Bölüm 9

3.7K 288 82
                                    


.

"Bu kedicik nasıl insan olur ya? Hala inanamıyorum, fizik ve kimya kanunlarına aykırı bile." Meriç karşıma geçmiş hala inanamamış gibi yanaklarımı sıkıp çekiştiriyordu. Çok fazla insanla tanışmadığım ve konuşmadığım için irkildim. Eve girmiştik, Diego'nun tüm itirazlarına rağmen Hilal'i de yanımda istemiştim, o yüzden yanımızda hala anlamamışcasına bize bakıyordu. 

"Ona  diğer kızlar gibi bakarsan gözlerini oyarım." Diego'nun ciddi ve soğukkanlı sözleriyle başımı ona çevirdim. Ne demek istediğini pek anlamamıştım, bu yüzden şaşkınlıkla ona baktım.

Yanaklarımı Meriç'in ellerinden kurtarırken hızla Diego'nun arkasına geçip çocuğa baktım. Bu çocuk tüylerimi ürpertiyordu, kedi halimde beni severken sevgiden neredeyse boğuyordu. Kedilere karşı Diego'dan bile daha çok zaaf besliyordu ama bunun kedilerin ondan uzaklaşmasını sağladığından emindim.

Hilal hızla başını sallayarak araya girdi, "Konuştuklarınızdan kafam karışıyor. Neyden bahsediyorsunuz, bana da anl-" Sözü Diego'nun sert sesiyle kesildi. 

"Sana kedimin bir kıza dönüştüğünü söylersem bana inanır mısın? Bana çığlıkla evden çıkacağını söyle, çünkü sevmediğim birinin bu kadar yapışık olması kadar iğrendirici bir şey yok." dedi soğuk bir sesle. 

Büyümüş gözlerimle Diego'ya baktım. Bu laflar da neyin nesiydi? Hilal kötü biri değildi, bu kadar sert bir tavrı hakediyor olamazdı. Ayrıca kediden insana dönüşümü bu kadar rahat konuşabiliyordu... Bu kadar aptal olamazdı değil mi?

Meriç genişçe sırıtarak araya girdi. "Diego, sakin ol aslanım." dediğinde Diego öfkeli bakışlarını Meriç'e dikti. İrkilerek Diego'ya baktım, onu ilk defa bu kadar çok huzursuz görüyordum. 

"Bana niye öfkeli bakıyorsun? Eğer hala Chloe'ye bu kadar yakınlaşmamı kafaya takıyorsan, sorun yok. Bir daha olmaz." dedi ve sinsi bir gülümsemeyle bana döndü. "Küçük kızlar pek ilgimi çekmiyor." 

Diego'nun arkasından gözlerimi kısarak Meriç'e baktım. Sinir bozucuydu. Fakat yine de hala aralarında fazla konuşmaktan çekiniyordum nedense. 

Hilal yumruklarını sıkarak konuştu. "Siz neler saçmalıyorsunuz.." diye tısladı. Sarı saç tutamı önüne doğru düşmüştü ve bir an beklenmedik bir şekilde gözlerini gözlerime dikti. 

"Kaçmayacağım. Şüpheli davranışlarınızı görmüştüm ama... Sorgulamamıştım. Bu kadar umursamaz bir kız olduğuma inanamıyorum. Nasıl?" dedi afallarcasına. 

Boğazımı temizledim. Meriç ile Hilal bana bakıyordu.

Diz kapaklarım acıdan yanıyordu ve biraz daha ayakta kalırsam bir daha yürümeyecekmişim gibi hissettiriyordu. Yere bakarken kısık bir sesle konuştum. 

"Şey... Bir dilek dilemiş olabilirim.. Yıldızlar kayarken." diye fısıldadığımda üçünün bakışları altında sindikçe siniyordum. Normalde hep gülümserdim ve konuşmaya hevesliydim ama şuan iki kişiden fazla birisinin olması tuhaf bir şekilde beni geriyordu. 

"Bir çok kişinin dileğinin kabul edildiğini duymuştum fakat bir kedinin dileği? Bu harika!" dedi Meriç sırıtarak.

Yanaklarım kızardı. Utangaç olmak hoşuma gitmemişti. Diego bile başını çevirip sessizce bana baktı.

Hilal öfkeyle ikimize baktı. "Bana yalan söylediniz. Sen onun kuzeni bile değilken bir kedi?! Çok özür dilerim ama ne sikim dönüyor burada?" diye bağırdı. 

Diego dik dik ona baktı, ardından düz bir sesle konuştu. "En başta sana dürüst olmak zorunda değilim, sarışın." dedi ve ekledi. "Şirin evine geri dön." 

SİYAH KEDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin