sevgili mark,
bugün karşına geçip benim yapmadığıma dair cümleler kurdum, hayır hastanede değilim ve pataklanmadım. bugün sadece bir süre yüzümü yakından inceledikten sonra duymamazlıktan gelerek gittiğin yere ilerlemeye devam ettin.o nefretin neredeydi? qyrıca bugün yine bok gibi hissediyorum, dersten lavaboya gitmek adına çıkmıştım ama minji'yle karşılaştım. kimse yoktu, dokunuşlarını tekrarlamaya çalıştı. onu ittirdim ve defalarca gitmesini söyledim açıkçası pekte dinlemedi. pantolonumun kemerini açmaya çalıştı, dayanamadım bu kadar dayanamazdım onu itip oradan uzaklaştım. sonraki teneffüs fark ettim ki durduğumuz yerde kamera vardı, sanırım intikam kutuma ufak bir şey daha eklersem fena olmazdı.
bugün nasıl hissetmem gerektiğini bilmiyorum. bana nefretle bakmadığına mı sevinsem? cevap vermediğine mi üzülsem? minji'nin yine bana istemediğim halde dokunduğuna mı sinirlensem? yoksa kamera kayıtlarına eriştiğim için mi rahatlasam?
kafam karışık ama yine de seni seviyorum mark.
-donghyuck
ŞİMDİ OKUDUĞUN
first and last, markhyuck
Fanfiction"ilk ve sonum olduğun için sana minnettarım." ╰ mark lee & lee donghyuck ╰ diary, short story [ angst au ] rahatsız edebilecek, kimisini etkileyecek içerikler barındırır. lütfen bu uyarıyı dikkate alarak okuyun. ©siamofette