir şey yapmadan oturuyoruz?" Diye bir soru sordum sessizliği bozarak.

"Evet ya Jimin-shi senin oyunların  vardı onları getirsene oynayalım." Dedi jungkook masum masum bana bakarken hafifçe gülümseyip oyunları getirdim.

"Alın ama ben şuanlık oynamak istemiyorum." Dedim

"Sen bilirsin Jimin-ah."oyunu kurmaya çalışan jungkook sessizce mırıldanmıştı.

Yoongi hyung hariç hepsi yere oturmuş jungkookun jenga taşlarını dizmesini bekliyordu...

"Yoongi hyung çikolata aldın mı?" Diye sormuştu Taehyung.
Yoongi hyung ise ceketinin cebinden bir tane çıkarıp dikkatinizi çektiysem bir tane çikolatayı taehyunga yavaş bir şekilde atmıştı Taehyung ise kocaman gülümsemişti.
Ben ise kaşlarımı olabildiğince çatmış ve konuştum;

"Hani bize?"
Yoongi hyung gözlerini kısıp kısa bir bakış atmış ve cevaplamıştı beni

"Size almadım... almalı mıydım yoksa.
Üzgünüm ama ben zengin değilim Jimin-ah kendi çikolatanı kendin alabilirsin bence." Umursamaz bir tavırla demişti bunu.

"Ama hyung taehyunga almışsın?"

"Çünkü onun istediğini söylemiştin."
Dudaklarımı büzüp Yoongi hyunga baktım beni hiç takmıyordu...
Tam ağzımı açıp bir şey söyleyecekken Namjoon hyung araya girdi.
"Hey tamam atışmayın benim canım sıkılmıştı zaten jenga da oynamayacaktım biliyorsunuz birazcık sakarım eminim oyununuzu bozarım bu yüzden Jimin-ah benimle markete gelir misin abur cubur alırız hem biraz da gezeriz hm...?"
Gülümsüyordu... bana gülümseyerek bakıyordu.
Gamzeleri...  kafamı iki yana sallayıp Namjoonun hyungun sözlerini anlamaya çalıştım, çalıştım diyorum çünkü sadece çalışmakla kalmıştım.

Anlamaz bir halde sadece başımı salladım. Namjoonda gözlerime bakarak yine ve yine gülümsedi ve "Hadi gidelim o zaman." Dedi ve bu sefer dediğini anlamıştım. Nereye gittiğimizi bilmeden namjoon hyungu takip etmeye başladım.

Kitabı beğenirseniz oy kullanmayı unutmayın :) Ve yorum atıp fikirleriniz belirtirseniz çok mutlu olurum...

Kitabı beğenirseniz oy kullanmayı unutmayın :) Ve yorum atıp fikirleriniz belirtirseniz çok mutlu olurum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Make It Right/ Minjoon+TaegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin