14

224 21 7
                                    

"Hyung nereye gidiyoruz" diye bir soru yönelttim Namjoon hyunga.

Namjoon hyung bana bir yere gideceğimizi söyleyip hazırlanmamı istemişti.  Ama nereye gideceğimizi söylememişti ki birde fotoğraf makinemi almamı da istemişti...

Namjoon hyung cevap vermek yerine hafifçe gülümsedi.

Omuzlarımı düşürüp ona bakmaya başladım. Yan profili güzeldi.

Ah... burnu da minicikti. Bu düşünceyle birlikt yüzümde beliren gülümsemeye engel olamadım.
Namjoon hyung da yüzümde ki gülümsemeyi farkedip bana kısa bir bakış attıktan sonra konuşmuştu.

"Neden bana bakıp gülüyorsun. Komik olan ne?"  Birazcık daha gülümseyip "Komik bir şey yok..." dedim

Namjoon hyung sorgularcasına;
"Emin miyiz?" Dedi.
"Im... evet eminiz." Bu cümleleri söylerken bile hala gülümsüyor olmam...

                   
              --------------------------

"Geldik Jiminie." 
Namjoon hyungun sözleriyle arabanın camından etrafa baktım.

"Vaov" istemsizce ağzımdan çıkan kelimelerle birlikte dışarıya çıktım.
"Hyung burası çok güzel."

"Evet burayı çok severim. Canım sıkkın olduğunda ya da kafamdaki karışıklıklara son vermek için buraya gelir ve biraz ileride ki yüksekliğe çıkar, manzarayı izlerim."

"Burası özgürmüş gibi hissettiriyor..." gökyüzüne bakarak sessizce mırıldandım.

Namjoon hyunga dönerek;
"Hyung lütfen hava kararana kadar burada kalalım. Gece vakti burası ayrı bir güzel olur. Lütfen, lütfen." Dedim yalvaran gözlerimle bakarken.

"Ya karşımıza gece vakti ayı çıkarsa?" Kaşlarımı çatarak Namjoon hyunga baktım ciddi görünüyordu.

"Burada ayı var mıdır ki?

"Bilmem başka hayvanlarda çıkabilir...  Canımızı tehlikeye atmamalıyız."

"Hyung çıkmaz bence lütfen. Gece manzarasını çok merak ediyorum."
Namjoon hyung arabaya ilerleyip bagajından birkaç eşya çıkarırken söylenmiştim kendi kendime ama pek takmamıştı galiba.

"Hyung..."

"Jimin-ah eğer karşımıza hayvanlar çıkarsa beni korumak için söz verisen hava kararana kadar dururuz."

"Gercekten mi?.. Ama şey ben seni koruyamam ki."

"Ben de öyle tahmin etmiştim."

"O zaman güneşin batışını izleyelim."  Namjoon hyung kafasını onaylar şekilde sallamış ve elime tutuşturduğu meyve sularıyla birlikte ilerideki yüksekliğe doğru yürümeye başlamıştık.

Yüksekliğe geldiğimizde önce etrafa bakmış ve rüzgarın serinliğini yüzüme vurmasına izin vermiştim.

Aklıma gelen şey ile elime fotoğraf makinemi elime alıp Namjoon hyunga baktım o da zaten bana bakıyordu.
Gülümseyip " Hyung fotoğrafımı çekebilir  misin?" Dedim.

Kafasını sallayıp elimde ki fotoğraf makinasını alıp birkaç fotoğraf çekmişti.
Sonrasında da bir kaç tane de ben onun fotoğrafını çekmiş ve şimdi ise sessiz bir şekilde manzarayı izliyorduk.

Tahminimce yarım saat boyunca manzarayı izlemiş ve meyve sularımızı içmiştik.
Hava yavaş yavaş kararmaya başladığında ise eve gitmeye karar vermiş ve arabaya doğru ilerlemiştik.

Yolculuğumuz eğlenceli geçmişti radyodan çıkan şarkıya birlikte eşlik etmiş, yorulduğumuzda ise sakin bir şarkı açıp sessiz bir şekilde eve gitmiştik...
🍂
"Oo anlat bakalım Jiminie ne yaptınız Namjoon hyungun ile?" Taehyung kapının ordan bakıp konuştuğunda cevapladım onu.
"Hiç bir şey sadece manzarası çok güzel bir yere götürdü beni ve güneşin batışını izledik o kadar."
"Güzelmiş..."

Make It Right/ Minjoon+TaegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin