Dangerous Blonde | Harry Styles (Bitti)

#13 | Snake

HARRY

Lanet olası telefonum, hiç susmadan çalmaya devam ederken yatakta sağa sola dönüp, yastığımla yüzümü kapattım.

Gece boyunca, iğrenç kabuslar görmüştüm ve hepsi de babamın evlenmesiyle ilgiliydi. Sonunda sabaha karşı uykuya dalabildim derken şimdide telefonum susmak bilmiyordu. Kafamı çevirdiğimde saatin sabahın yedisi olduğunu gördüm ve bu saatte beni arayan dangalağa edeceğim küfürleri kafamın içinde planladım. Telefonum hâlâ çalmaya devam ederken, sinirle homurdanarak telefonu açtım.

"Harry Styles! Sonunda lanet kıçını kaldırıp, telefonu açabildin."

Telefonun ucundaki sesi bir süre idrak etmeye çalıştım.

"Estella?"

"Tam üstüne bastın ama dikkat et kırarım o ayağını." dedi kahkaha atarak.

"Laflarına dikkat et, yoksa o dilini kopartırım."

"Ah sen ve boş tehditlerini bugün es geçmek zorunda kalacağım."

"Neden aradın beni?" Dedim sabrımın sonlarına gelmişken.

"Bende senin o iğrenç sesini duyma meraklısı değilim. Ama görüşmemiz gerek."

"Dur ne dedin sen? Görüşmemiz mi gerek? Bilgin olsun diye söylüyorum bizim birlikte hiçbir şey yapmamız gerekmiyor çünkü ben senin iğrenç bir kaltak olduğunu düşünüyorum hatta bundan eminim. Ne sanıyorsun arkadaş falan olduğumuzu mu?"

"Harry, senin arkadaş kavramına hiç uymuyorum tatlım. Özellikle arkadaşlarının bok çuvalı olduğunu düşünecek olursak. Her neyse seninle kavga etmek için aramadım. İstemiyorsan gelmeyebilirsin. Diyorsan ki ben üvey anne ve üvey kız kardeş istiyorum ben valizimi toplayıp senin yanına gelebilirim. Annem gelinlik bakmaya başladı bile."

Yataktan hızla doğruldum ve telefonu kulağıma daha da yakınlaştırdım.

"Dur, ne dedin sen!?"

"Diyorum ki sen orda kıçını büyütüp, mafyacılık oynarken babanla annem evlilik için gün almış!"

Kızın söylediklerini idrak etmeye çalışarak bir süre karşımda duran duvara kitlendim.

"Konum at." Dedim ve telefonu suratına kapattım.

Bir saat sonra Estella'nın konum attığı yerin önündeydim. Kapıyı çaldığımda, onu görür görmez elimle görüşümü kapadım.

"Üzerine bir şeyler giy. Midem bulanıyor."

Üzerindeki kırmızı gecelikle, yarı çıplaktan daha da çıplaktı.

"Siktir git." Dedi ve içerdi doğru yürümeye başladı. Tamamen zorunda kalarak bende peşinden gittim.

İçerisi o kadar dağınıktı ki ve tanrım! Kanepede yüz üstü yatmış yarı çıplak uyuyan bir adam vardı. Estella onun sırtına oturdu ve elindeki bira şişesini içmeye koyuldu.

"Daha normal bir yerde görüşebilirdik."

"Sikimde değil. Zeten yok, görmek isrer misin?" Dedi gülerek.

"Sen sarhoşsun." Dedim

"Ah, ne harika o zaman. Her neyse, beni izle." Dedi.

Peşinden merdivenleri çıktım ve bir oraya girdik.

"Anlatıcak mısın artık neler döndüğünü sinirlenmeye başlıyorum." Dedim huzursuzca. Burdan gitmek istiyordum.

"Benim babam yok, asla olamaz. Annem asla evlenemez asla."