because love u ✥ rosékook

mesaj

mr.jimin
Günaydın Roseanne.
Sinemaya gittiğimiz gün hırkamı sende unutmuşum sanırım.
(09.12)

rosieyoung
Günaydın Jimin.
Evet hırkan bende.
İstersen bugün sana verebilirim.
İşim yok zaten.
(11.06)

mr.jimin
Aslında iyi olur.
O hediyeydi ve benim için çok değerli.
(13.12)

rosieyoung
Anladım.
Ne zaman nereye geleyim?

mr.jimin
Seoul Parkı'na gelebilir misin?
1 saat sonra.

rosieyoung
Tabi gelirim.
1 saat sonra hırkan ve ben oradayız!^^

mr.jimin
(görüldü)

1 SAAT SONRA SEOUL PARKI

Roseanne çantasından çıkardığı küçük aynaya bakıp saçını düzeltti. Birazdan Jimin ile buluşacaktı. Her ne kadar buluşma amacı hırka vermek olsa da bu ikinci buluşmalarıydı.

Parkta yürümek için ayrılmış yolda hızlı hızlı yürüyüp etrafına bakınarak Jimin'i bulmaya çalışıyordu.

"Roseanne!"

Arkasını döndü. Jimin'i görünce yüzünde oluşan bilinçsiz gülümseme ile Jimin'in yanına gelmesini bekledi. Jimin'de koşar adımlarla Roseanne'nin yanına geldi.

"Selam."

"Selam Jimin, nasılsın?"

"İyiyim. Sen nasılsın?"

"İyiyim, teşekkürler." Elindeki kıyafet çantasını kaldırıp Jimin'e uzattı. "Hırkan."

Jimin gülümseyerek çantayı aldı. "Teşekkür ederim Rosé."

"E yapacak bir işin var mı?" Bir umut birlikte gezmek ve vakit geçirebilmek için sormuştu. Sinemadan iki gün sonra birde buluşup vakit geçirseler Roseanne dünyanın en mutlu insanı olabileceğini düşünüyordu.

"Ah aslında biriyle buluşacaktım."

"Ah, pekâlâ anlıyorum. Canım sıkılıyordu ve arkadaşım olmadığı için belki birlikte bir şeyler yaparız diye düşünmüştüm."

"Çok isterdim, eğlenceli bir kızsın ama çok önceden verilmiş bir söz bu. Bozamam."

"Jimin!" Gelen yabancı sesle konuşmayı kesip sesin geldiği yöne döndüler. Uzun kumral saçlı, güzel fizikli, giyimi pahalı ve havalı görünen bir kız gülerek ve el sallayarak onlara doğru geliyordu.

Kız gelip tam Jimin'in yanında durdu. Jimin bir elini kızın beline sarıp yanağını öptü. "Hoşgeldin güzelim."

"Hoşbuldum. Ne yapıyorsunuz?"

"Bu Roseanne. Almam gereken bir şeyi vermem için gelmişti."

"Memnun oldum tatlım."

"Roseanne, bu güzel kız da sevgilim Jennie."

Roseanne kelimenin tam anlamıyla yıkılmıştı. Ablası, kardeşi, kuzeni hatta samimi bir arkadaşı olsa da olurdu. Ama sevgilisi çıkmıştı. Üstelik kızın güzel olduğunu Roseanne bile inkar edemiyordu.

"Memnun oldum Jennie-sshi."

Hafif eğilip birbirlerine selam verdiler.

"Saygı eki kullanmana gerek yok Roseanne. Eminim yaş farkımız da çok yoktur."

"Peki Jennie."

Onlar tanışana kadar hiç aralarına girmeyen Jimin öksürerek söze girdi.

"Evet hanımlar tanışmanız bittiyse dağılalım mı?"

"Seninle daha uzun konuşmayı çok isterdim Roseanne fakat anlarsın ya, birlikte vakit geçirmeyi seviyoruz."

"Tabi tabi, sorun değil. Görüşürüz."

Roseanne, el ele tutuşup parkın çıkışına ilerleyen Jimin ve Jennie'ye bakakalmıştı. İnkar edemezdi ki Jennie güzel bir kızdı ve Jimin ile de yakışıyorlardı. Ama Roseanne'de Jimin'i seviyordu ve vazgeçmek istemiyordu.

jeonggukjeon
Jennie güzel kız değil mi?
Üstelik Jimin ile çok yakışıyorlar.

Rosékooker etiketler misiniz lütfen??♡