one

2.6K 165 28
                                    

Onu ilk kez gördüğümde dokuz yaşındaydım.
Uyumaya hazırlandığım sıradan bir geceydi.
Bu sırada anne ve babam korku filmi izliyordu.Benim korku filmi izleme yasağım vardı.Onbeş yaşıma kadar izleyemezdim bu yüzden beni odama götürüp yatağıma yatırdıktan ve yanağımı öptükten sonra alt kata gidip filmi izlediler.
Televizyonun sesi fazla açık olacaktı ki bulunduğum odaya kadar geliyordu.
Çığlık sesleri ve bazı korkunç sesler beni ürkütmüş ve uyumama engel olmuştu.
Belki kapımı kapatsam duymazdım ama korktuğum için annem kapatmıyordu.
Yorganımın içine iyice sokulup beklemeye başladım.Televizyonun sesleri gelmeye devam ediyordu.
Sesleri duymamak için yorganın altında biraz ayak parmaklarım ile oyalanmıştım.
Küçük beyaz şeylerin (ayak parmakları) ritimli bir şekilde oynaması komik gelmişti ve kıkırdamıştım fakat o sırada duyduğum yüksek çığlık sesi ve aklınıza gelebilecek o sıradan korku efektlerini duydum.
Ağzımdan çıkan korku nidası ile yanımda ki ayıcığa sarıldım.

Derin bir şekilde nefes alıp veriyordum.
Nefes sesimin koridordan dahi duyulabileceğinin farkındaydım.
Bu sırada yatağımın altından bir tıkırtı geldi ve ağlayacak gibi oldum.

Sonra bir nefes sesi.

"Korkmana gerek yok onlar sadece ailenin izlediği aptal bir filme ait."

Hırıltılı gelen bir sesti.Çatallıydı.

Kız sesi değildi ama erkekte değildi.
Bunu nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum.Sesin bir cinsiyeti yoktu.
Korkumdan titreyip yatağı dahi sallıyordum.

"Ve benden de korkmana gerek yok ufaklık.Sana zarar vermek için buraya gelmedim."

Dedi ve ardından tekrar bir nefes sesi geldi.

"Sen nesin?"

Diye sordum merakla yorganımın altından.
Yorganın altından çıkıp dışarıya bakmaktan korkuyordum.

"Ben senin yatağının altında ki canavarım...Ya da yaratık.Ne demek istersen."

"Canavarlar ve yaratıklar küçük çocukların sevmezler.Benim gibi ve onları korkuturlar."

"O zaman ben bir yaratık ya da canavar değilim."

Konuştukça rahatlıyordum bu yüzden nefes alış verişlerim düzelmişti ve başımı yorganın altından çıkarttım.

Odam her zaman olduğu gibiydi.Sadece kapı kapalıydı ve televizyonun sesi kesilmişti.

"Korktuğun için kapıyı kapatmıştım."

"Sorun değil.Artık korkmuyorum."

"Bu arada ismin ne ufaklık?"

"İsmim Jennie.Senin ki?"

"Bir ismim yok ama bana herkes Canavar der.Sen de öyle diyebilirsin."

"Ama sen bir canavar değilsin ki.Yani beni korktumadın bence canavar değilsin.O zaman sana bir isim bulayım."

Cevap vermesini beklemiştim ama sadece nefes sesi geliyordu.

"İsmin Lili olsun."

"Lili mi?"

"Geçen yıl kaybettiğimiz evcil hayvanımızın ismiydi.Biliyor musun o çok tatlı bir kurt köpeğiydi.Beyazdı ve pofuduktu."

"Lili...Bunu sevdim."

Dediğinde ardından gelen gülme sesini duymuştum.

"Sen kız mısın erkek mi?"

Dedim ve görmese de merakla kaşlarımı kaldırdım.

"Sanırsam kızım."

"Peki kaç yaşındasın?"

"Bilmiyorum Jennie.Çok yaşındayım."

"Ah,tamam."

"Hey,neden artık uyumuyorsun Jennie?Geç oldu,annen ve baban birazdan seni kontrol etmeye gelir."

Esnedim.

"Evet aslında biraz uykum var."

"Artık korkmadığına ve uykunun olduğuna göre uyuyabilirsin ufaklık.İyi geceler."

Ayıcığıma sarıldım ve gözlerimi kapadım.

"Sana da iyi geceler Lili."

Under the BedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin