Genç kadın evine yürüyordu yine.Ruhsuz,düşüncesiz. Hiçbir şey yolunda değildi.Her gün kavga gürültüyle yaşıyordu.Kardeşlerinin bağırışı eksik olmuyordu kulaklarından.
Tutunabileceği tek dalı vardı,Ece.Her derdini bıkmadan dinlerdi.Her gün aynı olayları;bıkmadan,dayanarak.Yaprak'ın bir yanı şans, bir yanı şanssızlık doluydu özetle.Kilidi açtı.Her gün bir gürültü dolardı kulağına.Bugün sessizlik çökmüştü evin üstüne.Kadın üzülse mi, şaşırsa mı bilemedi.
Sessiz adımlarla girdi içeri.Bedenini korku bürüdü.Eve kan kokusu hakimdi.
İlerledi yavaş adımlarla.Bedenini şimdi korku değil, buz kesmişti.Annesi,babası ve her şeyden çok sevdiği kardeşleri yerde kanlar içinde yatıyordu.
Hemen eğildi yanlarına, hiçbirinin nabzı atmıyordu.Gözyaşları başta usul usul süzüldü. Yalnızdı, koskoca dünyada yapayalnız.
Sonra çığlık attı, bağırdı.Hiçbir şeyi geri getiremedi, bağırdı.Bağırışlarını telefonuna gelen mesaj sesi böldü.Umrunda olmadı, o halde ne kadar düşünebilirdi ki? Mesaj sesleri durmadı, art arda 4 mesaj gelmişti.
Kanla dolu elleriyle açtı telefonunu.Bakar bakmaz korku doldu gözleri.Her gün bir kavgaya şahit olan bu gözler,hiç bu kadar ürkmemişti.
Unknown:Manzara nasıl?
Unknown:Bundan böyle attığım mesajlara hemen bakılacak.
Unknown:Hikayemiz başlıyor Yaprak, hazır mısın?
Unknown:Eğer polise haber verirsen önündeki manzarayı tekrar yaşarız.Bu defa yerdeki sen, kanlı elleriyle telefona bakan Ece. Nasıl hikaye? Sevdiklerine zarar vermek, iyi bilirim.Gözyaşları daha da şiddetlendi. Durduramıyordu artık.Ne kendini, ne zamanı.Hiç istemediği o mesaj sesi yeniden yankılandı kulaklarında
Unknown:Seni izliyorum. Tek bir yanlış hareketin..Her şeyi bitirir.Telaşla etrafına bakındı kadın.Bağırdı.Avazı çıktığı kadar bağırdı."Çık karşıma,çıksana!"
Yeniden mesaj sesini duydu.
Unknown:Karşına çıkmama henüz var.Yeni başladık.Yaprak "Ayvaz"
Yaprak dayanamıyordu.Bu hayat zaten üstüne gelirken, kimsesiz hissediyordu kendine.Bu kalabalığın içinde,kimsesiz.Telaşla Ece'yi aradı."Ece nolur gel,çok ihtiyacım var sana.Ne olur Ece!" Ece şaşırmıştı.Her gün dertleştiği bu kızın sesinde,şimdi başka bir sihir vardı sanki.Anlayamadığı.."Yaprak sen iyi misin?"Kadın, halinden başka bir şey düşünecek halde değildi."Ece ne olursun gel, ne olur!"
Yere çömeldi.Annesinin yüzünü avuçları arasına aldı."Annecim,yine acı mı çektin?"Telefonuna vurdu hiddetle."Babam yetmiyor muydu! Ne istedin! Ne istedin bizden!" Telefonunu yere fırlattı."Seni çok seviyorum anne, yanına geleceğim.En kısa zamanda, yanına geleceğim.Söz papatyam,Yaprak sözü." dedi hıçkırıkları arasından.Ardından mesaj geldi yine.
Unknown:Ah Yaprak, anneni çok seviyorsun. Peki sence o bunları hak ediyor mu? Ne kadar masum!
"Ne kadar masum" Bu sözler kulağında yankılandı Yaprak'ın. Masumdu,herkesten masumdu. Her sabah samimiyetle kaldırılan, yalnızca kocası tarafından dövülmeye mahkum bir kadın. Ne kadar masum olmayabilirdi ki?Kapı çalar çalmaz telefonunu bıraktı Yaprak.Hemen kapıya koştu. Gelen Ece'ydi.
"Yaprak!" İki kadın sarılıyordu, ikisinin de birbirinden başka sığınabilecek yeri yoktu. "Ece içeri gel nolur, nolur içeri gel."Ece her şeyi anlamıştı.Yine de gördüğü görüntü karşısında donakaldı.Yaprak'a sarıldı, hiç olmadığı kadar sıkı sıkı sarıldı.
"Bulacağız, onu bulacağız Yaprak'ım.Ne istiyor bilmiyorum, ama bulacağız. Kendi ellerimizle öldürürüz.Hem biz her şeyi başarmadık mı?" dedi umut veren sözleriyle.Ama Yaprak'ın umut diye bir dalı kalmamıştı.Çökmüştü, en derine. "Sen nerden biliyorsun! Sana da mı yazdı?" dedi Yaprak. Ece telefonunu açıp mesajlarını gösteriyordu şimdi.
Unknown:Yaprak ne haldedir şimdi sarı prenses? Hadi ama, sen de sıkılmadın mı her derdine koşmaktan!
Unknown:Kendi başının çaresine bakamayan zavallı bir kız o. Bu kadar önemseme.Avazı çıktığı kadar bağırdı kadın. Ne istiyordu? Şu hayatta kimseye bir kötülüğü dokunmamıştı ki.
Düşüncelerini Ece böldü."Yaprak bu cesetleri ne yapacağız?" Yaprak cevap veremeden mesaj gelmişti bile.
Unknown:Ben söyleyeyim güzellikler, evin bahçesi? Bence güzel mezarlık olur. Acele etseniz iyi edersiniz. Zira biri kapınızı çalsa, bu görüntüyle karşılaşsa.. Hayatınız yansın istemem.
"Ece çabuk olalım, çabuk olalım lütfen." O sırada kapı çaldı. Bilinmeyenin dedikleri, gerçekten çıkıyordu.Evi telaş sarmıştı.
"Ece napıcaz! Ya bizi suçlu sanarlarsa!" Ece derin derin nefes verdi."Saçmalama! Mesajları gösteririz" Bu söz üzerine Ece'nin telefonuna mesaj gelmişti bile.
Unknown:Güzel kız, baya zekisin sen ya. Ee, kapıya bakmıyor musunuz? Hadi ama, Yaprak bu kadar korkak olma. Babana karşı böyle değildin sen?Yaprak koşa koşa kapıya gidip açmıştı. Yerde bir kürek, başka bir şey yoktu. Küreği alıp Ece'nin yanına geldi. Gözlerinden alev çıkıyordu adeta.
Unknown:Hadi ama, gömmenize yardımcı olacaktır.Acele edin artık.
Yaprak hala ağlıyordu. "Ece bir şeyler çeviriyor bu, hadi yardım et halledelim."Unknown:Ağacın hemen yanı güzel yer.
Yaprak hem sinirli, hem ağlamaktaydı. Ne düşüneceği, ne yapacağı bile belirsizdi. Sessizliği bozan Ece oldu. "Yaprak hadi, önce kazalım sonra hemen getiririz." "Tamam, ben kazayım. Ece nasıl gömeceğim? Kendi ailemi nasıl gömeceğim?" İki kadın yeniden sarılmıştı birbirine,yeniden tutunmuştu.
Birlikte kazdılar, hem acılarını hem toprağı. Toprağın altındansa beklemedikleri bir kağıt çıkmıştı.
"Dediklerimi yapmaya hazır mısınız? Yan yana olmadan kölem olmaya? Hiç görmediğiniz birinin izinden gitmeye?
Ölmemeye.. Ama ölecek noktaya gelmeye?
-Unknown"*bölüm sonu*
Selam selam❤️ İlk kez hikaye yazıyorum,umarım her şey çok güzel olur. Düşüncelerinizi belirtirseniz beni çook çok mutlu edersiniz.İyi okumalar canlarım❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kabus|| YapBar
Novela JuvenilYaprak için o günden sonra her şey değişti. Hayatta kimsen olmadan, sadece tehditle ne kadar hayatta kalabilirsin?