Yine de, o gün diğerlerinden daha kötü başlamamıştı. İçimdeki o bitmek bilmeyen depresif duygular, okul saati yaklaştıkça olduğu gibi kalmaya devam etti. Ama kalkıp okul üniformamı giydim.
Otel odasının biraz da olsa alıştığım duvarlarında telefonumun bildirim sesi yankılandı. Kaşlarım otomatik bir şekilde çatılırken komodine uzanıp telefonumu aldım. Ekranda Devrim'in ismi büyük harflerle kazınmıştı. Son zamanlarda fazla samimi bir arkadaş olmuştuk.
Devrim'in insana iyi gelen bir enerjisi vardı. Güzel konuşuyor, güzel şeyler söylüyordu. Ama ben güzel olan her şeyin doğru olduğuna inanmayacak kadar kandırılmış bir kızdım.
Mesajlarına gelişigüzel bir cevap verip anonimden bir mesaj var mı diye kontrol ettim. Doğrusu, adını öğrenmiş olsam da ona anonim demek biraz hoşuma gidiyordu...
Bileğimdeki kriz anı izlerini fark ettiğinden ve bunun için yanımda olmak adına elinden geleni yaptığı andan beri kafamın içinde bambaşka bir yerdeydi. Etrafı hâlâ sarı şeritlerle çevrili de olsa söylediklerinin samimiyetine inanıyordum bir yerde.
En son fotoğrafını istemiştim ve yüzünün tamamı gözlük ve maskeyle kaplı bir fotoğraf atmıştı. Aptal... O gün hayallerim ve hevesim ne kadar suya düşse de, çok gülmüştüm.
Verda: Günaydın seratonin hormonu salgılama sebebi
İlk kez, ilk mesajı ben atıyordum. Bir süre heyecanla vereceği tepkiyi bekledim ancak ekranda hiçbir hareketlenme yoktu. Henüz uyanmadı herhalde diye düşünüp üzerimi değiştirdim ve banyoya geçip günlük işlerimi hallettim.
Uzun saçlarımı at kuyruğu yaptıktan sonra aynada kendime bir baktım. Kendimde her zaman eksik bir şey buluyordum ancak eksik olanın ne olduğunu hiçbir zaman bulamamıştım. Yüzümde gibi ama baktığım zaman eksik bir şey yoktu orada. Vücudumda sanki fakat orada da tüm uzuvlarım yerinde ve istediğim formda...
Ruhsal gibi. Huzur gibi.
Kendimi izlemeyi kesip kapının girişinden çantamı alıp asansöre attım kendimi. Aynada kendimle göz göze geldiğim an hemen telefonuma çevirdim bakışlarımı. Anonim'den mesaj geldiğini gördüğümde yüzümde oluşan gülümsemeyi hissedebiliyordum.
Anonim: yüzümü yıkadım yine yazıyor bu
Anonim: gerçekten yazıyor galiba
Anonim: bana mı yazdın bunu Verda bak sonradan yonloşloklo gondormoşom boşkosono yozocoktom falan dersen kabul etmem benim o
Anonim: bu arada günaydın iki gözümün çiçeği
Verda: Bilemiyorum Altan...
Anonim: ne bilemiyorum altan yok öyle bir şey
Anonim: çirkefleşirim bak
Kahkaha atarak lobiye indiğimde insanlar çok, çok kısa bir süreliğine bana bakıp işlerine döndüler. Görevli kadından bir taksi çağırmasını rica ettiğim sırada, onu da gördüm.
"Hey," dedi ve el salladı. O ve ona ait güzel birkaç şey falan filandan sonra yanına gittim. Devrim Atlas kaldığım otelin kahve dükkânında ne arıyordu, merak etmiştim.
"Selam," dedim karşısına dikilip samimi olmaya zorladığım bir gülümsemeyle. "Burada ne-"
"Buraya seni-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dinle beni bi' | texting
Teen FictionAnonim: tut elimi burdan gidelim Anonim: olmaz demeden Verda: Dinle beni bi'