t h r e e

80 8 3
                                    

Ben denizin ne kadar güzel olduğunu izliyorken yanıma yavru bir kedi geldi. Onun başını okşamaya başladım. Çok şirindi. Benimde böyle bir kedim olsun isterdim. Ama bakmanın zor olacağını düşündüğüm için almıyordum.

Aslında güzel olabilirdi. Onunla oyunlar oynardık. İkimizinde tek ilgi odağı birbirimi olurduk. Ama dediğim gibi, evi kirletirdi ve bakması zor olurdu.

Ben kediyi okşarken kedi başka birisinin yanına gitti.  Siyah kepli, kırmızı saçlı bir çocuğun yanına. Bu beni hafif üzsede çocuğa bakınca kedinin neden onun yanına gittiğini anladım.

Çocuk benden kat kat daha yakışıklıydı. Yüzünde tek bir gülümseme belirtisi bile yoktu ama çekici gözüküyordu. Ne yapacağımı bilmez bir şekilde ona bakmaya başladım. Sonra çocuğun taşın üzerine çizilmiş bir kırmızı çarpı işaretinin üstüne oturduğunu farkettim. Neden oraya oturmuştu acaba?

Ben kafamda bu sorularla boğuşurken bağdaş kurarak oturan o güzel çocuk eline bir defter çıkardı. Bir aya, bir deftere bakıyordu. Arada deftere bir şeyler yazıyordu ama her zaman değil. Çoğunlukla düşünüyor gibiydi.

Kan kırmızı bir defteri vardı. O defter bembeyaz tenli elleri ile çok uyumlu duruyordu.

Lanet olsun, çok yakışıklıydı! Aynı zamanda çok güzeldi. Ondan gözümü alamamamın sebebini bu olsa gerekti.

Çocuk güneş tam kaybolmak üzereyken kırmızı defterini bir anda kapattı ve kenara koydu. Ardından büyük bir dikkatle ayı izlemeye başladı. Bunu neden yaptığı hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Ama sebepsizce hoşuma gitmişti.

Doğruyu söylemek gerekirse birazda ürkütücüydü. Yani tam olarak ürkütücü denilemez ama, yani garipti anlayacağınız. Sonuçta her gün ayı izleyen güzel bir çocuk görmüyordum.

Jaeciğimiz aşık oldu ağağağğağğğağağağağağğaağağ

Blue And Red : : Jaeyong  (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin