Işık: ne yapıyorsun? (01.48)
Enes: üç gündür yazmıyordun. (01.56)
Işık: evet, (01.56)
Işık: kırgındım sana. (01.56)
Işık: ama ne yapayım, dayanamadım. (01.56)
Enes: pekala, film izliyorum. (01.57)
Işık: hm, ne izliyorsun? (01.57)
Enes: Titanik. (01.57)
Işık: siktir ordan. (01.57)
Enes: ? (01.58)
Işık: pardon, bende onu izliyorum şu an. (01.58)
Enes: büyük tesadüf. (01.58)
Işık: yanında da pizza ne güzel gidiyor :D (01.58)
Enes:
Işık: ciddi misin? (01.59)
Işık: ne çok ortak yönümüz var. (01.59)
Görüldü
Enes[çevrimdışı]
Işık: Titanic izlerken aklıma sen geldin biliyor musun? (02.39)
Işık: öyle güzel seviyorlardı ki birbirlerini. (02.39)
Işık: nedensizce aklıma sen geldin. (02.39)
Enes: buradan beni sevdiğini mi çıkarmalıyım? (02.45)
Işık: bunu kast etmemiştim ama, (02.45)
Işık: yinede, evet seni seviyorum. (02.45)
Enes: ne zamandır? (02.46)
Enes: kesin 2 gündür falan seviyorsundur. (02.46)
Enes: merak etme sevgi değil o, (02.46)
Enes: geçici bir heves sadece. (02.46)
Işık: 1 yıl 48 gündür. (02.47)
Enes: ne? (02.47)
Işık: ne zamandır, dedin ya. (02.47)
Işık: 1 yıl 48 gündür. (02.47)
Enes: benimle taşak geçmiyorsundur umarım. (02.48)
Işık: hayır tabiki. (02.48)
Enes: nasıl oldu bu? (02.48)
Enes: yani, (02.48)
Enes yazıyor...
Işık: nasıl mı aşık oldum? (02.48)
Enes: evet. (02.48)
Işık: aslında seni ilk gördüğümde senden nefret etmiştim. (02.49)
Işık: 10. Sınıfın başlarıydı, (02.49)
Işık: sen arkadaşlarınla basketbol oynarken benim üzerime düşmüştün. (02.49)
Işık: ve benim elimdeki şekerli içecek ise saçıma dökülmüştü. (02.50)
Işık: o zamanlar saçım benim en değerlim sayılırdı. (02.50)
Işık: gerçi hala öyle sayılır, her neyse. (02.51)
Işık: etraftakiler kabarmış saçıma gülerken sen kalkıp gitmiştin. (02.51)
Işık: küçük bir özür bile dilemeden. (02.51)
Işık: o günden beri seni takıntı haline getirmiş durumdaydım. (02.52)
Işık: sürekli seni gözetleyip şeytanın bile aklına gelmeyecek planlar kuruyordum. (02.52)
Işık: yıl sonuna doğru bana koşarken yine çarptın. (02.53)
Işık: neden bilmiyorum ama kalbim yerinden çıkacakmış gibi atmaya başlamıştı senin mavi gözlerini gördüğümde. (02.53)
Işık: bu sefer beni belimden sımsıkı tutmuştun. (02.53)
Işık: ama sonra suratıma bile bakma zahmetinde bulunmadan pardon diyip koşarak uzaklaşmıştın. (02.53)
Işık: fazla acelen vardı. (02.54)
Işık: sonra sana olan duygularımın değiştiğini fark ettim. ( 02.54)
Işık: artık seni gördüğümde sinirlenmiyordum ya da aklımdan işkence planları kurmuyordum. (02.54)
Işık: aksine yüzümde bir gülümseme oluşuyordu. (02.55)
Işık: o an anladım işte. (02.55)
Işık: ben sana aşık olmuştum. (02.55)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
görünmez | texting
Short StoryEnes: sen kimsin? (09.34) Enes: seni tanıyor muyum? (09.34) 05*********: hayır. (09.34) 05*********: hayır, çünkü lanet olsun ki beni bir kez olsun görmedin. (09.34) 05*********: belki yüzlerce kez baktın ama bir kez olsun görmedin. (09.34) 05******...