1 (RANDEVU)

268 30 2
                                    

“ Youngjae!”

“ Youngjae!”

“ Youngjae!”

Üçüncü kez de avazım çıktığı kadar bağırdıktan sonra asla ihtiyacım olduğu zaman ortalarda olmayan ama geri kalan her an etrafımda olan sekreterimi bulmak için sinirle sandalyeden kalkıp odadan çıktım.

Odamın karşısındaki odaya girdikten sonra boş masaya baktım. Sinirle derin bir nefes aldım.

Yapacak bir şey yoktu. Onu bekleyecek vaktim de yoktu. Masaya yaklaşıp üzerindeki dosyaları incelenmeye başladım. Kapaklarını açıp hızlıca sayfaları karıştırdım. En son altta kalan mavi dosyayı alıp hızlıca açtım. Gözlerimin önüne serilen sunum dosyası ile derin bir nefes aldım.

“ buldum, buldum”

Dosyayı tuttuğum elimi havaya kaldırıp çığlık attım.

Odadan çıkmak için arkamı döndüğümde kapıdan yenice içeriye giren Youngjae'yi gördüm.

“ şey Jackson bey üzgünüm... Ben...”

Daha fazla vakit kaybetmek istemediğim için Youngjae'nin kekelemesini bu seferlik kesip kolunu elimin arasına alarak çekiştirdim.

“ toplantıya yetişmemiz lazım. ”

Ben önde Youngjae arkada şirkette hızlıca ilerlemeye başladık. Toplantı salonuna gelince Youngjae'nin kolunu bıraktım.

“ bu ortaklığı almak zorundayız Youngjae. Hata yaparsam beni toparla tamam mı?”

Youngjae her zaman içimi ısıtan beni rahatlatan o kocaman gülüşünü yüzüne yerleştirdi.

“ merak etmeyin Jackson Bey her şey yolunda gidecek. ” 

Bende ona gülümsedikten sonra daha fazla oyalanmadan toplantı salonuna girdik.

“ hepiniz hoş geldiniz. ”

Yerime oturmadan tebessüm ile söylediğim şeye toplantıda bulunan herkes tebessüm ile karşılık verdi.

“ hepinizin bildiği üzere bugün iki büyük şirket olan Tuan Groups ve Wang Groups'un ortaklığı için bir aradayız. Biz şirketimizce bu ortaklığın çok başarılı bir iş hayatı oluşturacağına inanıyoruz. ”

Konuşmamı yaparken gerginlikten titreyen ellerimi masanın altında birleştirdim.

“ bizde sizinle aynı fikirdeyiz.”

Diğer şirketin CEO'su Mark Tuan'ın kurduğu kısa ve net cümle üzerimdeki yükü biraz olsun aldı.

“ daha fazla zaman kaybetmeye gerek yok sanırsam. Daha önce detaylı şekilde konuşmuştuk. Herhangi bir problem yoktur umarım. ”

Mark Tuan başını sonunda masadan kaldırıp bana baktı. “ hayır hiçbir sorun yok sizinle çalışmak bizim için de onur verici. ”

Bu söz üzerine hemen ortadaki dosyaya uzanıp ilk imzayı attım. Daha sonra da Mark'a nazikçe uzattım. Oda imzasını atınca kısa bir el sıkışma ve tebrik faslı ve dağılış.

“ Jackson Bey ben çıksam olur mu?”

Uğurladığım konukların ardından bakmayı kesip Youngjae'ye döndüm.

“ Nereye Youngjae, beraber çıkarız 1 saat kadar kaldı. ”

Youngjae ellerini önünde birleştirip başını önüne eğdi. Arkadaşımın bu haraketini o kadar iyi tanıyordum ki ‘ ver işte şu izni diyordu.'

“ şey bir işim var dışarıda önemli”

Aslında izin vermemem için hiçbir sebep yoktu ama onunla birlikte gitmeyi seviyordum. Tek başıma kalmak sıkıcı oluyordu.

“ çıkışta beraber hallederiz benim işim yok” dediğimde iyice kıvranmaya başladı. Mahçup bakışlarını yüzüme çıkarıp bana doğru uzandı.

“ hyung bir randevum var. ”

Kocaman açılan gözlerime engel olamadım. Youngjae ve randevu. Benim 3 yıllık arkadaşım ve bir randevu...

“ NE?” sesim biraz yüksek çıkınca eliyle ağzımı kapattı.

“ hyung sessiz ol lütfen. Bir oyunda tanıştık ilk kez görüşeceğiz. Lütfen bugünlük izin ver. ”

O an fark ettim bugün diğer günlerden farklı olduğunu. Toplantı için olduğunu düşündüğüm o özen aslında randevu içindi.

“ peki git ”

Yine mahçup bir duruşla teşekkür edip toplantı salonundan hızlıca çıkıp odasına yöneldi.

Tek kaldığım salonda elimdeki dosyaya baktım. Az önce yüzyılın ortaklığını kurmuştum ama içime bir sıkıntı çökmüştü. Mutluluğumu gölgeleyen bir sıkıntı.

Bende daha fazla durmayıp odama doğru yavaşça yürüdüm. Odamın önüne geldiğimde karşı odanın cam duvarlarından Youngjae'ye baktım. Elindeki parfümü banyo yaparcasına üzerine boca edip daha sonra aynada kendini kontrol etti. Ceketini üzerine geçirip kapıya yöneldi. O an beni görüp gülümsedi ama ben karşılık vermedim. Bu ne laubalilik. Hem işten bir randevu için erken çık hem de sırıt.

Odamın kapısını açıp odama girdim ve kapıyı çarptım.

“ görüşürüz Youngjae bir kere randevuya gidersin ama her gün işe gelirsin. ”

Limerence (JackJae)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin