ONE

363 33 23
                                    

Gaten
Yağmurlu bir gündü. İçimde bitmeyen bir heyecanla noahların yanına gidiyodum. Bugün millienin doğum günü ve ben bugün onu ne kadar çok sevdigimi itiraf edicektim.

Kafamda bin türlü fikirle zili çaldım. Ya kabul etmezse? Ya bi daha eskisi gibi olamazsak? Biz çok yakın arkadaştık. Yani en azından millie öyle sanıyodu.

Kimse açmayınca bi daha çaldım. Çalmamla sadienin kapıyı açması bir oldu.

"Nerde kaldın?"

"Geldim işte. Bitti mi?"

"Piç misin lan sen?! Kaytarmak için mi geç geldin?"

"Olabilir."

"Şerefsiz."

İçeri girdim. Çok da bişe yapmamışlar aslında. Erken de gelebilirmişim. Helyumla şişirdikleri M,B,B ve 1,6 balonları vardı. Bide atıştırmalıklar falan.

"Millie nerde?"

"Odasında. Elbise bakıyodu. Ben dedim ona önceden hallet diye ama yok. İlla yumurta göte dayanınca."

"Tm sakin. Bişe sorcam."

"Hı?"

"Puding var dimi?"

"Yok."

"Şaka mısınız olm siz?! Ne demek yok?!"

"Ne bağrıyon be?! Var heralde salak."

"Bak kızım puding benim hassas noktam. Öğrenin şunu artık."

"Tm başgan sakin. Ne atar..."

"SADIE!!!"

Millienin bağırmasıyla sadie sabır çekerek yukarı çıktı.

Millie
Mal gibi tavanıma bakıyorum. Evet yapmam gereken seyler var. Ama ben tavanıma bakıyorum. Çünkü neden olmasın?

Sabahtan beri denemediğim kıyafet yapmadığım kombin kalmadı. En sonunda lila kabarık elbisemi giyip sadieyi çağırdım

"Noldu mil... Sonunda."

"Olmuş mu?"

"Deli misin sen?! Çok güzel olmuşsun."

"Gelen var mı?

"Gaten geldi sadece."

"He iyi."

"Hadi inelim."

Aynadan son kez kendime baktıktan sonra aşağı indik.

"Gateeeen!"

"Mills!"

Yanına gidip sarıldım. Ay çok özlemişim. Pudingim benim...

"Doğum günün kutlu olsun güzelim. Bana hep puding yap."

"Sen iste yeter pudingim."

"Ay bende varım ama burda."

"Kıskanç."

"Teşekkürler."

Sadie de yanımıza geldi. Sarılmasıyla kapının çalması bir oldu.

"Ey ama..."

Gidip kapıyı açtım. Açar açmaz noah üzerime atladı.

"Sen doğdun mu lan tipini mıncırdığım?"

"Hahaha. Komik çocuk."

Bana dil çıkarıp sadienin yanına gitti. Şaşırmadım. Aralarında henüz bişe yoktu ama olucaktı. Ben yapcam. Hehehe(aklına sinsi plan gelen knk gülüşü)

"İyi ki doğdun mills."

"Teşekkür ederim çukulatam."

Calebten gözlerimi çektiğimde calebın arkasında ki bal gözlü çocukla göz göze geldik.

Ona resmen 'sen kimsin hacı' dermiş gibi bakışlar attım. Çukulatam durumu anlamış olucak ki arkasına döndü ve çocuğu üzerime itti.

"Finn sana bahsettiğimiz mills. Mills bu da noahın kuzeni ve grubun yeni üyesi finnie. Hadi siz kaynaşın bende gatenıma gidem."

Caleb finni üzerime bi daha iterek içeri girdi. Bende sadece arkasından ölümcül bakışlar attım.
Resmen çocuğa yapıştım. Göt caleb.

"Memnun oldum mills."

"Ne? Ha bende memnun oldum."

"Doğum günün kutlu olsun bu arada."

"Teşekkürler."

Kendimi finnden uzaklaştırdım ve içeri bir adım daha attım.

"Şey napalım? Ee içeri geçelim çocukların yanına."

Salak millie mal millie rezil oldun yine of.

"Olur. Hadi geçelim."

Finnle beraber içeri girdik. Sadie bana kaş göz işareti yapınca onun yanına oturdum.

"Kim kız bu?"

"Noahın kuzeni vardı ya finn. O."

"Demek öyle... Yani yakışıyosunuz aslında..."

"Sadie!"

Biraz fazla bağırdım heralde. Ne baktınız be?

"Ay ne bakıyonuz aq öküzün şeye baktığı gibi."

Tam sadieye dönmüştüm ki noah araya girdi.

"Mills knk boş yapma da pasta yiyelim. Midemde hipopotam horon tepiyo da..."

"Bencede ben puding yemek istiyorum."

"Ay üf tm kalkın."

Hep beraber kalkıp masaya geçtik. Ay heyecan yaptım.

"Şimdi bişe isticem. Şu klasik oyo ko doğdon mollo şarkısını söylemeyin. Hiç sevmiyorum."

Yine mal mal baktılar. Çünkü benim arkadaşlarım. Başka türlü bakamazlar.

"Haklı. Ben de hiç sevmiyorum."

"Finn çok saol. Sonunda beni anlayan biri çıktı."

Gülümsedi. Ama bana noldu amk. Biz normalde hep anırıyoduk ondan bi acayip oldum heralde.

Mumları üfledim. Hediye verdiler(ah cnm arkadaşlarım hiç gerek yoktu). Sonra bişeler yedik. Klasik doğum günü işte.

Gaten bana kaş göz işareti yapınca ne demek istediğini anladım. Bende ona göz kırptım. Sonra kalkıp bahçeye çıktı. Bikaç sn sonra bende peşinden gittim.

Never Ending Story Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin