İnsanların arasından yara yara geçmesinin ardından her gün uğradığı sahile gelmişti. Kumların üzerine gelince çıkarttığı beyaz Convenselerini elline almış denize ilerliyordu. Dalgaların sesi yaklaştıkça sularda Güneş'inin yaktığı tenine değiyordu. Uygun yeri bulduktan sonra oturdu, sıcak olmaya başlayan küçük altın kumlara. Dün Ayçiçeği'ni suladı mı diye düşündü bir süre. Sonra vazgeçti, akşam eve dönünce sulamaya karar verdi.
Rüzgar ikindi vakti yüzünü sıyırıp geçerken gökyüzünde artan bulutları fark etti. Güneş'ini kapatıyorlardı. Ayakkabılarının yanına bıraktığı telefonundan hava durumuna baktı. Yağmur geliyordu. Güneş'i bugün erken gidecekti ondan. Kararmaya başlayan ve artan sert rüzgarlarla ayaklandı. Evine giden yolda ona batan Güneş'i değil yağmur damlaları eşlik etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sunflower 🌻 [ Lee Haechan ]
Historia Corta🌻 Güneş'ten parlak teni, çiçek kadar nazik ve naif olan bu çocuk tam anlamıyla Ayçiçeği'ydi. Güneş'i ne zaman batıp teninden uzaklaşsa onun için Güneş'i varken evi olan sokaklar cehennem olurdu. Korkardı. Tek yaptığı Güneş'i geri gelene kadar bir...