Multimedya da İLTERİŞ...
Kızlarla beraber biraz daha ŞAHMARAN'da vakit geçirdikten sonra aşağıya indik. Enes ve Turgay oyunlarını bitirmiş açmış oldukları müzikle dans hareketleri yapıp birbirlerini eleştiriyorlardı.
Kızlarla beraber geniş koltuğa oturunca onlarda müziği kapatıp halının üstüne yayılmışlardı.
Mai söze başlayacakken merdivenlerden elinde sigarasıyla inen adama baktık hepimiz. Bu kimdi ve YUVA'da ne işi vardı?
Mai gülümseyerek elini merdivene doğru uzattı.
"İşte arkadaşlar bu İlteriş. Kendisi buraya Azerbaycan'dan geldi."
İlteriş denen adam merdivenlerin sonunda durup bize bakarken arkasından Adem indi.
"Evet takım. İlteriş Azerbaycan'da sokak dansı konusunda resmen ilk sırada geliyor. Fakat Azerbaycan'da sokak dansı legal bir hal almadığı için kaçak bir şekilde dans ediyordu. Ona bir kaç kez youtube'da ve instagram da rastladığım için iletişime geçerek onu buraya, ŞAHMARAN YUVASI'na davet ettim. Bize hünerlerini gösterecek. Eğer beğenir ve onaylardak bence bizimle kalabilir. Siz ne diyorsunuz?"
Biz daha cevap veremeden İlteriş söze atladı.
"Beni seçme gibi bir şansınız yok! Ben bu Yuva dediğiniz yeri beğenirsem kalırım."
diyerek ukalaca konuştuğunda, sessizliğimin yeterli olduğunu düşündüm.
ŞAHMARAN YUVASI'na ve bize hakaret sayardım bu lafları. Kimse bizi küçümseyemezdi.
Bir adım öne çıkarak
"Orada durun beyfendi! Şahmaran Yuvası basit bir topluluk değil. Burada gördüğün herkes uluslararası dans kollarında ödüllü kişiler. Eğer YUVA'ya kabul edilmek istiyorsan ilk kural ^kimseyi küçük görme!^ olur."
diyerek meydan okudum.
İlteriş denen adam bana düz bakışlarını yollayarak cevapladı, beni.
"İlk başta bir konuya açıklama getirmek istiyorum hanımefendi; Ben YUVA'ya kabul edilmek için gelmedim onca yolu. Adem benimle iletişime geçip -ısrarla- çağırdığı için geldim. Eğer YUVA' ya kabul etmek istemiyorsanız siz kaybedersiniz, ben değil!"
diyerek arkasını dönüp gidecekken Adem'e kısa bir bakış attım. ^Yapma!^
der gibi bakıyordu. Diğerlerine döndüğümde Mai sözü devralarak"^Herkes şansı hak eder.^ Buda YUVA'nın ikinci kuralı" dedi.
İlteriş tam merdivenleri yarılamışken meydan okudum.
"Eğer benimle yarışırsan YUVA seninde evindir." dedim.
İlteriş merdivenin ortasında durarak bana döndü.
"O sendin değil mi?" dedi.
Şaşkîn bir şekilde yüze baktım. Neden bahsediyordu? Merdivenleri inerek tam önüme geldi. Aramızda bir-iki adımlık mesafe vardı.
"Şahsanem, Black Swan, Lily. Sokakların ve salonların ^büyücüsü^"
Bunları bilmesi beni şaşırtan asıl şey değildi. Beni şaşırtan son cümlesiydi.
^Sokakların ve salonların büyücüsü^Bu tabir kulağa hoş geliyor olsada ^büyücü^ olarak anılmak az da olsa rahatsız ediciydi. Bu tabiri örtmek için elimi O'na uzattım.
"Teklifimi kabul ediyor musun İlteriş?" dedim.
Elime bakarak elini uzattı. Elimi sıkarken
"Kabul ediyorum büy..." dedi.
Büyücü demesine fırsat vermeden
"Asena" dedim.
"Adım Asena Yiğiter."
Kafasını sallayarak beni onayladı.
" Resmi bir tanışma oldu. O halde bende kendimi tanıtayım. Adım İlteriş Han İbrahimov." dedi.
Ortalığı kızıştırma zamanı😈👊
Bu arada arkadaşlar bölümün geç gelme nedeni cenazemizin olması. Değerli bir aile büyüğümüz öldü😢
Oy verelim lütfen🤗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON DANS
RomanceAsena... Sokak adı Liliy, salon adı Şahsanem, balerin adı Black Swan(Siyah Kuğu) olan; sadece en yeteneklilerin olabileceği bir konsarvatuar hazırlık kursunun gözde öğrencisi. Her kesin onun hakkında düşündüğü tek bir şey vardı; THE JUILLIARD SCHOO...