Hızlanan yağmur gittikçe sinirlerimi bozuyordu. Adımlarımı sıklaştırmaya çalışıyordum. Yağmurlu günleri hiçbir zaman sevmemiştim. Onun öldüğü günü hatırlatıyordu bana. Çığlığı kulaklarımda yankılanıyordu her yağmur damlasında. Ve o arabanın fren sesi...
Her ne kadar ondan nefret etsem de ve hayatımı mahvetmiş olsa da insan her zaman annesinin varlığını arıyordu. Çevremdeki çoğu aptal nasıl bir hediyeye sahip olduklarını bilmiyorlardı.
Tanrım, evet çok iyi birisi değilim ama böyle bir cezayı hak ediyor muyum? Ben de tıpkı sıradan insanlar gibi gereksiz düşüncelere sahiptim. Herkes yaşadığı hayatı hak etmediğini, daha iyilerine layık olduklarını düşünürlerdi. Ama ben bir süreden sonra bu hayatın bana verilen bir görev olduğunu anlamış ve insanları cezalandırmaya başlamıştım. Ya da sadece sevmediğim insanları cezalandırmaya başlamıştım, bilemiyorum...
Gerçi onlara ölümü sunmak cezalandırma mı sayılırdı yoksa bir ödül mü hâlâ bilmiyordum. Ölüm fazlasıyla kutsal bir eylemdi her ne kadar herkes korksa da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Katilin Gözyaşları
Misterio / Suspenso"Bu nefretten kurtulmak istiyorum artık. İnsanları sevmek istiyorum, sadece cansız bedenlerini değil; ruhlarını da sevmek istiyorum..."