e i g h t

64 5 7
                                    

Bu sabah yine sahile doğru yol alıyordum. Elimde telefonum, öylece yürüyordum. Sahile girdim ve kıyıya ilerledim. O gün o çocuk her zamanki yerinde değildi. Bir kaç dakika onu bekledikten sonra sıkılıp yürümeye başladım.

Sahildeki palmiye ağaçlarını izleye izleye yürüyordum. Birde ne göreyim! Çocuk sahilin farklı bir yerinde bağdaş kurmuş oturuyordu. Elinde her zamanki sandviçlerinden vardı.

Kan kırmızısı defteri elinde, açık bir şekilde bulunuyordu. İçine bir şeyler yazmak yerine okuyordu bu sefer.

Onu uzaktan izlemeye başladım. Ne kadarda güzeldi, ne kadarda kusursuzdu. Onunda beni sevmesi için her şeyi yapabilirdim.

Sanki orada olduğumu anlamış gibi bir anda bana döndü. İrkilerek olduğum yerde zıplamıştım. Bana yine o soğuk bakışlarından attı. O kadar garipti ki! Nasıl oluyordu da bu kadar mükemmel bir insan böylesine soğuk olabiliyordu? 

O bana bakmayı sürdürürken onun yanına doğru yürüdüm. Aramızda yaklaşık üç adım oluncaya dek durmamıştım.

"Afiyet olsun."

"Teşekkürler." dedi ve önüne döndü. Çok kısa ve net cevaplar veriyordu. Benle muhattap olmak istemediğini belli etmek için elinden geleni yapıyordu.

"Rahatsız olmazsanız oturabilir miyim?"

İlk başta soğuk olduğu kadar karizmatik bir bakış attı. Ardından ayıp olmaması için başını oturabileceğim anlamında salladı. Oturduğu yerin yakınına bacaklarımı ileriye uzatarak oturdum. Ellerimi arkamdaki taşa yaslamış, oradan destek alıyordum.

Bir süre ikimizde denizi izledik. Ardından bir anda gelen bir cesaret ile onunla konuştum.

"Ben Jung Jaehyun." dedim ve elimi uzattım.

Bir elime bir bana baktı, gülümsediğimi görünce yumuşamış gibiydi. Buz gibi olan elimi avucumla birleştirdi.

"Bende Lee Taeyong."

Çok çok özür diliyorum bölüm atamadım çünkü taslaklarla ilgili bi sorun oluşmuştu :(
Neyse sonunda tanıştılar aq djeşwkşql

Blue And Red : : Jaeyong  (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin