Üşüyorum çok üşüyorum diye tiz bir ses çıkarıyorum. Rüzgar saçlarımı savuruyor içimde yalnızlığın hazin öyküsü korku içinde bir yerlerde kıvranıyorum. O nerde neden benimle değil yoksa ona bişey mi oldu diye endişeleniyorum. Ağaçların yaprakları hışırdadıkça dahada ürperiyorum daha önce hiç yalnız kalmamıştım diyor ve çömelip gözyaşlarımın oracıkta akmasına izin veriyorum.Onu kaybettim keşke beni ölüme terketseydi ben kaybolsaydım tahtalı köyü boylasaydım nefesim ona nefes olsaydı benim için hayatını mahvetti diyor ve elimi boynuma götürüp kolyeye bakıyorum ama elim boş kalıyor başımı kaşır gibi yapıp alnımın kanlı olduğuna şahid oluyor tuhaf olanın hernhangi bir acı hissetmiyor olmam olması diyor ve kalkmaya çalışıyorum asıl acının birkać çizik ve yarıkla dizimde olduğunu yeni farkına varıyor müthiş bir yanma hissi çekiyorum..Etrafıma bakınıyor ve bir gölün kıyısına sürüklendiğimi görüyorum.Kolyem suda mı kayboldu diye oraya sürünmeye ćalısıyor ilerde tek görebildiğim ikimizin çekilmiş olduğu o fotoğraf oluyor ona yetişmem gerekiyor fakat ayağa bile kalkamaz durumda kendimi buluyorum.Sonra çocukların seslerini duyuyorum.Suyun tadını çıkarıyorlar aralarında onlardan yaşça büyük biri daha var eğlenirlerken az ilerde beni görüyor tam ona işaret edecekken bir çığlık sesi duyuluyor orada çocukalardan birinin çırpınışını görûp hemen kurtarmaya gidiyor ve onu kıyıya çıkarıp ilk yardım yapıyor Allahtan fazla su yutmamış birkać ôksûrûkke kendine geliyor.Daha fazla durmayıp benide unutup çocukalarla gidiyor.O gideli birkaç dk olmamışken birkaç serserinin motorla yaklaştığını görüyor ve sıkılıyorum.Burda böyle kaldım inşallah sorun çıkarmazlar benle uğraşmazlar diye temenni ediyorum ne yazık ki öyle olmuyor orman kaçkını gibi tipler bana yaklaşıp bir bana birde imalı imalı birbirlerinin yüzüne bakıyorkar. İçerinden biri Vay Vay Vay! lan deniz kızları gerćekmiş ya la diye sôyleyince gerizekalı sadece kendisinin güldüğünû anca farkına varıp gûlsenize lan! diye adamlara bağîrîp bana dönüyor madem gölden alabalık çıkmış bir ziyafet çekeriz dimi diye saçlarımla oynuyor.Diğerleri çekmez miyiz abi taze taze oh mis diye konusuyor.Yalnız bizden önce bişeyler olmuş abi buna baksana kan damlıyor alnının karışından aşağa diye ekliyor o da iyice bedenimi sûzûp dizime eğiliyor yarama dokunup bana bana acı veriyor bir yandan bileklerimden sıkıca tutarak alnımdan dudağıma akan kanlara yanaşıyo. Şansıma o unuttuğu bişeyi almak icin göle geri dônüyor ve beni adamlar rahatsız ederken goruyor göz ucuyla onunla kesik kesik yar dım et yar..yardım yardım diye bakısıyorum.Gec olmadan yetisiyor adamları bir güzel haşat edip benden uzaklastîrıyor nefes nefese kalıyor ve bugünün ne kadar kötü gectiğini düşünüp salya sümük oluyorum karşımdakine tesekkür etme fırsatı bile bulamamışken ani refleksle egilip beni kollarıyla sarıp sarmalıyor.Göğsünde sıkışıp kalıyorum kalp atışlarını cok net duyabiliyorum ve tabiki koruma icgüdüsü yanında o eşsiz vicdanıda.. Cocuk dizlerimdeki yaraya bakıp alnımdaki kanı silerek sonunda konusuyor.Bunu sana onlar mı yaptı diye şaşkın bir o kadar üzgün yüz ifadesiyle cocukluk arkadaşımı aklıma getiriyor kahroluyorum.Bunu farkedince üstelemek istemiyor ve böylelikle hicbir yere gidemezsin seni taşımama izin ver deyip kucaklıyor.Beni nerye götürüyorsun diyorum seni böyle bırakamam benimle kalmalısın diyor ve az ötede bir ağaç eve götürüyor.Cıvıl cıvıl kuşlar tepemde ötüşüyor.Ama ben buraya nasıl cıkıcam diyor ve utangac sekilde başım eğik konuşuyorum.nazik bir şekilde rhat bir yere oturtup.İlk bir yaran icin neler yapabilecegime bakalım deyip yukarı cıkıyor onu aşağıdan izliyorum fazla sürmeden elinde birkac sagkık malzemesiyle yanıma geliyor.Diz çöküp ayağımı dizine koymamı istiyor yavaş yavaş eliyle yardım ediyor ve pansumana baslıyor.Yarama bakarken ici acïyor ve benden söz istiyor iyi olunca bana herşeyi anlatacagına söz ver diyor meraklı ve ssbırlı şekilde kafamı bir yukarı bir aşağı omaylar gibi sallıyorum. Yaram biraz acıyor ama dişimi sıkıyorum hem de çok ama o farkedip avucunu yanaklarıma getirip ördek gibi yapıyor ve dişlerimi gevşetiyor gülümseyip işini bitiriyor ve kalkıyor tekrar ağaç eve malzemeleri götürüp geliyor.Biraz daha sen o da bir köşeye kıvrılıp anlat bakalım diyor kulak kesiliyor. Yüziüne bakıyorum ondan önce kafamdaki sorunlardan kurtulmama yardım et diyor ve doğruluyorum aniden oda doğrulup heyecan ve endişeyle dikkat et! daha yaran çok taze deyip koluma giriyor bakışıyoruz gözümdeki o yardım çığlığını duyuyor ve peki peki dediğin gibi olsun sana yardım edicem ama sende söz ver kendini fazla yormayacaksın diyor ve sormaya başlıyorum beni bulduğunda alnımdaki kanı farketmişsindir ve pansuman yaparken onun bii yara olmadığınıda peki sence nolmuş olabilir diye rek cevabını bekliyorum.Pek emin olmamakla birlikte bir fikir öne sürüyor çekingen bi tavrla yaklaşıp söze girerek seni üzmek istemiyorum ama düşününce bunun tek bir ihtimali olabilir diyor. Derin bir nefes alıp bi yandan başımı öne eğmiş şekildeyken devam etmesini işaret ediyorum ve ekliyor işte ben buna dayanarak bugün tam olarak ne yaşadığını bilmesemde tek başına yaşamadığın kanaatına varıyorum doğru mu diye soruda yönelterek bende sadece yerimde sessiz sedasız kalıyorum bunu evet olarak kabul ediyorum diyor ve asıl vurucu noktaya geliyor bence alnındaki leke o kişinin ciddi bir yarası diyerek sözü bitiriyor ben beynimden vurulmuşa dönerek oracıkta tekrardan yığılıyorum.
Zaten cevabını bildiğin soruların cevapları ne kadar yıkıcı oluyor çok net görebiliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mirror of My Feelings
ChickLitSizlere sizi bunaltıcı hayatınızidan kurtaracak muzip bir dil ve samimiyetle bu hikayeyi sunuyorum. Yaşanmış veya yaşanması mümkün hayatın kesitlerinden bir parça okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum İyi eğlenceler. Bazı düzenlemeleri daha sonra ya...