"Tanrı bir lütuf bahşetti bana. Önce seni gönderdi. Sonra tenin tenime değdi. Gönlüm vuruldu. Parmak uçların yanaklarımı ihlal etti.
Ve kokun işledi iliklerime. Sonra bir kahve yapıp sesinin güzelliğinde içtik. Gecenin bir yarısı uyuduk. Deliksiz bir uyku çektim ve sen göz altı torbalarımdan öptün beni. Ahşap bir evde uyandık sabaha.
Kimsenin görmediği yerlerden baktın bana. Kimsenin anlamadığı yerden anladın. Beni duydun. Sessiz çığlıklarımı duydun. İlmek ilmek işlediğim nefreti aldın bakışlarımdan. Karanlık gecelerimi aldın benden. Bakışlarındaki gündüzleri getirdin bana. Tutkularını benimle yaşadın. Teslimdim sana. Öpüşünle canlandım. Huzur koktu her bir hücrem. Ve o cümlen.
"Eğer yorulduysan yaslan bana. Hislerim enerji verir."
Her yorulmamda sana yaslandım. Sonra beni güzel bir yere sürükledin. Manzaraya karşı durduk seninle. Asıl manzaranın sen olduğundan habersiz.
Hiçbir zaman havanın ne kadar soğuk olduğu umrumda olmadı. Beni senin sıcaklığın ısıttı.
Ve şimdi birlikte yaptığımız o sabah duşları. Birer terapi gibi.
Islak teninle birleşen o sıcaklığı seviyorum. Saniyelik bakışlara haz yüklüyorum. Libidomuzun yüksekliği zirvelere doğru tırmanırken.. Otoriter dokunuşlarla hakimiyet kurmayı seviyorum.Bir insanın bir insana elbet yeteceğini seninle öğreniyorum. Şu zamana kadar bana öğrettiklerinle gurur duymanı istiyorum. Benim biricik eşim."
☆