=Bölüm 20=

606 28 9
                                    

İyi okumalar...

En son çıkmayı başardık yorgunluktan arabayı Tarığa verdim o sürüyordu müzikle camdan dışarıyı izliyordum birşeyler aklıma takılmıştı içimi kemiren birşey vardı ama ne olduğunu zerre bilmiyordum ta ki omzuna yaşlanan bir kafayla rahatlamıştım saçları güneş geldikçe parlıyordu ellerimi kafasını okşamaktann başka birşey yapmıyordu telefonum çalıp anı bozana kadar.

-Deniz telefonun çalıyor.

-Kim arıyor Sinan?

-Biri yazıyor.

-Ver hadi.

"Alo"

"Napıyorsun kızım?"

"Kızın olduğum yeni mi aklına geldi?"

Aniden doğruldum ama Derin'e birşey olmasın diye dikkatli davranıyordum

"Deniz deme böyle lütfen"

-Tarık çek sağ.

-Burda durmak kanka imka...

-Çek diyorum Tarık.

-Tarık çeksene korktum ben.

-Sinan nereye çekiyim bak sana al çektim.

Arabadan bir hışımla indim ileri geri giderek telefonla konuşmaya devam ettim sinirle.

"Nasıl demiyim ya nasıl Can daha 3 yaşındayken bizi terk eden bir adam şimdi gelmiş bana kızım diyor ne hakla o kadınla gitmeden önce gelmedi mi aklına kızın olduğum"

"Bak biz Erva ile..."

"Sakın! sakın annemin adını o pis ağzına alma"

"Deniz dinle lütfen bari son babalık görevimi yerine getiriyim Trabzon'da ki köyde olan evler senin merkezde olanda senin İzmir'de ki şirketin başına geçmelisin"

"Okuyorum ben daha okuyorum benim hayatım var düzenim çizgim ben o reklam şirketinin başına geçmiycem nede Trabzon'a dönücem hele o köye asla! Anladın mı beni benim bir sevgilim var kurduğum düzen diyorum sana az biraz baba sevgisini taşısaydın içinde şuan böyle olmazdık"

"Deniz biliyorum ve sana söylemem gereken birşey de var"

"Hah söyle hadi"

"Senin bir kardeşin var adı Ateş"

"Unutmamışsın vay"

"Can'a Ateş adını koymadığımız için çok kızmıştın hatırlıyor musun?"

"Evet hatırlıyorum bu mutlu yuvamızı nasıl yıktığınıda gayet iyi hatırlıyorum"

"Şirketin başına geçmesen bile Trabzon'a git bari ve kardeşin seni görmek istiyor"

"Biliyor musun bende onu görüp kardeşimden ayırt etmiycem çünkü bir zamanlar benim yaşadığımı yaşamasın diye"

"Trabzon'da ki köyü biliyorsun nasıl bir yer olduğunu Selma seni bekliyor"

"Selma mı hala orda mı? Ah ne diyorum ben düşünücem gitmeyi"

"Tamam kızı..."

-Hadi gidelim Tarık sür.

-Aşkım kim aradı?

-Önemsiz biri boşver.

-Baba diyordun.

-Onun için önemsiz diyorum ya boşversenize işte be ne uzatıyorsunuz.

-Sakin olur musun? Bana niye çıkışıyorsun iyi misin sen?

-Özür dilerim tamam mı? Sinirlerim bozuk sadece yakında Trabzon'a dönücem.

-Aniden söylenir mi bu kanka?

-Ne yapabilirim Tarık ordada bıraktığım bir hayatım var Selma bensiz ne yapıcak orda kim bilir neler olmuştur şimdiye.

-Selma kim Deniz?

-Derin kıskanmanın sırası değil zaten sinirliyim sana patlamıyım nolur ya beni bı salın yeter da bezdim.

-Öyle olsun.

Nası gidicektim geriye o köye onca yaşanmışlık ardından nasıl Selma Selma Selma kesin beni merak ediyordur evlendi mi acaba? Zorlamışlardır kesin o Mehmet denilen it kesin zorla evlendirmiştir ölmüştür inşallah gittiğimde onunla uğraşamam ben ne kadar şerefsiz olduğunu anladığım hayatın duygularımı gömdüğüm köye geri nasıl dönücektim hemde yeni duygularla nasıl, onların yanında eski halimi rol olarak mı yapıcaktım Asla! Ne olursa olsun Deniz Öz asla rol yapmaz! ama oraya bu mutlu halimle gidersem ezilceğimide biliyorum aklım hala Selma'da arasam arasam açar mı ki? Off of galiba okuldan mezun olma sırası geldi veya bırakma artık hiç birşey eskisi gibi olmayacak...

"Selma nasılsın?"

"Deniz bunca yıldan sonra numaramı silmemişsin"

"Silmen için hiç bir sebeb yoktu ki"

"Gitmen içinde..."

"Vardı üzgünüm ama vardı"

"Hayatım zehir oldu burda sen biliyor musun? Evlendim sen gitmeseydin olmayacaktı hani biz ayrılmıycaktık hani biz sonsuza dek beraberdik hani biz bütün zorluklardan el elle kalkıcaktık verdiğimiz sözleri niye bozdun niye şimdi bir yasak aşkın peşinden koşuyorum biliyor musun?"

"Özür dilerim özür dilerim nolur yapmak zorundaydım anla benide lütfen"

"Ya hayatını değiştirmek için benim hayatımı mahfettin ilk içimdeki kişiyi keşfetmeye yardım ettin gerçek olduğum kişiyi buldum sayende ha bunun için teşekkürler ama şuan tiksindiğim bir adamla beraberim anlıyor musun? Hani koruycaktın beni sen şimdi kesin kolunda bir kızla dolaşıyorsun ya ben 15 yaşındaki ergenler gibi yasak aşkın peşinden koşuyorum evet sende iyi biliyorsun"

"Lütfen Trabzon'a geri dönüyorum herşey eskisi gibi olucak merak etme o adamdan boşanıcaksın ve evet Gül'ü sevdiğinide biliyorum gençkende gözün ondaydı hep"

"Gençlik mi kaldı? Söylesene yirmi altında çöktüm ben çöktüm kimilerine göre hala güzelim evet hatırlıyor musun dillere destan bir güzelliğin vardı?"

"Eminim hala öyledir sen hala çok güzelsin"

"Dış görünüşüm öyle olabilir ama kalbimi kara bulutlarla kirlettiler bir sürü şeyi seninle keşfettim en sevdiğim Yunan mitolojisindeki tanrıça Afrodit'ti bana Afroditsin sen derdin ya hani seninde en sevdiğin Medusaydı ya Poseidon'dan nefret ederdin ben artık Afrodit değilim lanetlendim artık Medusayım"

"Ya saçmalama lütfen 2 gün sonra yanındayım herşey çok güzel olucak merak etme"

"Bilmiyorum lütfen gel ve kurtar hayattayken cehennemi yaşamaktan bıktım"

"Sana söz veriyorum bu sefer tuttucam bu sözü şimdi kapatıyorum kendine dikkat et o şerefsizin elinden kaç her seferinde"

"Seni seviyorum"

"Seni seviyorum"

-Kiminle yazışıyorsun iki saattir?

-Sen tanımazsın Derin boşver.

-Cidden yeter artık!

Bı uyarı yapalım Trabzon'da öyle bir köy yok bu kurgu olucak linç yemek istemem memleket Trabzon 😂😅 yeni bölüm bu Selma ile konuştukları yeri yazarken gözlerim doldu aşırı duygusal olmak lanet bir problem😣

OKYANUS (girl×girl)  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin