İtiraf

164 2 2
                                    

Gözlerimi açtığımda odamdaydım. Serina oda da yoktu. nerde olabilirdi acaba özür dilemeliydim ondan. Uzun süre beslenmediğimden dolayı kaybetmiştim kendimi. Üstüne birde serseriler diye birileri saldırınca tam olmuştu. gerçekten kimdi onlar ve benden ne istiyorlardı. Jac benden ne saklıyordu. Beni koruyacağını söyledi buna şüphem yok ama bana doğruları söylemeyen birine nasıl güvenenilirdim. kapı çaldı.

" Gel"

"İyi misin ness?"

" İyi ki geldin serina ben gerçekten üzgünüm" diyip ağlamaya başladım. Neden ağladım bilmiyorum.

" Üzülme ness ben suçluydum sana o sözleri söylememem gerekirdi. Yine eskisi gibimiyiz."

" Evet yine eskisi gibiyiz." Bu kızı seviyordum. Herşeye rağmen hep yanımda olan bana yalan söylemeyen tek vampir. Jacten bir zamanlar hoşlandığını bana olan davranışlarınında kıskançlıktan olduğunu söylemişti. Kimse serina kadar dürüst olamazdı herhalde.

" Koca kıçını hep orda mı tutacaksın."

" Pardon?" Koca kıçlı ben mi?

" Kalk hadi birşeyler yiyelim. Bu gün hastaneden taze kanlar geldi."

Kan mı gelmişti? birden gözlerimin değiştiğini hissettim. çok açtım .

" Hemen gidelim yoksa ilk önüme geleni yiyebilirim."

" İşte ness bu." diyip çığlık atarak bana sarıldı. son zamanlarda serina ile vakit geçiremez olmuştum. Çok kötü rüyalar görüyordum ve kimseye anlatamıyorum. hep annem ve babamın gözlerini görüyordum. bu rüyalar serserilerin bize saldırması sonrasında daha fazla görmeye başladım.

Kapıdan çıkmadan önce aynanın karşısında kıçıma baktım. dar bir pantolon giymiştim. gerçekten kıçım büyük müydü?

" Hey serina" diye seslendim.

" Efendim canım"

" Ben gerçekten koca kıçlımıyım" diyip kıçımı gösterdim. bir anda gülmeye başladı.

" Saçmalama ness sen çok güzel kıçlıson sadece seni o yataktan kaldırmam gerekiyordu."

" Tam bir kaltaksın."

" Aa evet biliyorum" diyip hala gülmeye devam ediyordu. sonrasında bende gülmeye başladım.

Yemekhaneye gelmiştik. bir dakika bir farklılık vardı. serina hastaneden kan geldiğini söylemişti. Poşetlerin içinde ki kanlar. İnanamıyordum gözlerime bir insandan beslenecektim ilk defa. Uzun boylu sarışın bir çocuk yanıma geldi.

" Sen ness olmalısın."

" Evet benim de sen kimsin."

" Özür dilerim efendim kendimi tanıtayım ben jacob. haftanın üç günü benden besleneceksiniz."

" Anladım" dedim ağzım açık kaldı.

Jacob önümden yürümeye başladı bende onu takip ettim. jacob önümde duran sedye ye yattı ve kolunu bana açtı. Kolunu açmasıyla ısırmam bir oldu. hımm insan kanı çok özlemiştim. jacin kanı kadar lezzetli olmasa da idare ederdi. karnımın doyduğunu hissettiğimde jacobı bıraktım ve yanından kalktım. ona baktığımda kendinden geçmişti. Serinaya bakmak için arkamı döndüğümde jac bana bakıyordu. Bir anda gözlerimi kaçırıp dışarı ormana doğru koşmaya başladım. revirde olan konuşmaları hatırlıyordum. Neyi bilmeyecektim ben.

"Nereye gidiyorsun?" dedi

Cevap vermedim konuşmak istemiyordum.

" Bana cevap ver" diye hırladı bu sefer.

" Benden ne saklıyordun" dediğim de dondu kaldı.

" Nerden çıkardın senden bir şey sakladığımı."

" Ben revirde yarı baygınken müdürle konuştuklarınızı duydum."

Gözleri üzgündü. hey neden üzüldün demek istedim ama demedim.

" Serserilerle ilgiliydi. onları ne kadar az bilirsen o kadar güvende olursun."dedi.

Yine mi serseriler . Benim onlarla ne bağlantım olabilir ki.

" Sana inanabilir miyim?"

"Evet inan."

Pek de inanasım gelmese de inanmaya zorladım kendimi.

Birden bana daha çok yaklaştı. geri geri gitmek zorunda kaldım ta ki arkamda ki ağaç beni durdurana dek. dahada yaklaşmıştı bana. Acaba beni öpecek miydi. öpüceksen öp hadi hadi hadi.

" sana bir şey sormalıyım jac"

" Evet dinliyorum " dedi

"Beni seviyor musun?" dediğimde

" Nerden çıktı bu?" Dedi hemen.

" Hani saldırıya uğramadan önce bir anlık bayıldım ya aslında kansızlıktan bayılmadım."

"Nasıl yani."

" Şöyle açıklayayım. Sen beni okuldan çıkartırken birden başıma ağrı girdi. arada bir oluyordu baş ağrılarım. düşüncelerime odaklanınca geçiyordu" dedim ve bir an sustum. Jac in gözlerin de merak vardı.

" Yine düşüncelerimi odaklanmaya çalışıyordum ancak ters giden bir şey vardı bu düşünceler bana ait değild. Sana aitti.

Hiç bir şey demeden sadece bana baktı göz bebekleri büyümüştü. nasıl bir tepki vereceğini bilmiyordum. ve birden oldu. dudakları dudaklarımdaydı. öpüyordu beni nazikçe. bu durumu hep rüyalarımda hayal etmiştim. hayallerimden bile daha iyiydi. bende karşılık vermeye başlamıştım. dillerimiz birbirine değdiğinde jacin boğazından hırıltılı bir ses yükseldi. beni biraz daha öptükten sonra çekildi. gözlerimiz içine bakarak

" Seni seviyorum" dedi ve yüzünü bana gömdü.

" Seni seviyorum"

ŞİMDİLİK BU KADAR UMARIM BEĞENİRSİNİZ :)

DÖNÜŞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin