0.2

71 15 15
                                    

Baekhyun, beyaz renkle döşenmiş kliniğine girerken derin bir nefes aldı. Bugünün fazlasıyla yorucu geçeceği belliydi, Park Chanyeol yüzünden. Bu uzun boylu adam depresyonun son evresinde, yardıma oldukça muhtaç biriydi. Ailesinin anlattığına göre depresyona girmeden önce oldukça neşeli bir insanmış. Baekhyun onu eski haline geri getireceğine söz vermişti, zamanın ne getireceğini bilemeden.

İlk bir saat boyunca konuşmadığı için Hyun biraz sinirlense de, sakinliğini korudu. Bir doktor olarak, duygularına bu kadar yenik düşmesi yanlıştı. Siyah, parlak saçlarına parmaklarını geçirdi ve yavaşça geriye doğru yatırdı. Oldukça düşünceli bakışlarını deri kaplamalı freud koltuğunda oturan kızıl saçlı, yorgun bakışlı adama çevirdi. Narin saçları koltuğun başını okşarken gözleri ile tavanı seyrediyordu. Aniden konuşması ile Baekhyun ürperirken dediklerini not etmeye başladı.

"Beynimin içerisinde onun sesi var doktor. Fısıldıyor ve yardım istiyor. Susmuyor, sesi gün geçtikçe artıyor."

Doktor onu dikkatlice dinledikten bir süre sonra gözlerini ona çevirdi ve düşündü. Aldığı eğitimler, okuduğu onlarca kitap, yüzden fazla tecrübe, hepsi boşaydı. Kore'nin en ünlü psikiyatristi olan Byun Baekhyun, hastasına yetersiz geliyordu. Bu durum onu günden güne sinir etmeye başlasa da, pes etmeyip sonunda üçüncü aylarına girmişlerdi. Bu zorlu geçen üç ay boyunca ikisi de oldukça yıprandı. Öncelikle hiçbir soruya cevap vermeyen Park Chanyeol, bir ay boyunca sadece doktorunun yüzünü inceleyip gitmişti. İki saat boyunca ağzı mühürlenmiş gibi oturup gidiyordu. Ailesinin baskısı ile geldiği çok belli olan bu adamı ne kadar konuşturmaya çalışsa da, ilk bir ay boyunca hep başarısız oldu. İkinci aylarında doktorun sorduğu soruları es geçerek farklı şeylerden bahsediyordu. Sanki, sanki Baekhyun'u deli etmek için bilerek tutulmuş gibiydi! Sinirlerine hakim olan doktor, üçüncü ayın sonunda bir şeyleri başarmaya başlamıştı.

"Onun sesini ne zamandan beri duruyorsun Chanyeol-ah? Neler diyor? Bana biraz ayrıntı verebilir misin?"

Peşpeşe sıralandığı sorulardan sonra uzun boylu adam gözlerini kısa süreliğine kapatmıştı. Yüzünde tanımlanamayan bir gülümseme yerleştirdi ve dudaklarını araladı.

"Yemek yerken, uyurken, banyo yaparken, dışarıda. Ve hatta seninle konuşurken. Onu toprağın altında yalnız bıraktığım için bana kızgın... Beni yönetiyor, sana ne demek gerektiğini kulağıma fısıldıyor. Bu fısıltılar, beni ben yapmaya başladı."

Konuşmasının ardından küçük bir kahkaha attı, kızıl saçlı adam. Doktoru bunları defterine not etmeye devam ederken Chanyeol parmaklarıyla deri koltukta ritmik sesler çıkarmaya başladı. Park, beş yıl önce sevgilisini canlı canlı yanarak öldüğünü gördükten sonra asla eskisi gibi olamamıştı. Ailesinin denemedikleri tedavi, gitmedikleri doktor kalmadı.  Annesi tam ümidini kaybedecekken Hyun'u duymuştu. İlk başta böyle büyük bir sorumluluğu almak istemeyen Byun, ailesini ve genç adamı bu kötü dönemden çekip kurtarmak istedi. Yaklaşık iki aydır tedaviye başlayan Yeol, fazlasıyla doktorunu zorluyordu. Ama artık bu kızıllıkların içerisinde neler oluyor az çok biliyordu. Biliyordu da, anlam veremiyordu...

İki saatin sonuna geldiklerinde Chanyeol ayaklanmış ve hâlâ bacak bacak üstüne atmış bir şekilde oturan doktoruna dönmüştü. Kızıl saçlı adamın dudakları yana doğru kıvrılırken gözlerine o yabancı bakışı yerleştirdi. Kısa süren bakışmanın ardından Chanyeol klinikten sakin adımlarla çıktı.

Baekhyun bir süre daha genç adamın bıraktığı şekilde oturup düşünmeye devam etti. Tedaviye cevap vermesine sevinmeli miydi? Yoksa şu içinden çıkamadığı duruma üzülme miydi? Kızıl saçlı ile randevusu olduğu zaman başka hasta almıyordu o gün. Çünkü beyni Park Chanyeol ile konuştuktan sonra uçup gidiyor gibi hissediyordu. Bir yandan artık onu görmek huzurlu hissettirse de, bir yandan tedirgin de hissediyordu. Kalbi ve beyni bir bulmaca gibiydi şu an. Sahi Park Chanyeol doktoruna ne yapıyordu böyle?






-Bu kadar kötü bir bölüm için beni affetmelisiniz.~ Bölüm Hakkında yorumlarınızı eklemeyi unutmayın. 🌸

Sarı Lale' ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin