1.bölüm

661 74 215
                                    

Asena SARSILMAZ

"Zambaklar en ıssız yerlerde açar ve vardır her vahşi çiçekte gurur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Zambaklar en ıssız yerlerde açar ve vardır her vahşi çiçekte gurur. Bir mumun ardında bekleyen rüzgar ışıksız ruhumu sallar da durur. "

                        🧡🧡🧡

Ruhum kar yağışını seyrediyor gözlerimden. Beyaz tane tane, hepsi birbirinden ayrı, kendine has. Kar tanelerinin gökyüzünde süzülüşü gözlerime bir şenlik sunuyorsa da içimdeki ateşi dindiremeye yetmiyor.

Biz insanları benzetiyorum kar tanelerine. Her insan birbirinden farklı ve ömrümüz bir kar tanesi kadar kısa. Bize uzun gelen bu hayat  çok ama çok kısa. Peki benim sonum ne zaman? Ben, ben bir kar tanesiyim aslında. Fırtınalı bir günde doğan rüzgarın savurduğu, erimesine izin verilmeyen bir kar tanesi.

"O öldü artık bunu kabullen. İki yıl tam tamına iki yıl geçti. Artık hayatına devam etmen lazım." hayır yanılıyordu. O ölmüş olamazdı. Daha önce de başımıza gelmişti bu. Öldü sanmıştık ama ölmemişti bu seferde öyle olacaktı. Benim için geri gelecekti.

"O ölmedi geri gelecek" dedim yorgun sesimle. Yorgundum hemde çok. Ben iki yıldır çok yorgundum.

"Bu sefer değil Asena bu sefer değil. Bu şekilde devam edemezsin. Ölümünden sonra uzun süre hastaneye yatırıldın. Sana o günleri  hatırlatmak istemiyorum ama seni çıkartan bizdik. İnan geri yatırılmanı sağlamak zor olmaz. Biz iyileştiğine inanırken sen bileklerini kesiyorsun. Ya Gölge seni hastaneye yetiştiremeseydi. Artık bu şımarıklıkların yeter. Kabul etmen gerek. O geri dönmeyecek. "

Kolumdaki serumu sertçe çıkarttım ve karşısına dikildim. Burnumdan soluyordum. Bileklerimin acısını umursamadan elimi yumruk yapmış sıkıyorum. Bu yumruk birazdan yüzünde patlayabilirdi. Beni yine o hastaneye kapatmakla tehdit edemezdi. O Gölge elime geçerse nefesini keserdim. O olmasaydı kurtarmaya gelirdi beni.

"Son kez söylüyorum o ölmedi. Bana söz verdi anlıyor musun? Beni bırakmayacağına dair söz verdi. Beni böyle bırakıp sonsuzluğa gidemez."

"İnsanlar bazen sözlerini tutamazlar Asena. Ölüm bizim elimizde olan bir şey değil. Ölüm saatimi biz seçemiyoruz. İkinci bir dünya var mı bilmiyorum ama eğer varsa onun seni izlediğine eminim. Bu hareketlerin onu üzüyordur. Hayatta olsaydı sen böyle zor zamanlar geçirirken seni asla yanlız bırakmazdı, bunu sana yapmazdı. Sen de bunun farkındasın ama kendini kandırmaya çalışıyorsun." söyledikleri içimdeki ateşi daha da harlamıştı. Paramparça olan kalbimin asla düzelemeyeceği yüzüme vurulmuştu. Bu sinirle hastaneyi yakıp yıkmak istiyordum ama dedim ya yorgundum.

"Ne istiyorsunuz?" bunca döktüğü laf kendine gel, hayatına devam et zırvalığı saçmalıktı. Ben onlara lazımdım. Olnar için yaşamalıydım. Bu yüzden ölememe bile izin vermiyorlardı.

"Teşkilatın sana ihtiyacı var. Artık geri dönmelisin. İki yıl toparlanman için zaman tanıdılar ama daha fazla beklemezler." Teşkilatdan yapılan eylemlerden, psikolojik harplerden, kasetlerden hepsinden sonsuzadek uzaklaşmak istiyordum. Artık midemi bulandırıyordu. Her yere sızmışlardı zaten bana ihtiyaçları yoktu."

"O için çalışmaya devam etmek istemiyorum. Yaptıkları şeyin doğru olup olmadığından bile şüpheliyim. Bize hiçbir zaman olayın iç yüzünü anlatmadılar artık bir piyon olmak istemiyorum."

"Bir piyon olmadığının farkında değil misin? Öyle olsan seni harcamaktan çekinmezlerdi. Seni geri istiyorlar. Ayrıca bu yapılanmadan istediğinde çıkamayacağını biliyorsun." Asıl oyun kurucu kimdi? Bu örgüt bir çok yerde yapılanmıştı. Ama herkes kendi bölümündekikeri tanıyordu. Bu teşkilatda ki her şey benim için soru işaretiydi. Daha fazla katlanamazdım.

" Ben hiçbir şeyin farkında falan değilim. Tek bildiğim bu yapı için daha fazla çalışmayacağım. Öldüreceklerse öldürsünler. Ölümden korkuyor değilim. Bu aldığım nefes bana ait değil sanki. Fazladan bir hayat yaşıyor gibiyim. Bu yapıda her bildiğin sır ömründen bir yıl alır. O kadar çok şey biliyorum ki yaşıyor olmam bile mucize. Arkamdan ağlayacak bir kişi bile kalmadı. O yapı uğruna sakladığım sırlar yüzünden tüm sevdiklerimi acı bir şekilde kaybettim. Karan'ın ölümüyle de ruhumu. Onun ölmesi benim ruhumu kaybetmem demekti. Bu yüzden kabullenemedim. Ama madem artık o yok bende yokum çünkü ruhunu kaybetmiş bir beden zaten ölmüş demektir."

"Yanlış yapıyorsun Asena. Bu dediklerini ileteceğim ama memnun olmayacağına eminim. Senin için gelecekler buna hazır ol."

                         🧡🧡🧡

Selam millet. İlk bölüm çok kısa farkındayım. Bölümler ilerledikçe uzunluk artacaktır. Bölüm girişinde Sezai Karakoç'un Mona Roza adlı şiirinden bir kıta koymak istedim.

Arkadaşlar bu kurguya başladığınız tarihi yazar mısınız?

Lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Devam etmem için çok önemli. Kendinize iyi bakın. 💕

Rüyalarımın Ötesinde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin