Güneş kendini tepelerinden ardından çoktan göstermiş, kasaba yepyeni haberlerle çalkalanmaya başlamıştı. Oldukça işsiz ve bir o kadar da gezenti olan kasabanın kızları, birbirlerine son haberleri yetiştirmek için can atıyorlardı.
"Duydunuz mu, Düşes'in kızı biriyle evleniyormuş!" dedi kız kardeşlerinin yanına neredeyse uçarak gelen Ada.
Benji (babası çok iskandinav hikayesi okumuş 1800lerde evet) okuduğu kitabından başını kaldırmadan kardeşini cevapladı. "Kiminleymiş? Sevgili kardeşim, bize eksik bilgi getirerek ne kadar büyük kötülük yaptığını farkındasındır umarım!"
Ada'nın onu pek salladığı yoktu, daha eğlenceli olan diğer kardeşine döndü. "Turk, en sevdiğim kardeşim. Düğünden önce bir balo olacağı ve kasabadaki bütün kızların çağırılacağı söyleniyor. Hemen en güzel kıyafetlerimizi çıkarıp damatın arkadaşlarından kendimize koca bulmalıyız!"
Turk (evet, babası Osmanlı İmparatorluğu hayranıydı) tiz bir çığlık attı. "Hemen alışverişe çıkmalıyız! Saygıdeğer babamız Bay H'ye sorarsak bize yeterli miktarda parayı verebilir."
Bu sırada içeriye en küçük kardeşleri girdi. Kendisi, ablalarından küçük olsa da onlardan daha kıpır kıpır ve her şeyi takip etmeye çalışırdı. "Duydunuz mu kardeşlerim, Düşes'in kızı biriyle evleniyormuş!"
Benji, yine başını kitabından kaldırmadan yanıtladı. "Babam adınızı Maara koyduğu için ne kadar mutlu olduğumu kelimelere dökemiyorum sevgili kardeşim."
Maara, ablalarına verecek bir cevap bulamayınca soluğu komşularının evinde aldı. Tuhaftı, bu kasabada herkesin kız çocuğu oluyordu. Erkek sayısı 4 tane falandı.
Komşularının kapının önünde oturup nakış işlediklerini gördüğünde hafifçe eğilerek anneleri Bayan Q'yu selamladı.
"Tunique, Celine, Doa, Bee. Ne duyduğuma inanamayacaksınız! Düşes'in kızı evleniyormuş!"
Dört genç kız, heyecanla arkadaşlarına baktılar. "Çok zengin birisi olduğunu söylüyorlar." dedi Doa. "Komşu ülkelerin birinin prensiymiş!" dedi Celine. "Kuzeniymiş. Böyle 18. yüzyıl hikayelerinde hep kuzenleriyle evlenirler." dedi Tunique. Bee'ninse farklı bir fikri vardı. "Üzgünüm saygıdeğer kardeşlerim ama sizinle aynı fikirde değilim. Hatta oldukça eminim ki, Düşes'in kızının evleneceği kişi, 21. yüzyıldan zaman makinesiyle günümüze gelmiş 1D üyesi Harry Styles!"
Maara, arkadaşına bakıp "Bee'ciğim iyi misin acaba? Biraz hasta görünüyorsun?" diye sordu. Bee, sürekli ders çalıştığı için kasabadakiler ona cin kaçtığını ya da tıp okuduğunu düşünmeye başlamışlardı. Anneleri ikisinin de aynı şey olduğunu iddia ediyordu.
Bee'nin cevabını beklemeden devam etti. "Düğünden önce kocaman bir balo olacakmış, damadın arkadaşları da geleceklermiş. Bir sürü zengin ve yakışıklı adam burada olacak!" Maara bütün heyecanını arkadaşlarıyla paylaşırken kasabadaki onlarca kız da aynısını yapıyordu.
Düşes'in göz kamaştırıcı malikanesindeyse her şey çok farklıydı.
"Ağlama lütfen Elifabeth! Daha onunla tanışmadın bile..." dedi Idea, ablası Elifabeth'e sarılırken. Annelerinin bir anda verdiği bencil karar sonucu Elifabeth, çok zengin ve yakışıklı bir adamla evlenmek zorunda kalmıştı. "Idea, canım kardeşim, ben sadece annemize inanamıyorum. Beni resmen çok zengin ve yakışıklı biriyle evlenmeye zorluyor! Peki ya bu Harold isimli hiç tanımadığım ve görmediğim insanı sevmezsem ne yapacağım! Zengin ve yakışıklı olması, mutlu olmazsam ne işime yarayacak!"
Idea, bir anda ayağa kalktı. "Bir fikrim var!" diye bağırdı. "Seninle kılık değiştirecek ve sana çok benzeyecek bir yoksul terzi kızı bulacağız ve sen gerçek aşkının peşinden giderken yoksul terzi kızı sa prenses olacak."
Elifabeth umutla başını kaldırdı. "İçimi ferahlatıyorsun canım kardeşim. Peki böyle bir şey mümkün mü? Gerçekten İstinye'nin peşinden gidebilir miyim?"
Idea gülümsedi ve ablasının ellerini tuttu. "Senin kadar iyi yürekli ve isminde tuhaf bir şekilde 'f' bulunan biri ne isterse yapabilir."
Bu sırada H evinde Benji, Turk, Ada ve Maara babalarından izin almaya çalışıyorlardı.
"Lütfen babacığım, şaşırtıcı bir şekilde bütün gün evde oturup kitap okuyarak para kazandığını varsayarsak gayet yeterli bir gelire sahibiz. Yeni elbiseler satın alma şımarıklığını bize lütfedersen hepimiz çok mutlu olacağız."
Bay H, tek mantıklı çocuğu olan Benji'ye baktı. "Çok üzgünüm babacığım ama hayat fizik kitapları okumakla geçmiyor. Biraz benim de yaşıtım kızlar gibi çük peşinde koşmam lazım."
Babaları, en sevdiği kızı da bu yorumu yaptıktan sonra ikna olmuştu. "Alın bakalım." Masanın üstüne birkaç pound koydu. "İyice eğlenin."
Günler geçip gidiyor, kızlar baloya hazırlanıyordu. Elbisesinden korsesine ayakkabısından şapkasına bakılacak çok şey vardı! Sonunda damat ve arkadaşlarının geldiği haberini aldıklarında ise Elifabeth ve Idea kendilerini terasta buldular.
"Ah benim canım kardeşim, her ne olursa olsun benim yanımdan ayrılmayan tatlı kardeşim. İlk görüşte aşk diye bir şey olsa ve ben Bay Styles'a aşık olsam... Çok mu şey istiyorum."
Idea, cevap vermek için ağzını açsa da ablasına döndüğünde sustu. Çünkü ablası, müstakbel kocasını görmüş ve konuşamaz hale gelmişti.
"İsa aşkına! Hayatımda gördüğüm en güzel adam!"
Harold ve arkadaşları malikaneye girmeden önce kısa bir tur attılar. Fakat Bayan Litchwich'i bekletmekten korktukları için yemyeşil bahçede çok az gezebilmişlerdi.
Harold iç çekti. "Witch Weekly Malikanesi abartıldığı kadar varmış."
Kahya da onları onaylamıştı. "Son yıllarda buraya gelen herkes sizinle aynı şeyi söylediler Bay Styles. Bay Obama bile buranın şimdiye kadar gördüğü en beyaz saray olduğunu söyledi."
Harold, kahyayı pek de sallamadı ve müstakbel kayınvalidesinin bulunduğu odaya girip kadını selamladı.
"Bayan Litchwich, bugün ne kadar da güzel gözüküyorsunuz. Öyle ki sizi gördüğüm şu andan itibaren günümün güzelliğinin kat-lana-rak artacağından eminim."
Yaşında rağmen göz alıcı güzelliğe sahip ve oldukça eskilere giden soylu bir aileye mensup olan Bayan Litchwich, damadına bakıp gülümsedi. "İltifatlarınız göz alıcı Bay Styles ama bir an önce bana arkadaşlarınızı tanıştırırsanız hepimiz için daha iyi olur. Baloyu planlamaya geçebiliriz."
Harold, arkadaşlarına dönerek onları tek tek gösterdi.
"Bu Utkylie, kendisi küçüklükten beri en yakın dostumdur. Çok soylu bir ailesi ve iyi bir geliri vardır. Yanındaki Ken. Kendisi biraz gevşektir ama çok zengin olması bu gerçeği örter. Onun yanındakinin adı genelde unutulduğu için biz ona Bay Halay deriz. Aslında kısa bir süre önce kendisi de ismini Halay olarak değiştirmeye karar verdi. Bir yanda bulunansa Bay Ozzy. Ve hepsi kendilerine uygun gördüğünüz hanımlarla tanışmak istiyorlar."
"Ne diyelim Bay Styles, kısmetse olur. Sıra geldi balo düzenlemeye o zaman!"