Love Struck ~
Çeviri: Luinkh
17. Bölüm – “Sorun değil. Hala büyükanneye sahibim.”
“Neler oldu, Sehun?!” Sehun her ikisine de aslında ne olduğunu anlatmayınca nihayetinde bağırdı Lay.
“Gerçekten, büyükanneyi özledim. Bu yüzden bir süre onunla yaşamak istiyorum.” Sehun Lay’e hafifçe gülümsedi.
“Seni oros-” Kendini durdurdu. “Annenle kavga mı ettin?” Buna rağmen endişeli görünüyordu.
“Xing Xing.” Seslendi büyükannesi Lay’e. “Eğer bir süreliğine burada kalmak istiyorsa bırak da kalsın. Üniformanı getirdin mi?”
“Getirmedim. Zar zor birkaç eşyamı toparlayabildim. Korkarım ki, Lay’in diş fırçasını kullanmak zorundayım.”
“Dostum!”
“Aceleyle evden çıktım, aşkımı görmek için yanıp tutuşuyordum.” Bulunduğu duruma rağmen, arkadaşını endişelendirmek istemiyordu.
Lay sertçe kaş çattı.
“Onu yatağa götür, Xing Xing. Biraz uyusa iyi olur. Annenle konuşacağım, Sehun.” Kırışık eliyle Sehun’un omzunu okşadı.
“Lütfen, konuşma.” Yalvardı Sehun. “Artık onunla hiçbir şey yapmak istemiyorum. Ondan uzak durmamı istiyor. Umarım mutlu olur. Lütfen okulun yakınlarında bir apartman bulana kadar burada kalmama izin verin.”
Büyükanne sırıttı. “Yarın giymen için Xing Xing sana üniformasını ödünç verecek.”
“Hayır! Xing Xing vermeyecek!” İtiraz etti Lay. “Sehun, kalk.” Sehun’u ayağa kaldırdı ve odasına sürükledi. “Dostum, ne oldu? Annen seni cidden kovdu mu? Kendi haklarını savunabilirsin, Sehun. Polisi falan ara. Seni burada istemediğimden değil, ama endişeleniyorum. Bu doğru değil.”
Sehun iç çekti ve Lay’in yatağına oturdu. “Peki. Sana anlatacağım. Ama kimseye söylemeyeceğine söz veriyor musun?”
“Söz veriyorum.”
“Erkek sözü?”
“Ew.”
Nihayetinde Sehun Lay’e Kai’yle yaşadıkları her şeyi anlattı.
“Wow.” Bu Lay’in söyleyebildiği tek şeydi.
“Biliyorum.”
“Ama ikinize bunları yaparak tam bir orospuluk yapmış olmuyor mu?”
Sehun Lay’e sinirle baktı.
“Üzgünüm. Demek istediğim o çok kötü! Biliyorum sinirlenmeye hakkı var hatta başka bir anne olsa çoktan bunu ihbar bile ederdi ama kocası için oğlunu evden kovmak?! En doğrusu ikinizi birden kovmasıydı!”
“Kai’ye yardım etmesi için anneme yalvardım. Ama evet, Kai’yi bu kadar çok istiyor. O evde ya ben ya da Kai kalacaktı. Kim ikimizin aynı çatı altında olmasını kaldırabilir ki? Bu yüzden, defolacağımı söyledim anneme.”
“Ve Kai? Hiçbir şey söylemedi mi? Karşı falan çıkmadı mı?”
“Nasıl yapabilirdi? Beni sevdiğini itiraf etmesine bile şaşırdım. Kardeşi için çenesini kapamak zorunda. Zaten en başında evimize gelme sebebi bu değil miydi?” Başını eğdi Sehun.
Lay kaşlarını çattı. “Sehunah, o kadar insan varken neden o? Cazibenle herkesi kolayca elde edebilirsin. Ama sen her şeyi riske atmayı mı seçtin?”
Sehun yeniden başını kaldırdı. “Böyle daha eğlenceli olmuyor mu?”
“Kıçımın eğlencesi.”
“Sorun değil. Hala büyükanneye sahibim.”
“Büyükannemden annenle konuşmasını isteyeceğim.”
“Annem asla onun nasihatlerini önemsemez. Bu yüzden uğraşma. Annem Kai’den vazgeçip kardeşinin tedavisi için para ödemeyi kabul etmediği sürece, sanırım artık biz diye bir şey yok.”
Lay üzgün bir gülümseyiş sundu. “Uyumalısın. Yatağımda uyu. Ben kanepede yatarım.”
“Neden? Yatağın yeterince büyük.”
“Evet, iki sene önce seninle uyumayı denemiştim. Çok fazla tekmeliyorsun. Ve her tarafıma salya akıtıyorsun.”
Sehun Kai’yle birlikte yattığı zamanlarda acaba Kai’yi tekmeledi mi ya da üzerine salya akıttı mı diye merak etti. Sonra hemen Kai’yi özlemeye başladı. Şimdilik, sadece uyumak istiyordu.
**
Lay’in üniforması Sehun’a çok büyük olmuştu ve pantolon bileklerine kadar geliyordu. Ama giymek zorundaydı. Ertesi gün okula gitti ve Kai’yi düşünüp herkesin önünde ağlamamak için tüm gün boyunca Lay’in yanında durarak kendini meşgul etti.
Eve geri döndüklerinde, Lay’in büyükannesi onlara lezzetli yemekler hazırlamıştı.
“Wow! Bunlar harika!” Dedi Sehun ağzına daha fazla börek tıkarken. “Seninle evlenmeliyim!”
Lay yemek çubuklarını sertçe masaya çarptı ve Sehun’a sinirle baktı. “Dursan iyi olur yoksa seni boğacağım!”
“Davranışlarına dikkat et, Yixing.” Büyükannesi Lay’i uyardı.
“Büyükanne! Tarın aşkına neden sürekli onun tarafını tutuyorsun?!”
“Çünkü o çok sevimli.”
Sehun Lay’e dil uzattı.
Ama gece olduğunda, ağladı. Her şeye rağmen o hala genç bir çocuktu ve Kai’nin yanında olmasını istiyordu. Ona sarılmasını, her şeyin iyi olacağına dair onu rahatlatmasını istiyordu. Ayrıca şu an ne yapıyor olduğunu da merak ediyordu. Annesinin ona zorla neler yaptırdığını.
**
Ertesi gün okulun o haftaki son günüydü ve Lay hafta sonu dalış yapmaya gitmeyi önermişti. Sehun henüz fakir değildi. Banka kartı parayla doluydu. Annesi Sehun’u öylece bırakmamıştı.
“Sehun.” Lay Sehun’u dirseğiyle dürttü.
“Hm?” Sehun başını kaldırıp ona baktı.
“Bak burada kim var.” Lay gülümsedi ve çenesiyle okulun kapısını işaret etti. Sehun Lay’yin baktığı yönü takip etti ve Kai’yi arabasının yanında onu bekler bir halde buldu.
“Kai.” Sehun bir nefes verdi ve ona doğru koştu.
“Sehun.” Kai seslendi ve kollarını açarak Sehun’un üstüne atlamasına izin verdi. Hemencecik, Sehun ona sarılarak gözyaşlarına boğuldu. “Seni çok özledim.” Yüzünü Sehun’un saçlarına gömdü. “Hadi, arabaya bin.”
İnsanların onları fark etmemesi için Sehun mecburen arabaya bindi. Kai arabayı okuldan uzak bir yere sürer sürmez, Sehun Kai’yi yakalarından çekip hızlı bir öpücük verdi ve yola odaklanabilmesi için derhal bıraktı.
“Neden buradasın?” Sordu Sehun. “Annem sana ikinci bir şans verdi, Kai. Burada olmamalısın.”
“Eğer bu seni görmemi sağlayacaksa, o zaman bu riski alacağım.”
“Yine annemin arkasından iş çevirerek mi? Bu daha ne kadar sürecek, Kai?”
Kai arabayı yol kenarına çekti. “Fazla zamanım yok, Sehun. Seni görebilmek için son derslerimi asmak zorunda kaldım. Annen bunun benim son şansım olacağı hakkında beni uyardı. Ama o evde sensiz kalamam. Berbat haldeyim.”
“Ben de seni özledim. Ama nihayetinde, son vermek zorunda kalacağız. Senin geleceğin için kardeşinin hayatını riske atamam. Bencil olamam. Bu yüzden senden vazgeçeceğime söz veriyorum.”
Kai Sehun’un elini yakaladı ve sıkıca tuttu. “Hayır. Lütfen vazgeçme, Sehun. Beni bekle. Her şeyin durulması ve annenle ilişkiyi bitirmek için çabalayacağım. Bu belki yıllarımı alabilir, ama lütfen, beni bırakma.”
“Seninle yıllarca bir ilişkide olmamı mı bekliyorsun? Yapamam, Kai. Ya annem yeniden gerçekleri öğrenip seni yetkililere şikayet ederse?”
Kai bakışlarını kaçırdı, kaşlarını çatarak. “Hepsi benim hatam.”
“Senin hatan değil. Aşık olmakla suçlanamazsın. Ama şimdi ayrılmamız en iyisi. Eğer annemle yaşamaya alışırsan hepimiz huzurlu olabiliriz.”
“Yaşayamam tamam mı! Yaşayamam! Her gece annen yaşında biriyle yatağa gitmek zorunda olsan nasıl hissederdin?! Onunla seks yaptığımda kendimi yakmak istiyormuş gibi hissettim! O şeyi yeniden yapamam!”
“Alışacaksın.” Bakışlarını kaçırdı Sehun. Kai sertçe Sehun’un çenesini tuttu, parmakları yanaklarına baskı uygularken ona bakması için yüzünü çevirdi.”
“Sakın benden ayrılmaya kalkışma.”
“Ayrılmak? Biz hiçbir zaman birlikte olmadık, Kai. Sadece ilişki yaşıyorduk. Ve ben bunu burada sonlandırıp normal bir genç gibi yaşamayı tercih ederim. Ve mezun olmayı. Ve kendime bir hayat bulmayı.”
“Benim hayatımı tamamen mahvettin, Sehun.”
“Ben mi?!”
“Evet sen!” Bağırdı Kai. Sehun sessizleşti. “Bu durumda olmamın sebebi sensin. Annene katlanabilirdim ama bana aşkı gösterdin ve şimdi seni öylece bırakamam!”
“Kai.” Sehun iç çekti ve parmaklarıyla Kai’nin boynunu çevreledi, yüzünü yakınına çekti. Kai kendini geri çekti, kaşlarını çatıyordu.
“Üzgün olmanı istemiyorum, Sehun. Ama ben bencilim. Annen haklıydı. Ben bencilim. Anneni ailem için seni kendim için istiyorum. Aileme her şeyi anlatacağım. Belki başka bir yol bulabilirler.”
“Onlara ne anlatacaksın, Kai? Senin üzerinde büyük ümitleri var. Ve sen onlara karının oğluna aşık olduğunu mu söyleyeceksin?”
“O zaman ne yapmamı istiyorsun?”
Sehun gülümsedi ve Kai’yi dudaklarından öptü. “İkimiz de daha fazla acı çekmeden burada bitirelim.” Kai’nin dudaklarına doğru fısıldadı. Kai Sehun’u boynundan yakaladı ve dudaklarını yeniden birleştirdi. Sehun Kai’nin kendisini istediği kadar öpmesine izin verdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/21705759-288-k386577.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Love Struck~
FanfictionÖnsöz~ “Pekala, BABA, akşam yemeğim nerede? Bana yemek pişirmek zorundasın, değil mi?” “Zorunda olduğumu kim söyledi?” “Babaların çocuklarıyla ilgilenmesi gerekir. Ben açım.” “Ben senin baban değilim.” “Lanet olsun ki doğru. O yüzden evimden defol...