Yaşamanın yorgunluğu koynumda, fasılasız.
Kendimi aradığımı bulduğumdan beri içimde, ruhumu kurtarmaya çalışırken batışıma içtim geceleri. Etrafıma bakıp aradığımı, kendimde bulduğumu sanışımmış yanılgım. El alayın dolaylarında gülerken amansız, git gide kendi kendimi boğuyormuşum, bu aptallığım.Şimdi konuşsam sükûnetime, sussam cesaretime yazık. Bağlansam özgürlüğüme, kopup kaçsam esaretime yazık. Metanetin sınırlarını zorladım, demirleri sarstım, koptum, koparttım. Letafet örtüsü örtmüştüm hayvanî insanlığıma, yalanlarımın örtüsünü kendi ellerimle kaldırdım. Aradığımı bulamadığıma, bulduğumu boğduğuma yanarken vurdu bozgun. Yüreğin terkine alışamadan, vedası sirayet etti ruhun. Yaktı geçti, savdı geçti, aldı gitti. Beni benden aldı gitti, toprağı göğe kattı gitti. Mevsimleri, iklimleri sürgün etti gitti. Gurbet etti gitti. Yürek gitti, ruh gitti. Ben beni geçtim, ben serden geçtim, ben yârdan geçtim. Ben vazgeçtim.
Öyleyse
"Kime kaldı bu bozgun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖĞÜN KANADINDA
Non-FictionBir şarkı; bir şiir, bir mektup, bir sahne, bir hikaye. Bir his, belki de bin his. 28.05.18