7.Bölüm

100 16 7
                                    

Kumaş sesleri kulaklarımın arasına doluyor,pencereden vuran güneş ışınları beni rahatsız edip sırtımı dönmem için zorluyordu.Suratımı buruşturup arkamı dönecekken uzanıyor olmadığımı fark ettim.Sanki bir yere oturmuşum da sonradan orada uyumuşum gibiydi.Neden böyleydim?Her yerim tutulmuş bir şekilde uyanacaktım.

"Of!" diye bir ses çıkardım.Daha Taehyung'un yanına gidip tüm gün ayakta bekleyecektim.Boynumdaki sızı,cehennem olacak günün ön gösterimi gibiydi.Elimi boynuma atarak doğrulurken üstümde bir ağırlık olduğunu hissettim.Kısık gözlerim,üstümdeki zırhı fark edince kendime kızdım.Ne kadar yorulmuştum da üstümdekileri çıkarmadan,bayılmış gibi kendimi bir yere atıp uyumuştum?

Uyanmama sebep olan kumaş sesleri tekrar kendini belli edince ensemi ovalayan elimle kafamı sağıma çevirip ayna karşısında dikilen Taehyung'a baktım.

Taehyung'a.Krala.Kral Taehyung,geceliklerini çıkarmıştı.Günlük kıyafetlerini giymiş,son olarak üstündekinin düğmelerini bağlarken aynadan bana bakıyordu.

"Günaydın."

Sabahtan beri uyuşuk davranan bedenim alarm verdi.Açılmamak için direnen gözlerim fal taşı gibi açıldı ve Taehyung'a bakakaldı.O,düğmelerini bağlayana kadar öylece kalmıştım.Saçlarım darmadağındı ve dudaklarım kurumuştu.Dünden kalma kıyafetlerim ve şiş yüzümle berbat haldeydim.Her şeye rağmen Taehyung bana bakıyor,hiçbir kusur işlememişim gibi duruyordu.

Yine de suratından gülmek isteyip de kendini tuttuğu çok belli oluyordu.Bu yüzden tam arkasındaki aynaya bakıp kendimle göz göze gelmemek için büyük bir çaba sarf ediyordum.Her an ölebilirdim.Sebebi ise ya utancım ya da onun odasında uyuyakalmamdan dolayı Taehyung'un emri olabilirdi.

Yine de eğer bu durumdan hoşnut kalmasaydı,sabah bir zindanda veya boğulmak üzere olduğum denizde uyanırdım zaten.

Tanrım,neler düşünüyorum?Karşımda kral duruyor ve ben öylece ona bakıyorum.Bir şeyler söyleme lazım!

"B-Ben neden buradayım?"

Arkasını dönüp bana bakmayı devam etti.

"Sen neden buradasın asker,hm?"

Boş boş ona baktım.Dakikada bir kurumuş dudaklarımı ıslatıyor,gözlerimi kaçırıp yine kaçınılmaz sonum olan kehribarlarla buluşturuyordum.Ellerimi önümde bağlamıştım ki hızla ayaklandım ve önünde eğildim.

"Özür dilerim!"

Daha sonra bir şey demesine izin vermeden arkama dönüp koşarcasına odadan çıktım.Kapının önünde bekleyen askerler beni görünce şaşırsa da duraksamadım.Yaptığıma inanamıyordum!Onun odasında uyuduğum yetmemiş gibi utanmaz bir şekilde koşarak çıkmıştım.Birkaç dakika sonra yeniden onunla buluşacaktım zaten!Neyden kaçtığımı sanıyordum ki?

---

"Hazırlan!"

Congil aniden odama gelip üstüme doğru yürümüş ve suratıma bir kıyafet fırlatmıştı.Hızla suratımdaki kumaşı alıp aşağı indirdim ve incelemeye başladım.

"Krala ne kadar dil döktüysem de ikna edemedim.Cesur bir kral olabilir ancak kendini öldürtecek diye korkuyorum!"

Hiçbir şey anlamamıştım.Öylece suratına bakıyordum."O-Olay nedir?"

Congil,durumdan hiç hoşnut olmadığını belirtircesine derin bir nefes verip sıkıntıyla elini saçlarından geçirdi."Kral,halkın durumunu kendi gözleriyle görmek istiyor.Her ne kadar onu fikrinden vazgeçirmeye çalıştıysam da olmadı,çok inatçı!Halkın arasına karışıp onları gözlemlemek istiyor.Kamufle olacak tabi ki.Ama diğer kardeşlerinin anneleri kralın peşine birini takmışsa,halkın içinde iken öldürülmesi çok kolay olacaktır."

Royalty / TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin