Her şey benim doğumumla başlamıştı,lanet olası kapkara bir gecede, lanet olası buz gibi dogumhanede, lanet olası bir doktor,lanet bir babayla başlamıştı. Doktor elindeki neşteri metal kaseye bıraktı. Ölüm saati 03.23 tarih 13 Aralık ...
Ben yeni nefes almaya başladığımda,annem son nefeslerini vermişti. Ben dünyaya bir sıfır başlamıştım. Annem diyeceğim insan, beni büyüyecek sevgiyi öğretecek insan ellerimden kayıp gitmişti. Bu yüzden geceleri sevmezdim.
Biri o biri senin canından bir parça sen ölüyorsun ama o yaşamaya devam ediyor. Sen her şeyini bırakıyorsun, hayatını o güzel yıllarını...
Evet, Ben Kim RM. Annesi tarafından terkedilmiş bir çocuk. Şimdi gece sokak lambalarının altında yürüyorum, ışık heryeri aydınlatmıyor. Sürekli dinlediğim şarkı devam ediyor.
Yürümekten bıkamıyorum, tüm ruhum bedenim yaşamsal faliyetlerini bırakmış adeta öl der gibi yaşama sebebim benim için ölen kadına minnetim.
Yağmur yağıyor ayaklarım geniş adımlarla oluşan minik gölcükleri dağıtıyor. Hızla ilerliyorum varacağım yere biri bekliyor beni, uzun sürmemeli.
Şarkı bitiyor, yağmur şiddetini arttırmış ışıklar tek tük artık. Gecenin o ıssız ve kulak tırmalayıcı sesi yankılanıyor, devam et.
Sonunda küçük harabe gözüme çarptığında duruyorum. Saçlarım ıslanmış ve tamamen yüzüme yapışmış. Deri çeketim, yağmurla beraber ışığı yansıtıyor.
Harabenin en altından ince bir ışık çıkıyor, ayaklarımı yavaşça oraya doğru ilerletiyorum. Tok ama yavaş adımlarla kapıyı tıklatıyorum.
Kalın bir ses bölüyor düşüncelerimi,
"Kimsiniz?"Ben kimim? Neden yaşıyorum neden birsürü soru ama o bunu çok rahat soruyor.
"Ben Kim RM." Diyorum. Yavaşça sürgülü kapı açılıyor. Beyaz tenli benden kısa bir çocuk acıyor kapıyı elini uzatıyor anlamsız bakışlarım arasında.
"Ben August yeni evine hoşgeldin." Bir şey demeden arkasından ilerliyorum yola çıktığımdan beri elimde olan çantamla beraber. Doģduģumdan beri ilk varlıģım onun içinde, annemin fotoğrafı. Onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum,siyah beyaz fotoğrafı dışında.
Bana küçük bir oda veriyor minnetle ona bakıyorum. O da biliyor buraya gelenler konuşmaz,alışık olmalı diyorum bu duruma. Bir şey dememe gerek yokmuş gibi omzunu sıvazlıyor ve kapıyı kapatıyor. Minik masa lambası küçük bir yatak minik bir dolap bana bakıyor. Eski ama beni idare eder,sızlayan karnıma bakıyorum. Ara ara kan sızmış gibi, rüyaymış gibi bir iki anı peydah oluyor zihnime. Düşünme diyorum.
Siyah perdeli pencere bana geceyi hatırlatıyor, bilmiyorum. Hâlâ neden yaşıyorum,neden sürekli böyle olmak zorunda. Yavaşça çantamı yere koyuyorum, ayaklarımı yatağa yatıp uzatıyorum.
Ne ara tekini çıkarttıģımı hatırlamadıģım kulaklığı tekrar takıyorum. Gözümü kapatıyorum, o görüntüleri silmeye çalışıyorum. Müzik beni gerçekten, gerçek dünyanın sesinden uzaklaştırıyor. Unut ve devam et.
Karnım sızlıyor, o metalik kırmızı sıvı hem tüm tişörtümde hemde dilimde. Acıyı hissediyorum vücudum tepki vermemeye alışık. Gözlerimi kapatıyorum.
Sadece ılık bir serinlik alıyor vücudumu. Kendimi bırakıyorum güzel sözlerle beraber karanlığa. İçimdeki ses;"Bu son olmayacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
R̷E̷A̷L̷ ̷M̷E̷! (Yonmin + Vjin)
FanfictionYonmin #1 👻(bir zamanlar) Agust'd,"Sevgilim sıcaklığını hissediyorum ama dokunamıyorum..." Doctor 'J,"Yoon tam karşındayım,uzatsam elimi parmaklarım değecek tenine..."