Gözünü açtığı anda karanlık bir ortamdaydı Dong-hyuck. Nerede olduğunu anlayamamıştı. Sonra bir anlığına bir ışık yanıp sönmüştü. Çok hızlı gelişmişti. Ne olduğunu anlayamamıştı Dong-hyuck. Ama içinden bir his o ışığın geldiği yeri takip etmesini söylüyordu. Başka da çaresi yoktu zaten. İlerlemeye başladı. Yerler hafif ıslaktı. Işık olmasa bile çıplak ayak olduğunu anlamıştı.
"Tanrım, burası da ne böyle?"
Biraz daha ilerleyip konuştu.
"Kimse var mı?"
"Merhaba?"
"Korkuyorum."
Tekrardan bir ışık yandı o anda. Bu sefer uzun sürdü. Işığın altına bakınca yine gördü o çocuğu. Siyah kıvırcık saçları ortadan ikiye ayrılmış, alnına doğru bırakılmıştı. Yüzünde hafif bir gülümseme vardı.
"Korkmana gerek yok. Ben her zaman senin için burada olacağım."
Her ne kadar bu çocuğu tanımasa da, güvenmişti o an. Yavaş bir adım atmıştı. Sonra tekrar bir adım daha. Ardından koşmaya başladı Dong-hyuck. Nedensizce bir yabancıya güvenmiş ve ona koşuyordu şu an.
Tam önüne geldiğinde durdu. Gülümsedi karşısındaki yakışıklı genç.
"Seni burada bekliyor olacağım Haechan."
Bölüm Sonu.
Bu arada anlamayanlar olursa diye hikayede Hyuck hariç kimse Haechan ismini bilmiyor, çünkü hiç kullanmadı.
Ve bu geçiş bölümü olduğu için bayağı bir kısa. Çok yakında yeni bölüm gelecek❤️~Frau